‘Sorunlu dosyalarda normalleşme adımları attık’

‘Sorunlu dosyalarda normalleşme adımları attık’

2021’e ilişkin dış politika değerlendirme toplantısına katılan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Bahreyn ve Mısır ile temaslarımızı hepiniz biliyorsunuz.” dedi, “İsrail ile yeni hükümetle birlikte bazı temaslar başladı. Bu süreçleri gerçekçi bir yaklaşımla iletiyoruz.” ifadesini kullandı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Bakanlıkta düzenlediği 2021’e ilişkin dış politika değerlendirme toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Ermenistan’la ilişki

Türkiye Ermenistan’ın karşılıklı atadıkları özel temsilcilerin görüşmelerine ilişkin takvimin belli olup olmadığına ilişkin soru üzerine Çavuşoğlu, şunları kaydetti: “Her iki taraf da özel, bundan sonra tabii özel temsilcilerin telefonla önceden görüşüp, ikili yüz yüze görüşme için tarih belirlemesi gerekiyor, yer belirlemesi gerekiyor. Bizim edindiğimiz izlenime göre ilk toplantı, Ermenistan’ın böyle bir arzusu var, Moskova’da gerçekleşecek. İlk toplantının dışında temasların biz doğrudan olmasını arzu ediyoruz. Niye? Karşılıklı özel temsilci atadık, doğrudan görüşsünler diye.”

İki ülke arasında karşılıklı charter uçuşlarının yakında başlayacağına işaret eden Çavuşoğlu, Ermenistan-Türkiye arasında karşılıklı ziyaretler dahil doğrudan temasa geçilerek ilişkilerin normalleşmesi konusunda atılacak adımlarla ilgili yol haritası belirlenmesinin gerektiğini söyledi.

Çavuşoğlu, Ermenistan ile ilişkilerinin normalleştirilmesi sürecinde Azerbaycan ile istişare ve eşgüdümün önem arz ettiğini kaydederek, ” Umarım Ermenistan bu çizgide devam eder. (Ermenistan’ın) Mesajları olumlu ama eylemleri görmek istiyoruz. Üçlü şekilde adımları da atabiliriz.” dedi.

Türkiye ve Ermenistan arasında 2009’da ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik protokole de değinen Çavuşoğlu, protokolün iyi niyetli bir girişim olduğunu ancak protokolün en önemli kısımlarının Ermenistan Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi sonucu başarısız olduğunu anımsattı.

Çavuşoğlu, “Bugün yeni bir süreç başladı. Bu süreç çerçevesinde ilişkilerin normalleşmesi için yeni adımların atılması gerekiyor. Bu, Kafkasya’nın istikrarı, barışı ve refahı için önemli olacaktır. Dolayısıyla burada özel temsilcilerin ilk buluşması konusunda bir yol haritası konusunda fikir alışverişinde bulunacaklardır. Ondan sonra düzenli şekilde buluşmalarında telefonla görüşmelerinde fayda var diye düşünüyorum.” diye konuştu.

Türkiye ve AB arasında vize serbestisi

Türkiye ve AB arasındaki vize serbestisi konusunda gelişme olup olmadığına ilişkin soruya Çavuşoğlu, Türkiye’nin vize serbestisi konusunda 72 kriterin 67-68’ini gerçekleştirdiğini, siyasi partiler kanunu ve terörle mücadele gibi diğer kriterlere ilişkin de birer ikişer kelimelik farklılıkların bulunduğunu söyledi.

Çavuşoğlu, “Ama burada esas sorun şu. Biz eskiden (AB Komisyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı Frans) Timmermans başta olmak üzere üst düzeyle bunları oturur konuşurduk. Son yıllara AB bu düzeyde toplantılardan kaçıyor.” diye konuştu.

Bu konuların Türkiye için yerine getirilmesinin kolay olduğunu ancak AB tarafıyla görüşülmesi gerektiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları kaydetti: “Ama o düzeyde toplantıya gelmiyorlar. En son görüştüğümüz AB liderlerine de bunları da söyledik. Komiserlere de söyledik. Yani bu kriterleri yerine getirmek bizim için bir mesele değil. Kaldı ki AB istese bugün bile, çünkü bunlar küçük detaylar, bir tanesi hariç, Ukrayna vatandaşlarına vize serbestisini getirirken yaptıkları gibi bu konularda esnek de davranabilirler. Ama biz illa bize pozitif ayrımcılık yapsınlar demiyoruz.

Gümrük Birliği anlaşması için de hepsi her iki taraf için de yararlı olduğunu söylüyor. Ama bir, iki ülke engelliyor diyerek müzakereleri henüz başlatmadılar. Daha önce 3 tur müzakere olmuştu. Müzakereler başlasa en sonunda o üye ülkeler evet mi der hayır mı der yine oybirliğiyle karar alınacağı için en sonunda karar verilecek. Ama en azından karşılıklı olarak beklentiler ne? Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusunda nelerin yapılması gerekiyor teknik olarak? Ve vize serbestisi konusunda neler yapılması gerekiyor. Karşılıklı oturup bunları müzakere etmemiz lazım. Kısacası AB diğer konularda olduğu gibi bu konuda da sözünde durmamak için zamana oynamaya devam ediyor.”

Çavuşoğlu, 2021’in küresel gündemde iniş ve çıkışların yoğun olduğu çalkantılı bir sene olduğunu belirtti.

Afganistan’daki gelişmeleri dünyanın şaşkınlıkla izlediğini dile getiren Çavuşoğlu, Karabağ’da tarihi gelişmeler yaşandığını ifade etti.

Libya, Suriye, Yemen ve Filistin’de krizlerin devam ettiğini anlatan Çavuşoğlu, Afrika’daki Etiyopya, Sudan, Mali, Gine gibi ülkelerde istikrarsızlığın arttığına, Balkanlar’da da gerilimin yükseldiğine dikkati çekti.

‘Büyük güç rekabeti her yerde arttı’

Çavuşoğlu, büyük güç rekabetinin Asya’dan Afrika’ya her yerde arttığına işaret ederek, Rusya’nın, Suriye, Doğu Akdeniz ve Libya’dan sonra Afrika’daki mevcudiyetini artırmaya başladığını, NATO ile Moskova arasındaki gerginliğin ciddi boyutlara ulaştığını söyledi.

Türkiye’nin coğrafi konumu ve küresel iddiasıyla bu önemli gelişmelerin çoğunda merkezi aktörler arasında yer aldığını belirten Çavuşoğlu, “Bu gelişmeler karşısında diplomatik inisiyatif üstünlüğünü koruyarak hem milli çıkarlarımızı ilerlettik hem de bölgemizde istikrara katkıda bulunduk. Azerbaycan’ın zaferinin ardından Kafkasya’da bölgesel iş birliği ve normalleşme için Türkiye olarak inisiyatif aldık.” dedi.

Çavuşoğlu, Körfez ülkeleri ve Mısır ile ilişkilerin normalleşmesi konusunda önemli adımlar attıklarını, Afganistan’daki kaos karşısında aktif rol oynadıklarını, Libya’da her kesimle temaslarını artırdıklarını aktardı.

Suriyelilerin gönüllü ve güvenli geri dönüşleri konusunda Batı dahil geniş bir kesimin desteğini almaya başladıklarını kaydeden Çavuşoğlu, “Afrika’nın her yerinde izimizi derinleştirdik. Birlikte kalkınma ve refah yolunda çalışmaya devam edeceğiz. Türk dünyasında tarihi adımlara imza attık. Paris Anlaşması’nı onayladık. İklim değişikliği önceliklerimiz arasına girdi.” diye konuştu.

Çok taraflılık ve ara buluculuk konularında aktif rol almaya başladıklarına işaret eden Çavuşoğlu, ekonomi, ticaret, turizm, savunma sanayi, sağlık gibi tematik alanlarda diplomasiyle Türk kurumlarına destek verdiklerini ve somut sonuçlar elde ettiklerini ifade etti.

Çavuşoğlu, salgına rağmen ikili ve çok taraflı temaslara da devam ettiklerini dile getirerek şunları kaydetti: “Yıl boyunca 320’den fazla telefon ve video konferans görüşmesi, 7’si Sayın Cumhurbaşkanımıza refakat olmak üzere 74 ziyaret gerçekleştirdik. 79 dışişleri bakanını ülkemizde ağırladık. 4 büyük uluslararası etkinliğine başarıyla ev sahipliği yaptığımızı gururla söylemek isterim. Güney Doğu Avrupa İş Birliği Süreci Zirvesi 17 Haziran’da, Antalya Diplomasi Formu 18-20 Haziran’da, Türk Konseyi Zirvesi 12 Kasım’da ve 3. Türkiye-Afrika Zirvesi’nde 17-18 Aralık tarihlerinde gerçekleştirdik.”

‘Birçok sorunlu dosyada normalleşme adımları attık’

Bu yıl birçok sorunlu dosyada normalleşme adımları attıklarını bildiren Çavuşoğlu, “Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Bahreyn ve Mısır ile temaslarımızı hepiniz biliyorsunuz. Bu temaslar esasında bölgesel yumuşamaya da katkı sağladık. İsrail ile yeni hükümetle birlikte bazı temaslar başladı. Bu süreçleri gerçekçi bir yaklaşımla iletiyoruz. Tabii Filistin konusundaki önceki konumumuzu sürdürüyoruz.” ifadesini kullandı.

Kasımda, Türkiye’nin ev sahipliğinde düzenlenen Türk Konseyi Zirvesi’ne de değinen Çavuşoğlu şöyle devam etti: “Türk dünyası bakımından adeta bir milat oldu. Zirvede konseyin ismi Türk Devletleri Teşkilatı olarak değiştirildi. Burada Türk Devletleri ifadesinin kullanılmış olmasının anlamının büyük olduğunu bir kere daha vurgulamak isterim. Zirvede gelecek 20 yıla dair önemli kararlar aldık, hedefler belirledik. Vizyon 2040 Belgesi’ni aynı şekilde kabul ettik. Yine bu zirvede aldığımız kararla Türk yatırım fonu kuruldu. Ak Sakallar Konseyi’nin yönetmeliğini de bu zirvede güncelledik. “

“Afganistan’da insani krizin önlenmesi ve istikrar herkes için hayati önemde”

Afganistan’daki mevcut duruma ve Türkiye’nin yardım faaliyetlerine de değinen Çavuşoğlu, “Afganistan’da insani krizin önlenmesi ve istikrar bugün herkes için hayati önemde aksi halde terör ve göç dalgası hepimizi etkileyecek. Bu anlayışla Kızılay, AFAD, Maarif ve sivil toplum kuruluşlarımızla sahaya indik, Birleşmiş Milletler’in (BM) yardım faaliyetlerine destek verdik. Erken bir aşamada cesur bir karar aldık. Büyükelçiliğimizi açık tuttuk ve geçici yönetimle angajmana girdik.” şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu Afganistan’daki geçici hükümetin Dışişleri Bakan Vekili Emirhan Muttaki ile ekimde Ankara’da bu ay da Pakistan’ın başkenti İslamabad’da bir araya geldiğini ve Muttaki’ye siyasi kapsayıcılık, kadın hakları ve kız çocuklarının eğitimi konularında gerekli telkinlerde bulunduklarını aktardı.

Kabil Havalimanı’nın işletmesini devralmak üzere Katar ile çalıştıklarını ifade eden Çavuşoğlu, “Arkadaşlarımız cuma günü Kabil’de hafta sonu da Doha’da gerekli görüşmeleri yaptılar.” dedi.

Çavuşoğlu, Balkanlar’ın 1990’lara dönmesine izin vermeyeceklerini dile getirerek, “Maalesef Bosna Hersek başta olmak üzere gerginlik tırmanıyor. Gerek Bosna Hersek, gerek Sırbistan ve Kosova başta olmak üzere Balkanlar’da her tarafla görüşebilen ülkelerin başında geliyoruz. Gerginliği azaltmak için yapıcı rolümüzü devam ettireceğiz. Tüm taraflarla görüşmelerimizi sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu.

“Ege’de tansiyonu yapay şekilde yükseltme teşebbüsleri barış ve istikrar için sakıncalı”

Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz’de Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yöntemi (GKRY) ile yaşanan gerileme de değinerek şunları kaydetti:

“Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) meşru hak ve çıkarlarını kararlı şekilde koruduk. 2021’de Yunanistan ve GKRY, 7 kez kıta sahanlığımıza üçüncü ülke araştırma gemilerini göndermeye çalıştı. Hepsini diplomatik girişimlerimiz ve gerektiğinde sahadaki mevcudiyetimizle engelledik. Kıbrıs’ta egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde iki devletli çözüm vizyonunu dünyanın gündemine soktuk. Maraş açılımıyla da ezberleri bozduk. Cenevre’deki gayri resmi görüşmelerde KKTC ile haklı politikamızı kayda geçirdik. Yunanistan ile ilişkilerde ülkemize hasım adımlara müsamaha göstermedik.”

Ege’de adaların silahsızlandırılmış statüsün ihlali dahil önemli konularda hem diplomasi hem saha boyutuyla boşluk bırakmadıklarına vurgu yapan Çavuşoğlu, “Yunanistan Başbakanı ( Kiryakos Miçotakis) ve Dışişleri Bakanı’nın (Nikos Dendias) son dönemde Ege’de tansiyonu yapay şekilde yükseltme teşebbüsleri barış ve istikrar için sakıncalıdır ve son derece tehlikelidir. Bu konulardaki tutumuz bellidir. Kararlılığımız da tamdır. ” dedi.

Çavuşoğlu, Türkiye’nin kararlı tutumuyla diyalog yolunda da önemli adımlar attığını, Atina ile karşılıklı ziyaretler gerçekleştirdiklerini, ekonomik alanda toplam 25 başlıkta atılacak adımlara dair ortak eylem planı kabul ettiklerini anımsattı.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *