Asiye’nin saldırıya uğramasının ardından genelge yayınlandı

Asiye’nin saldırıya uğramasının ardından genelge yayınlandı

Gaziantep’te Asiye isimli 4 yaşındaki kız çocuğunun pitbull saldırısında ağır yaralanmasının ardından harekete geçen Çevre Şehircilik Bakanlığı 81 ile genelge gönderdi, tehlike arz eden hayvanların belediyelerce 7/24 esasına göre denetleneceği bildirildi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, sahipsiz ve tehlike arz eden hayvanlarla ilgili önlemler kapsamında 81 ilin valilik ve belediyelerine genelge gönderdi.

Genelgede, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda çevre ve çevre sağlığı hizmetleri ile ilgili görev ve sorumluluğu ile belde sakinlerinin mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde bulunma yetki ve imtiyazının belediyelere tevdi edildiği belirtildi.

Diğer taraftan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda 9 Temmuz 2021’de yapılan değişiklikler uyarınca belediyelere, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içinde, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlama, eğitim çalışmaları yapma, ayrıca ilgili belediye meclisinin uygun görmesi halinde hayvan hastanesi kurma görevi verildiği anımsatıldı.

Genelgenin ayrıntıları

Genelgeye göre, 5199 sayılı Kanun uyarınca üretimi, sahiplenilmesi, sahiplendirilmesi, barındırılması, beslenmesi, takas edilmesi, sergilenmesi, hediye edilmesi ve ülkeye girişi, satışı ve reklamı yasak tehlike arz eden hayvanların (Amerikan Pitbull Terrier, Dogo Argentino, Fila Brasilerio, Japanese Tosa, American Staffordshire Terrier ve American Bully) denetimleri ilgili belediyelerce 7/24 esasıyla yapılacak.

Bu hayvanlardan sahiplenilmeyenlere, ilgili birimler ve kolluk kuvvetleriyle iş birliği içinde el konulacak ve bu hayvanlar belediyelerce bakımevlerinde rehabilite edilerek tutulacak.

Tehlike arz eden bu hayvanlardan, Hayvanları Koruma Kanunu’nda ve Tarım ve Orman Bakanlığının ilgili genelgesinde gösterilen usulde sahiplenilmiş olanların ağızlık ve tasma takma zorunluluğu ile halkın yoğun olarak bulunduğu yerlere ve çocuk oyun alanları ve parklarına girme yasağına kati suretle uyulması sağlanacak.

Bu yasağın ikinci kez ihlalinde, bu hayvanlara ilgili birimler ve kolluk kuvvetleriyle iş birliği içinde el konulacak. Bu hayvanlar, bakımevlerinde rehabilite edilecek ve burada tutulacak.

Tehlike arz eden bu hayvanların sahipleri, hayvanın en yakın bakımevine bırakmayı isterse bu talep geciktirilmeksizin yerine getirilerek, rehabilite edilen hayvan bakımevinde tutulacak.

Sahipli veya sahipsiz olması fark etmeksizin tehlike arz eden hayvanlarla ilgili birimler ve kolluk kuvvetleri ile iş birliği içinde denetimler sıklaştırılarak herhangi bir mağduriyete veya suistimale mahal verilmeyecek.

Hayvan barınaklarına getirilen sahipsiz hayvanların tedavi ve parazit mücadelesinin yapılması, aşılanması, kısırlaştırılması ve dijital kimliklendirme yöntemleriyle işaretlenmesi yoluyla rehabilitasyonu yapılacak.

Bakımevlerinde rehabilite edilen hayvanlar, ilgili veri tabanına kaydedilecek ve rehabilite edilmeden hiçbiri alındıkları ortama bırakılmayacak.

Henüz rehabilite edilmemiş sahipsiz köpekler, belediyelerce hayvan bakımevlerinde veya geçici ünitelerde kısırlaştırılarak veri tabanına kaydedilecek. Geçici ünitelerde yapılan kısırlaştırmalar sonrasında, hayvanların alındıkları ortama bırakılmadan önce sağlıklarına kavuşmaları için gerekli tedbirler alınacak.

Belediyelerin sahipsiz hayvan toplama ekipleri ya da herhangi bir ihbar sonucu tespit edilen sahipsiz hayvanlar barınaklara götürülecek. Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu bulunmayan belediyeler ise topladığı sahipsiz hayvanları en yakın bakımevine götürüp teslim edecek.

5199 sayılı Kanunun geçici 4’üncü maddesi uyarınca belediyelerin bütçelerinden ayırmak zorunda olduğu kaynağın sahipsiz hayvanların kısırlaştırma işlemlerinin yürütülmesi amacıyla kullanılmasına önem verilecek.

Belediyelerce söz konusu hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırası, mali durum ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak bütçedeki payların daha yüksek oranlarda belirlenmesine öncelik verilecek.

Sahipsiz hayvanlara yiyecek temini

Sahipsiz hayvanlardan yiyecek bulmakta zorlananlar için konutlar ve insan ikametine mahsus diğer yerler ile trafik güvenliğini tehdit etmeyecek noktalarda düzenli olarak hayvanlara uygun, çabuk bozulmayan yiyecek ve su bulundurulacak.

Sahipsiz hayvanların beslenmesi amacıyla bölgesinde bulunan gıda üretimi veya tüketimi faaliyetiyle iştigal eden yerlerde oluşan hayvan beslemeye elverişli besin maddeleri toplanarak bunların hayvanların tüketimine uygun hale getirilmesi için gerekli çalışmalar yürütülecek.

Bakımevlerindeki sahipsiz hayvanların sahiplendirilmesi için ilan panoları ile internet ortamı ve diğer uygun görülen yayın organlarında duyuru yapılacak. Sahipsiz hayvanlarla ilgili icra edilecek faaliyetlerde il hayvanları koruma kurulu ile eş güdüm ve gönüllü kuruluşlarla iş birliği içinde hareket edilmesine özen gösterilecek.

Hayvan bakımevlerinin kurulması ve işletilmesi ile ilgili bedelsiz taşınmaz tahsisi dahil bakanlığın görev ve yetki alanında kalan hususlarda bakanlıkça gerekli destek ve kolaylık sağlanacak. Bu doğrultuda belediyeler süreci bakanlıkla iş birliği içinde yürütecek.

Belediyelerce, hayvan bakımevlerinin bir an önce yapılması, personelin temin edilmesi ve tefrişi ile ilgili varsa eksikliklerin hızlıca giderilmesi ve hayvan bakımevlerinin tam kapasitede hizmet vermesi sağlanacak.

İlgili kanunlar ve bu genelge kapsamında kendilerine tevdi edilen görev ve sorumlulukları yerine getirmediği veya bunlara aykırı faaliyette bulunduğu tespit edilen belediyelerin hukuki ve/veya cezai sorumlulukları doğacağından, belediyelerce konuyla ilgili görev ve sorumluluklar titizlikle ve öncelikle yerine getirilecek.

Belediyelerce, bu genelge hükümlerinin uygulanmasında alınacak tedbirlerle sahipsiz ve tehlike arz eden hayvanların yaşama hakkı da ihlal edilmeyecek. Bununla beraber, son dönemde bu hayvanların sebep olduğu ve insan yaşamını tehdit eden üzücü hadiselerin tekrar yaşanmaması, vatandaşların ve bilhassa çocukların can güvenliğinin temini amacıyla bu tedbirlerin uygulanmasında herhangi bir aksaklığa mahal verilmeyecek.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

1 Comment

  • Ahmed Kılıçkaya
    29 Aralık 2021, 09:15

    “HAYVAN SEVGİSİ” SÖYLEMİ İLE HAYVANLARA VE İNSANLARA YAPILAN ZULÜM YASAKLANMALIDIR
    Köpekler yaratılışları gereği vahşi mahluklardır. Onları doğal yaşam alanlarından mahrum edip de heva -heves uğruna evlerde beslemek ve heves geçince sokağa atmak köpeklere zulüm yapmaktır. Bu zulüm “sokak köpekleri” sorununa sebep olmuştur. Başta çocuklar, kadınlar, yaşlılar sık sık bu köpeklerin saldırılarına maruz kalmaktadırlar. Bu sorunun çözümü için şunları yapmak en sağlıklı, makul ve adil yoldur:
    1- Köpekler de dahil yaratılışları gereği vahşi olan hayvanları evlerde beslemek yasaklanmalıdır. Zira köpekler de dahil yaratılışları gereği vahşi olan hayvanlar güya “hayvan sevgisi” söylemi ile doğal yaşam ortamlarından koparılarak doğalarına aykırı yaşam ortamları olan evlerde ya da barınaklarda ya da kafeslerde ya da sokaklarda yaşamaya mahkum edilmektedirler. Bu onlara iyilik değil zulmün ta kendisidir. Bu zulmü yapanlar cezalandırılmalıdırlar.
    2- Köpekler sadece avcılıkta, çobanlıkta, bekçilikte ve emniyet teşkilatında istihdam edilmek üzere beslenebilirler. Zira bunlar doğalarına aykırı işler değildir.
    3- Başta köpekler olmak üzere sokaklardaki vahşi mahluklara yapılacak iyilik onları beslemek değil, onları doğal yaşam ortamlarına yani yerleşim alanlarından uzak dağlara, ormanlara bırakmaktır. Köpekler kendi doğal ortamlarında bir kısmı başka hayvanlara rızık olur, başka hayvanların bir kısmı da o köpeklere rızık olur. Allahu Teala’nın yaratmış olduğu ekolojik denge içinde doğalarına uygun olarak yaşarlar. Böylece “sokak köpekleri” sorunu adil bir şekilde çözülmüş olur.
    4- Bu hususta hiçbir Batılı devlet, şahıs ya da kuruluşun söylemlerine kulak asılmamalıdır. Bütün sorunlar gibi bu sorunun kaynağı da yine “Batılı çağdaş yaşam” tarzıdır. Batının Allah’ı hesaba katmayan bağnaz, bencil, şımarık, müfsit, mücrim bilim ve medeniyetidir. Batı Medeniyeti, kurumları, kuruluşları, modernizm, demokrasi, laiklilk, sekülerlik, kapitalizm, sosyalizm, ulusalcılık, küreselcilik vb. çözümün değil sorunların kaynağıdır. Dünyayı zulüm, fitne, fesad, her türlü kirliliğin (toprak – su – hava- gıda kirliliğinin) kaynağı Allah’ı yok sayan Batının o Çağdaş medeniyet seviyesi (!), insana ve hayata sapık bakışından kaynaklanan kavramları, kuramları ve söylemleridir. Onlara uyanlar onlar gibi sapıtırlar.
    5- Tek kurtuluş yolu; Akledip Allah’a dönmek, Allah’ın tüm insanlar için rahmet olarak göndermiş olduğu Risaletini merkeze koyan hayat anlayışı ve nizamı olan İslam’ı hayata hakim kılmanın tek şeri yolu olan Raşidi Hilafet Devletinin kurulmasıdır.

    REPLY