Proje ile uyuşturucu kullanımının sosyolojik nedenlerine inilerek, uyuşturucu bağımlılarının kişilik profilleri çıkarıldı. Proje çerçevesinde, uyuşturucu suçundan gözaltına alınan 29 bin 540 kişiye anket yapıldı.

Ankete katılanların yüzde 70,89’u hayatının bir döneminde uyuşturucu madde kullandığını belirtirken, yüzde 45,2’si uyuşturucu maddeyi kendi evinde, yüzde 29,1’i terkedilmiş metruk binalarda, yüzde 10,7’si arkadaşının evinde, yüzde 7,9’u arabada, yüzde 2,6’sı parkta kullandığını belirtti.

Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı araştırmanın ardından metruk binalarla ilgili harekete geçti.

İmar Kanunu’nun ilgili maddesi değiştirildi

Bu doğrultuda, 2019’da “İmar Kanunu”nun “yıkılacak derecede tehlikeli yapılar” başlıklı 39’uncu maddesindeki yıkılacak yapılar, “genel güvenlik ve asayiş bakımından tehlike arz ettiği valilikçe tespit edilen metruk yapılar” olarak değiştirildi.

Değişiklikle, bu yapıların öncelikli yıkılması, yıkılamayanların iyileştirilmesi, rehabilite edilmesi ve güvenlik tedbiri alınmasına yönelik iş ve işlemlerin yerel yönetimler başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlarla koordinasyon sağlanarak devam ettirileceği düzenlendi.

İmar Kanunu’ndaki bu değişikliğin ardından valiliklere, kaymakamlıklara, belediyelere talimat gönderilerek bulundukları yerlerdeki metruk binaların tespit edilmesi istendi.

Vali ve kaymakamlar başkanlığında kurulan komisyon ile konu il, ilçe asayiş ve güvenlik toplantılarında ele alındı.

105 bin 750 metruk bina tespit edildi

Çalışmalar sonucunda, bugüne kadar genel güvenlik ve asayiş bakımından tehlike arz ettiği belirlenen 105 bin 750 metruk bina tespit edildi.

Bu binalardan yüzde 81,28’ine yani 85 bin 956’sı hakkında işlem yapıldı. İşlem yapılanlardan yüzde 65,82’si (69 bin 607) yıkıldı, yüzde 15,46’sı (16 bin 349) rehabilite edilerek güvenlik tedbiri alındı.

Geriye kalan yüzde 18,72’sinin (19 bin 794) ise yıkılma/iyileştirme işlemleri devam ediyor.