Landrut: Türkiye, AB ile yüzünü aynı tarafa dönmüş oldu

Landrut: Türkiye, AB ile yüzünü aynı tarafa dönmüş oldu

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı imzalamasına ilişkin olarak “Bu adımı atarak Türkiye, AB’ye üye devletler ve dünyanın geri kalan birçok ülkesiyle aslında aynı yola girmiş oldu” dedi.

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Meyer-Landrut, Trabzon’da, İnovasyon ve Biyoteknoloji Merkezi’nde organize edilen “AB-Türkiye Gençlik İklim Forumu”nun açılış bölümünde konuşma yaptı. Landrut, iklim değişikliğinin gerçek olduğunu savundu, yaşanan felaketlerin insan eliyle gerçekleştiğini vurguladı. İklim değişikliğini azaltmak için küresel ısınmanın azaltılması gerektiğini belirten Büyükelçi, iklim değişikliği ile mücadele edebilmek için de karbondioksit salınımının azaltılması gerektiğini de aktardı.

‘Türkiye, AB ile yüzünü aynı tarafa dönmüş oldu’

Meyer-Landrut, yaklaşık bir ay önce Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı imzaladığını anımsatarak, “Türkiye, Paris Anlaşması’nı imzalayarak son derece önemli bir adım attı. Türkiye’nin atmış olduğu bu adımdan biz büyük memnuniyet duyduk. Bu adımı atarak Türkiye, AB’ye üye devletler ve dünyanın geri kalan birçok ülkesiyle aslında aynı yola girmiş oldu, yüzünü aynı tarafa dönmüş oldu.” diye konuştu.

İskoçya’nın Glasgow kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Zirvesi 26. Taraflar Konferansı’nda (COP26), yaklaşık iki haftalık müzakerelerin ardından 13 Kasım’da taraflar Glasgow İklim Paktı üzerinde anlaşmaya vardığını hatırlatan Meyer-Landrut şöyle devam etti: “Bu konferans kapsamında önemli bir ilerleme kaydedildiğini düşünüyoruz ancak henüz daha yapılacak çok şey var. Özellikle sizin neslinizin yapması gereken çok şey var. Bu konferansta 1,5 derecelik hedef, ulaşılabilir bir hedef olarak dile getirildi, fakat bununla ilgili olarak şeffaflığın artırılması gerekiyor, ormancılık alanında, metan gazının kullanımının azaltılması hususunda da önemli adımlar atılması gerekiyor, fakat bütün bunlar yeterli değil. Bilim adamları Glasgow’da küresel ısınmanın 1,8-2,4 derece civarlarında değişmekte olduğunu ifade ettiler. Önceki yıllarda 2,7 seviyelerine ulaşmıştı, 1,5 derecelik seviyeye ulaşmak için daha yapmamız gereken çok şey var.”

Karbon emisyon mutabakatı

Meyer-Landrut, bu çerçevede ülkelerin gelecek yıl sonuna kadar karbon emisyonlarının azaltılması yönündeki yeni hedeflerini açıklamak üzere mutabakata vardıklarını da dile getirdi.

Her ülkenin bu çerçevede, karbon emisyonlarının azaltılması için nasıl ulusal düzeyde katkıda bulunabileceğini açıklaması gerektiğini belirten Büyükelçi Meyer-Landrut, “Bütün bunlar yapıldığı takdirde bu 1,5 derecelik hedefe ulaşılması gerçekçi bir hedef olarak kalacak ama bunun için de şimdiden adım atılması, harekete geçilmesi gerekiyor.” dedi.

Büyükelçi Meyer-Landrut AB’nin yeşil mutabakatı kısa süre önce kabul ettiğine dikkati çekerek, “Bu yeşil mutabakat, üye devletlerin yerine getirmesi gereken, ulaşması gereken hedefleri ortaya koyuyor. Karbondioksit salımlarının 2030’a kadar yüzde 55 oranında azaltılması ve 2050 yılına kadar karbon nötr hale gelmesi hedefler olarak belirlendi. Baktığımızda aslında bu hedefler Cumhurbaşkanı tarafından Türkiye için açıklanmış olan 2053 yılına kadar karbon nötr olma hedefiyle de örtüşüyor.” diye konuştu.

Karbon emisyonlarının fiyatlandırılması

Bu hususta çok önemli bir aracın da karbon emisyonlarının fiyatlandırılması, emisyon ticareti olduğunu belirten Büyükelçi şunları söyledi: “Bu emisyon ticareti sistemi, Türkiye’nin de üzerinde çalıştığı bir sistem, konu ve bu dile getirdiğimiz amaçlara ulaşabilmemiz için gerçekten son derece önemli bir adım. Bunu her alana yaymamız gerekiyor. AB’de emisyon ticaret sisteminde özellikle endüstri sektöründe enerji üretimine uygulayarak başlıyoruz fakat bunun zaman içinde konutlara, ulaştırma alanına, deniz taşımacılığına yani çok farklı sektörlere yaygınlaştırılması gerekiyor. Her ülkenin, her milletin, bireysel olarak da herkesin yapabileceği şeyler var, atabilecekleri adımlar var ve bunlar son derece önemli ve etkili olabilir hedeflerimize ulaşabilmemiz için.”

Meyer-Landrut, kendi ülkesi Almanya’da karbon emisyonlarının yüzde 30’unun özel sektörde, kamu sektöründe konutlarda kullanılan kaynaklardan salındığını belirterek, “Her birimiz kendi hayatlarımızda yapacağımız ufak değişikliklerle, bu değişimleri gerçekleştirebileceğiz. Gençlere güveniyorum, farkındalığın artırılmasına çok ciddi katkı sağlayacaklarına inanıyorum. Yarının çözümünü üretecek olanlar da sizlersiniz, sizlerin yapacakları araştırmalar diye düşünüyorum. Bu sebeple foruma katıldığınız için teşekkür ediyorum. Sizsiz olmaz, bütün bunları sizlerle ancak yapabiliriz, sizlere ihtiyacımız var.” dedi.

AB yeterli özeni gösteriyor mu?

Meyer-Landrut, bir öğrencinin, “AB’nin küresel ısınma ve iklim krizine dair yeterli özeni gösterdiğini düşünüyor musunuz?” sorusu üzerine, “Elbette yeterli değil ama mümkün olduğu kadar elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz diye cevaplamak isterim.” ifadesini kullandı.

Yeşil mutabakatın bu konuda tüm AB politikalarını şekillendiren bir strateji olacağını ileri süren Meyer-Landrut, “Yani aslında meselenin süslü tarafında değil de ekonomik, sosyal ve politik olarak bütün bu iklim krizi, iklim değişikliği meselesinin merkezinde duracak bir politika olacak. Ancak onun sayesinde aslında neyi ölçeceğimizi, yeni önlemlerin gerekip gerekmediğini izleyeceğimiz bir strateji olacak.” dedi.

Büyükelçi, Glasgow’daki konferansta da “Yeteri kadar bir şey yapıyor muyuz?” konusunun tartışıldığını dile getirerek bu tartışmanın gelecek yıllarda da sürmesi gerektiğini aktardı.

Suyun kullanımı, enerji israfı konusunda herkesin gündelik hayattaki pratiği içerisinde yapması gereken bir şeyler olduğunun altını çizen Meyer-Landrut, “Bu insanlığın ortak çabası olmak durumunda ve bu yüzden de herkesin bu ortak çaba için yapması gereken bir şeyler var.” diye konuştu.

AB, Türkiye’yi destekleme konusunda neler yapıyor?

Meyer-Landrut, “AB bizi destekleme konusunda neler yapıyor?” sorusunu da şöyle yanıtladı: “AB ve Türkiye’nin iş birliği çok önemli, birlikte yaptığımız işler bakımından da çok önemli. AB son 20 yılda 1,7 milyar avroluk çevre ve iklim değişikliği ile ilgili projelere kaynak aktarmış durumda. Bunların bir bölümü atık su arıtmayla, kanalizasyon sistemiyle ilgili. Atık suyla ilgili olan zaten Trabzon’da da gerçekleştirilmekte olan bir proje. AB’nin desteği bu konuda devam ediyor.”

Vali İsmail Ustaoğlu ise gençlerin iklim krizi ile ilgili karar vericilere yönelik yapıcı ve çözüm odaklı öneriler sunabilecekleri platformların sayısının artmasını umut ettiğini söyledi. Konuşmaların ardından Vali Ustaoğlu ile Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Suat Hacısalihoğlu, Meyer-Landrut’a gümüş telkariden hazırlanmış hediye sundu. Çeşitli oturumlarla devam eden forum, konuşmacıların öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirmesinin ardından sona erdi.

Landrut’un Trabzon temasları

Meyer-Landrut, kentteki programı kapsamında Vali İsmail Ustaoğlu’nu makamında ziyaret etti. Ustaoğlu, ilk kez Trabzon’u ziyaret ettiğini dile getiren Büyükelçi’ye kentin coğrafi yapısı hakkında bilgi verdi, ticari faaliyetlerin yanı sıra tarım, sağlık ve turizm alanındaki potansiyelini anlattı, ardından da üzerinde adının yazılı olduğu “61” numaralı Trabzonspor forması hediye etti. Ceketini çıkararak formayı giyen Meyer-Landrut, “Trabzon’un ne zamandır ilk defa Süper Lig’e liderlik ettiği dönemde bu formayı giyiyor olmaktan onur duyuyorum ve başarılar diliyorum.” dedi. Büyükelçi Meyer-Landrut, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanvekili Atilla Ataman’ı da ziyaret ederek bir süre görüştü.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *