AYM’ye seçilen Kenan Yaşar yemin etti

AYM’ye seçilen Kenan Yaşar yemin etti

Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Kenan Yaşar için Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu’nda ant içme töreni düzenlendi.

Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yüksek yargı organlarının üyeleri katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın ardından konuşmasını yapan Başkan Zühtü Arslan, Kenan Yaşar’ı tebrik ederek kendisine yeni görevinde başarılar diledi ve Sayın Yaşar’ın serbest avukatlık ve baro başkanlığı görevlerinde edindiği tecrübeyle Anayasa Mahkemesine önemli katkılar yapacağına inandığını belirtti.

Anayasa Mahkemesi üyelerinin görevlerinin yemin metninde özetlendiğine değinen Arslan “Yasama ve yürütme yetkisini kullananlar gibi Anayasa Mahkemesi üyeleri olarak bizler de göreve başlarken Anayasa’yı ve temek hak ve özgürlükleri koruyacağımıza dair söz veriyoruz. Bu sözün manevi şahsiyetin en değerli unsurları olarak kabul edilen namus ve şeref üzerinden verilmesi, aslında korunması gereken değerlerin bireysel ve toplumsal hayatımız bakımından vazgeçilmez olduğunu göstermektedir.” dedi.

Zühtü Arslan “Birey, toplum ve devletin huzur içinde varlığını devam ettirebilmesi hukukun üstünlüğünün sağlanmasına, adil bir yönetimle hakkın tespiti ve teslimine bağlıdır.” dedi.

Anayasa Mahkemesinin temel hak ve hürriyetleri koruyarak anayasal adaleti sağlama görevini norm denetimi ve bireysel başvuru yoluyla yerine getirdiğini anlatan Başkan Arslan, her iki alanda da Mahkemenin hak eksenli yaklaşımla karar vermeye devam ettiğini vurguladı.

‘Yargı kararının uygulanmaması halinde yargılamanın anlamız kalmaz, toplumun güveni zedelenir’ 

2010 Anayasa değişikliğiyle hukuk sistemine dâhil edilen bireysel başvuru yolunun ülkemizde hakkın tespiti ve teslimi anlamında adaletin tecellisine çok önemli katkılar yaptığını belirten Başkan Arslan, şöyle devam etti: “Anayasa Mahkemesinin kararlarında vurgulandığı üzere bireysel başvuru kurumu temel hak ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesinde bireylere en üst düzeyde güvence sağlamaktadır. Diğer yandan bireysel başvurudaki on yıllık tecrübemiz, bize bu hak arama yolunun etkili olabilmesinin verilen ihlal kararlarının yerine getirilmesine bağlı olduğunu göstermiştir. Anayasa Mahkemesi, yargı kararlarının icrasının yargılama sürecinin tamamlayıcı unsuru olduğunu, kararın uygulanmaması hâlinde yargılamanın da bir anlamının kalmayacağını belirtmiştir. Yargılamanın anlamsız hâle geldiği yerde ise toplumun hukuka ve yargıya olan güveninin zedeleneceği açıktır.”

Bireysel başvuru yolunun, ülkede hakkın tespiti ve teslimi anlamında adaletin tecellisine çok önemli katkılar yaptığını ve yapmaya devam ettiğini vurgulayan Arslan, şöyle konuştu:

“Bireysel başvurudaki on yıllık tecrübemiz, bize bu hak arama yolunun etkili olabilmesinin verilen ihlal kararlarının yerine getirilmesine bağlı olduğunu göstermiştir. Anayasa Mahkemesi birçok kararında, yargı kararlarının icrasının, yargılama sürecinin tamamlayıcı unsuru olduğunu, kararın uygulanmaması halinde yargılamanın da bir anlamının kalmayacağını belirtmiştir. Yargılamanın anlamsız hale geldiği yerde ise toplumun hukuka ve yargıya olan güveninin zedeleneceği açıktır.

Önemine binaen hemen her toplantıda vurguladığımız bir hususu bir kez daha ifade etmek istiyorum, bireysel başvurunun amacı, sadece başvuruya konu somut ihlalin giderilmesi değildir. Bunun yanında bireysel başvurunun objektif etkisi, ihlal kararlarının dikkate alınarak aynı konuda ortaya çıkabilecek yeni ihlallerin önlenmesini gerektirmektedir. Bu noktada Anayasa Mahkemesinin ihlalin kaynağına ilişkin tespitleri önem kazanmaktadır. Hak ihlali yerleşik idari uygulamadan, yargısal yorumdan veya bizzat kanundan kaynaklanabilmektedir. İhlalin kaynağına göre idarenin, yargı veya yasama organının harekete geçerek, Anayasanın ihlaline neden olan sorunu ortadan kaldırması ve benzer ihlalleri önlemesi beklenmektedir. Ancak bu durumda bireysel başvuru anayasa koyucunun ön gördüğü amaca uygun şekilde etkili ve başarılı bir hak arama yolu olarak yoluna devam edebilir.”

İbni Haldun ve Hz. Ömer vurgusu

AYM üyelerinin göreve başlarken anayasayı, temel hak ve özgürlükleri koruyacağına dair yemin ettiğini aktaran Arslan, temel hak ve özgürlüklerin, zaman ve mekandan bağımsız olarak çeşitli değişikliklerden geçerek günümüze ulaştığını ve insanlığın ortak değeri haline geldiğini savundu

Arslan, İbn Haldun’un Mukaddime’sinde “insanın haklarının ve hukukunun korunmadığı durumlarda devletin zarar göreceğini söylediğini”, bu nedenle İbn Haldun’un sadece sosyolojinin kurucusu değil, aynı zamanda insan hakları yargısının fikri öncülerinden biri olarak kabul etmenin yanlış olmayacağını öne sürdü.

Konuşmasında, Halife Hz. Ömer’in Basra’ya hakim olarak tayin ettiği Ebu Musa’ya ve Kanuni Sultan Süleyman’ın Gazi Bali Bey’e gönderdiği mektuplara değinen Arslan, “Bu mektupların günümüze, bize verdiği mesajlar var. Mülkün de memleketin de temeli adalettir. Birey, toplum ve devletin huzur içinde varlığını devam ettirebilmesi hukukun üstünlüğünün sağlanmasına, adil bir yönetimle temel hakların korunmasına bağlıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Yemin töreni

Başkan Zühtü Arslan’ın konuşmasının ardından yemin törenine geçildi. Öz geçmişi okunan yeni üye Kenan Yaşar yemin etti. Kenan Yaşar’a kisvesi Başkan Arslan tarafından giydirildi.

Yemin metni:

“Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını ve temel hak ve özgürlükleri koruyacağıma; görevimi doğruluk, dürüstlük, tarafsızlık ve hakka saygı duygusu içinde, her türlü etki ve kaygıdan uzak olarak, Anayasanın dayandığı temel ilkelere uygun hukuk anlayışı içinde, sadece vicdanımın emrine uyarak yerine getireceğime, büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim.”

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *