Sezai Karakoç vefat etti

Sezai Karakoç vefat etti

İslami kimliği ile diriliş düşüncesinin önde gelen isimlerinden, şair, yazar ve fikir adamı, Yüce Diriliş Partisi kurucusu Sezai Karakoç bugün vefat etti.

İnna lillahi ve inna ileyhi raciun…

Sezai Karakoç’a Allah’tan rahmet, geride kalanlara, dost ve akrabalarına sabırlar niyaz ediyoruz…

Cenazenin, Çarşamba günü ikindi namazı sonrası Şehzâdebaşı Câmii’nde kılınıp caminin haziresine defnedileceği bildirildi.

Sezai Karakoç kimdir?

Sezai Karakoç, I. Dünya Savaşı’nda Kafkas cephesinde çarpışırken Ruslara esir düşen tüccar Yasin Bey ile Emine Hanım’ın oğlu olarak Diyarbakır Ergani’de 22 Ocak 1933’te dünyaya geldi.

Çocukluğu Ergani, Maden ve Piran’da (Dicle) geçen usta edebiyatçı, 1944’te Ergani’de ilkokulu bitirdi. Aynı yıl parasız yatılı kaydolduğu Maraş Ortaokulunu 1947’de bitiren şair, 1950’de Gaziantep Lisesinden mezun oldu. İlkokulda Battal Gazi kitaplarını, Ahmediye ve Muhammediyeleri okuyarak, dinleyerek büyüyen Karakoç, ortaokulda ise Namık Kemal, Ziya Paşa, Tevfik Fikret ve Ziya Gökalp’in eserlerini okudu. Karakoç, okumaya olan ilgisi ve sevgisiyle lise yıllarındayken okuduğu eserler arasına Batı klasiklerini de ekledi.

Üniversiteye başladığında Doğu ve Batı klasiklerini bitiren usta kalem, daha sonra kazandığı Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinin (SBF) sınav sonuçlarını beklerken, Necip Fazıl Kısakürek ile tanışmak üzere yanına gitti. Ortaokul ve lise yıllarında Büyük Doğu’nun tutkulu bir okuyucusu olan Karakoç, Kısakürek ile tanıştıktan sonra ise bir daha hiç ayrılmadı.

Karakoç, 1950’li yıllarda Büyük Doğu’nun sanat edebiyat sayfalarını yönetti, 1955’te de üniversitenin maliye bölümünden mezun oldu.

Maliye Bakanlığında Hazine Genel Müdürlüğü Dış Tediyeler Muvazenesi bölümünde 1955’te çalışmaya başlayan edebiyatçı, girdiği sınavı kazanarak 11 Ocak 1956’da maliye müfettiş yardımcısı oldu. Edebiyatçı Karakoç, 1959’da gelirler kontrolörü olarak İstanbul’a atandı, görevi gereği yurdun birçok yerini görme imkanı buldu.

Şair Sezai Karakoç, 1960-1961’de Ankara ve Ağrı’da askerlik görevini tamamladı.

İlk eserleri 1950’li yıllarda okuyucuyla buluştu

İlk eserleri 1950’li yıllarda Büyük Doğu’da yayımlanan Karakoç, 16 Aralık 1963’ten itibaren değişik aralıklarla Yeni İstanbul gazetesinde, “Karakoç” imzasıyla günlük yazılar kaleme aldı. Sezai Karakoç, Türk edebiyatının en sevilen şiirlerinden biri haline gelen “Mona Rosa” şiiriyle okuyucunun kalbinde taht kurdu.

Yeni İstiklal, Yeni İstanbul ve Babıali’de Sabah gazetesinde yazmaya başlayan Sezai Karakoç, 1 Temmuz- 31 Ağustos 1974 arasında Milli gazetede “Sur” başlığı altında yazdı.

Yüce Diriliş Partisi

Edebiyat çalışmalarına daha çok vakit ayırabilmek için resmi görevinden istifa eden Karakoç, 1990’da şiir ve yazılarında, dergilerinde, kitaplarında ortaya koyduğu dünyayı gerçekleştirmek için Diriliş Partisini kurdu. Yedi yıl bu partinin genel başkanlığı görevini yürüttü. Diriliş Partisi, 19 Mart 1997’de kapatıldı.

Bu tarihten itibaren Diriliş dergisi dışında hiçbir yerde yazmayan Karakoç, dünya savaşlarından yenik çıkan İslam dünyasının yeniden dirilişini amaç edindi. Bu uğurda, yazı hayatı boyunca diriliş kavramı çevresinde zinde bir bilinç uyandırmaya çalıştı; başta şiir, siyaset ve düşünce olmak üzere, dünya Müslümanlarının uyanışına eserleriyle emek verdi.

Edebi ve düşünce hayatını diriliş nesli olarak tanımladığı gençliğin yetişmesine adayan Karakoç’un şiirleri Büyük Doğu, Hisar (1951-54), Mülkiye (1952-53), İstanbul (1953-57) Şiir Sanatı (1955), Hamle (1955), Pazar Postası (1957-58), Türk Yurdu (1959), Hür Söz (1961), Soyut (1965), Hilâl (1965) ve Diriliş (1960-92) dergilerinde yayımlandı.

Usta kalemin “Mona Roza” şiiri 1950’li yılların başlarında büyük ilgi görürken, ikinci şiiri “Rüzgâr” Hisar (Şubat 1951) dergisinde çıktı.

Sezaki Karakoç’a, 30 Aralık 2019’da, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Senatosu’nun almış olduğu karar ile Fahri Bilim Doktoru ünvanı verildi. Karakoç, “Çok teşekkür ederim. Sivas, milletimizin ve medeniyetimizin kalelerinden biridir. Şimdi İslam’ın dirilişinde yeniden o eski kalelik görevini hakkıyla ve daha büyük bir coşkunlukla yapacağına eminim. Bütün Sivas’taki üniversite hoca ve öğrencilerine selamlarımı gönderiyorum. Hepsinin İslam milletinin ve İslam medeniyetinin yeniden dirilişinde, Sivas’ın eski medeniyet ocakları gibi görev alacaklarını ve başarıya ulaşacağımızdan eminim. Üniversitenizin kuruluş yıl dönümü şimdiden kutluyorum. Bütün çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Hep birlikte inşallah milletimizin ve medeniyetimizin yeniden dirilişinde elimizden geleni yapacağız ve tarih şahit olacak.” ifadelerini kullandı.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

1 Comment

  • Ş.Hüseyinoğlu
    17 Kasım 2021, 11:59

    "Diriliş Neslinin Amentüsü"nü ve bazı şiirlerini okuduğumda, şu iki hususa kanaat getirmiştim: 1- Sezai Karakoç İslam’dan, İslam’ın yeniden ülkeye ve yeryüzüne egemen kılınmasından yanadır. 2- Bununla birlikte tevhidi safiyet ve netliğe ulaşamamış, "Anadolu Müslümanlığı" diyebileceğimiz eklektik bir çizgide kalmıştır.

    Bir gün hepimiz tamamlayacağımız gibi, o da dünya sürgününü tamamladı, imtihanını verip dünyaya veda etti.

    İslam’dan ve İslam’ın egemenliğinden yana olmak önemli bir kıstastır, lakin konu İslam olunca tevhidi safiyet ve netlik hayat-memat meselesidir.

    Hüküm Allah’a aittir, O’nun için varız ve muhakkak O’na döneceğiz. Rabbim bizlere rızası üzere kendisine dönmeyi başararak rahmetine hak kazananlardan olmayı nasip etsin.

    REPLY