Ali Taha Koç: Siber güvenliği es geçemeyiz

Ali Taha Koç: Siber güvenliği es geçemeyiz

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Koç, “Herkes akıllı ürünler kullanmak istiyor. Bu çok ciddi bir imkan fakat siber güvenliği es geçersek köleleştirilmiş şehirler gerçeği ile yüzleşmek zorunda kalırız” dedi.

Ali Taha Koç, AA muhabirinin, Türkiye’nin dijital dönüşümü ve yapay zeka sistemlerine ilişkin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte 4 farklı ofis kurulduğunu belirten Koç, Dijital Dönüşüm Ofisi’nin çalışmaları ile dijital teknoloji alanında dönüşümü sağlayarak bu alanda üreten bir ülke haline gelmek istediklerini kaydetti.

Dijital dönüşümün artık bir tercih değil zorunluluk haline geldiğini aktaran Koç, “Dijitalleşme ile birlikte büyük miktarda veri üretiliyor. Ve bu verilerin bir değere dönüşmesi gerekiyor. Örneğin e-Devlet Kapısı’nda 57 milyon kullanıcısı ile senelik yaklaşık 2.4 milyar işlem yapılıyor. Bu verileri bir değere dönüştürebilecek yapay zeka teknolojileri alanında çalışıyoruz. Bu noktada Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile beraber 2021-2025 yıllarını kapsayan Ulusal Yapay Zeka Strateji Belgesini yayınladık” dedi.

“Artık önümüzde bir yol haritası var. Türkiye’yi yapay zeka alanında öncü ülkeler arasına sokmak istiyoruz.” yorumunu yapan Koç, ” Yapay zeka şu an hayatımızda var fakat gelecekte hayatımızın her alanında var olacak. Saatimizden telefonumuza, arama motorlarından yardım otomasyonlarına kadar yapay zeka kullanılıyor. Yine İHA’larımızda SİHA’larımızda yapay zeka kullanılıyor. İnşallah yakın bir zamanda yerli otomobilimiz TOGG’da da yapay zeka uygulamaları olacak. Bu alanda çalışmalar yürütmek Türkiye’nin geleceğini inşa etmektir.” diye konuştu.

Gazi Üniversitesi ve Sağlık Bakanlığı ile geliştirdikleri ortak projeyle birlikte yapay zekayı sağlık teknolojileri alanında kullanmaya başladıklarını aktaran Koç şunları söyledi:

“Türk Beyin projesi ile yapay zeka uygulamalarından elde ettiğimiz kolaylığı milletimizle buluşturduk. Şu an Gazi Üniversitesi’nde bir beyin MR’ı çektirdiğinizde 5 saniye içinde beyin MR’ı raporunuz doktorunuzun önüne düşebiliyor. Böylelikle anomali tespit edilen hastalarda erken teşhis imkanı artıyor. O hastalarla iletişime geçilerek tedavi süreçleri hızlandırılıyor. Hastalarımızı hayata bağlayan, erken teşhis ile hayat kurtaran çok kıymetli bir proje. Biz bu proje ile doktorların yerini almıyoruz. Doktorlarımızın işlerini daha iyi yapabilecekleri bir karar destek mekanizması sağlıyoruz.”

‘Siber saldırılar devletlerin altyapısını hedef alıyor’

Siber saldırıların artık evrim geçirerek devletlerin altyapılarına yönelik olduğuna dikkati çeken Koç, “Bir ülkenin elektrik altyapısını ele geçirdiğiniz zaman, doğalgaz altyapısını, nükleer santrallerini ele geçirdiğiniz zaman, o ülkede hem kaos oluşturabiliyorsunuz hem de sosyal hareketliliklere sebep olabiliyorsunuz. Endüstriyel saldırılar dünya genelinde artmaya başladı. Finansal ödeme sistemlerine yönelik saldırılar ile adeta hayat durduruluyor. Bankadan para çekemiyorsunuz, otobüse dahi binemiyorsunuz. Bu durum karar alıcılara yönelik politik bir tavır değişikliğine dahi sebep olabiliyor. Kesin olmamakla birlikte son dönemde Venezuela’da yaşanan elektrik kesintilerinin bir siber saldırı sonucu yaşandığı ifade ediliyor. Yine İran’da bir nükleer santral zararlı bir yazılımla ele geçirildi. Siber güvenlik artık bir milli güvenlik meselesidir. Biz bu alanda çalışan arkadaşlarımıza Siber Akıncılarımız diyoruz. Siber dünyada vatanımızı savunuyorlar.” ifadelerini kullandı.

Koç, Türkiye’de şehirlerin akıllı şehir olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Herkes akıllı ürünler kullanmak istiyor. Şehirlerde akıllı sistemler kurgulanmak isteniyor. Bu çok ciddi bir imkan fakat siber güvenliği es geçersek köleleştirilmiş şehirler gerçeği ile yüzleşmek zorunda kalırız. Herkes bilgisayar alırken çok yüklü paralar öder fakat çok cüzi miktarını bir siber güvenlik programına vermek istemez. Türkiye’de çok fazla bot ve zombileştirilmiş bilgisayar var. Akıllı şehirleri de inşa ederken siber güvenliğini düşünmemiz lazım. Dijitalleşme ile birlikte veri hayatımıza giriyor bu verilerin güvenliğini sağlamak çok ciddi bir güvenlik prosedürü.”

Hesap kullanımlarında ikinci doğrulama şart

Koç, bir uygulamada kullanım kolaylığı siber güvenliğin önüne geçiyorsa o uygulamanın kullanılmaması gerektiğini dile getirerek, e-posta ve sosyal medya hesaplarının ikincil bir doğrulama olmadan kullanılmaması gerektiğini bildirdi.

Dijital okur yazarlığın çok küçük yaşlardan itibaren başladığını anlatan Koç, “Hepimizin çocuklarının sevdiği Rafadan Tayfa’nın Dijital Tayfa’sını 10 bölüm olarak çektik. Şimdi yeni bölümlerini yapıyoruz. Dijital teknolojileri çocukların anlayabileceği şekilde anlatıyoruz. Artık Hayri daha güvenli şekilde internete giriyor. Nesnelerin değil oyuncakların interneti ile drone kullanıyor ve yazılım geliştiriyor. Biz çocuklarımızı eğitirken şunun da farkına vardık; aslında ebeveynleri de eğitiyoruz. Ebeveynlerin de dijital teknolojiler konusunda farkındalığı artıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Ulusal Yapay Zeka Strateji Belgesi’nde çok önemli hedefler koyduklarını kaydeden Koç, sözlerini şöyle tamamladı:

“2025 yılında yurt içi gayrı safi milli hasılanın yüzde beşi yapay zeka ekosistemi tarafından karşılanacak. 50 bin yapay zeka uzmanı istihdamı hedefliyoruz. Türkiye’yi yapay zeka konusunda akademik literatürde ilk 20 ülke arasına sokmak istiyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve YÖK iş birliği ile girişimci ekosistemini destekliyoruz ve teşvikleri artırıyoruz. Yapay zeka alanında lisans ve lisans üstü programların sayısını artırmayı istiyoruz. Kamuda bin yazılımcı istihdamı da hedeflerimiz arasında. Türkiye’nin dijital dönüşüm alanında iyi olan konumunu daha iyiye taşımak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *