Yıldıray Oğur’dan Kılıçdaroğlu’na ‘helalleşme’ önerileri

Yıldıray Oğur’dan Kılıçdaroğlu’na ‘helalleşme’ önerileri

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘muhafazakar kesimle helalleşmemiz gerekiyor’ sözleri üzerine Karar yazarı Yıldıray Oğur, kendisine şans dilerken, kimlerle görüşebileceği ve nereleri ziyaret edebileceği ile ilgili önerilerde bulundu.

Partilerin seçimlere yönelik kıran kırana mücadelesi devam ederken, CHP kanadından gelen bir açıklama dikkat çekmişti. Geçen hafta CHP lideri, “Benim liderliğini yaptığım partinin de geçmişte yarattığı derin yaralar vardır. Uzun süredir de önce bu yaraları yaratan o sistemi değiştirmekle uğraştım. Şimdi ise dışarıya dönme zamanı. Ben bu yaraların kapanması için helallik isteme, helalleşme yolculuğuna çıkıyorum.” sözlerini sarf etmişti.

Kılıçdaroğlu ayrıca Twitter hesabından yaptığı paylaşımda da, “Ben ömrümde, ülkemizde nefreti ve sevgiyi gördüm. Artık sevgi kazansın istiyorum. Ülkemizin iyileşmeye, helalleşmeye ihtiyacı var. Helalleşmek geçmişi değiştirmez ama geleceğimizi kurtarır. Geçmişte partimizin de hataları oldu; helalleşme yolculuğuna çıkma kararı aldım…” demişti.

Karar yazarı Yıldıray Oğur, bugünkü yazısını bu konuya ayırdı. “Kemal bey’e helalleşme yolculuğunda adres önerileri” başlıklı yazısının bir bölümünde, önerilerini şöyle sıraladı:

Kılıçdaroğlu, gerçek liderlerin yapması gerektiği gibi kendi tabanının önünde yürüyor. İmamoğlu ve Yavaş’ı aday yaparken yaptığı gibi yine risk alıyor.

Belki, ezber bozmak için çıkacağı helalleşme yolculuğuna beklenmedik adreslerden başlayabilir.

İlk ziyaretlerinden birini hazır Varlık Vergisi gündemdeyken Yahudi, Ermeni, Rum cemaatlerinin liderlerine yapabilir.

Eski Agos binasındaki Hrant Dink Müzesi’ni mutlaka gezmesini öneririm.

Belki ikinci ziyaretini memleketine yapabilir.

Kılıçdaroğlu, Dersim Katliamı konusunda Türkiye’deki en iyi arşivlerden birine sahip. Eski Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil’in Dersim’de mağaralarda insanların nasıl fareler gibi zehirlendiğini anlattığı röportajını bizzat Kılıçdaroğlu yapmıştı. Belki 16 Kasım’da oğlundan sonra idam edilen Seyit Rıza’nın Dersim’deki heykeline bir karanfil bırakabilir.

Sonra yıllarca Kürt meselesi için mücadele etmiş İsmail Beşikçi’yle buluşabilir. Türkiye’nin ilk Kürtçe yayınevi Avesta Yayınları’na gidip raflardaki kitapları inceleyebilir.

Diyarbakır Keçi Burcu’ndaki Hafıza Odası sergisini gezebilir.

Ardından Türkiye tarihinin en açık ve yaygın ayrımcılığı olan başörtüsü yasakları için yıllarca bu yasaklarla mücadele etmiş AKDER, Özgür-Der, Mazlumder, İHH, ÖNDER gibi derneklerin kapısını çalabilir.

Ali Bardakoğlu, Mehmet Görmez, Muhammed Emin Yıldırım, Atasoy Müftüoğlu, İsmail Kara, Ahmet Taşgetiren gibi İslami kesimin önde gelen entelektüel ve alimleriyle görüşebilir.

Üniversiteleri kapatılan Bilim ve Sanat Vakfı’na uğrayabilir. İSAM Kütüphanesi’ne gidip kitapları karıştırabilir.

Belki 2007’de Çankaya’ya çıkmasınlar diye milyonların sokaklara döküldüğü, CHP’nin başvurusuyla Anayasa Mahkemesi’nin tarihinin en rezil kararlarından 367 kararını verdiği, Genelkurmay’ın muhtıra yayınlandığı Abdullah Gül ve Hayrunnisa Gül çiftiyle de kameralara poz verir.

Bir ara başörtüsü yüzünden Meclis’ten “dışarı dışarı” diye kovulan Merve Kavakçı’yı da telefonla arayabilir. Hatta hemen ardından benzer bir akıbete uğramış Leyla Zana’yı arayıp hatırını sorabilir.

Karagümrük’e gidip Cerrahi dergahını, oradan çıkıp Karacaahmet Cemevi’ni ziyaret edebilir.

Ayşe Buğra ile, Ahmet Altan’la, Başak Demirtaş ile, Alparslan Kuytul’la görüşebilir. Orhan Pamuk’a telefon açabilir.

Merak etmeyin, bizim kültürümüzde helalleşmek için el uzatana önce “helal olsun” denir, sonra da “sen de hakkını helal et.”

Helalleşmek kimseyi küçültmez, aksine büyütür. Helalleşmek kimseyi haklı yapmaz, konuşmayı, diyaloğu başlatır.

Bu zorlu yolculukta Kemal Bey’e iyi şanslar, yolu açık olsun.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *