Konya’daki olaya ilişkin Mazlumder raporu

Konya’daki olaya ilişkin Mazlumder raporu

İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), Konya’nın Meram ilçesinde 30 Temmuz’da 7 kişinin öldürülmesi olayı ile ilgili inceleme ve araştırma raporu yayınladı. 

MAZLUMDER tarafından oluşturulan bir heyet, resmi kurumlar, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlarla görüşüp, ifade tutanaklarını inceleyip, resmi makamlar, kamu kurumu, siyasi parti ve STK açıklamalarını toparlayarak 84 sayfalık detaylı bir rapor hazırladı ve bunu kamuoyu ile paylaştı.

MALUMDER heyetinin hazırladığı  raporda, Konya’da Dedeoğulları ailesine karşı gerçekleştirilen katliamın tasarlanarak ve zalimane bir şekilde işlendiğine dikkati çekerek, “Kanuni açıdan ağır bir yaşam hakkı ihlali, dini ve ahlaki açıdan ise ağır bir zulüm gerçekleştirildiğinden; en ağır şekilde kınanmalı, hak edilen en ağır cezalar verilmelidir.” ifadesi kullanıldı.

Katliam sırf bu aile Kürt olmasından dolayı işlendiği iddiası zayıf

Dedeoğulları ailesine karşı gerçekleştirilen katliamın sırf bu ailenin Kürt olmasından dolayı işlendiği iddiasının zayıf kaldığının altı çizilen raporda, katliamın 2010 yılından başlayan ve ciddi kavga ve tehditlere dönüşen husumetlerin sonucunda gerçekleşme ihtimalinin daha kuvvetli olduğuna dikkat çekildi.

Açıklamada, “30 Temmuz 2021 tarihinde Dedeoğulları ailesine karşı gerçekleştirilen katliamın sırf bu ailenin Kürt olmasından dolayı işlendiği iddiasının tarafımızca zayıf kaldığı değerlendirilmekte, 2010 yılından başlayan ve ciddi kavga ve tehditlere dönüşen husumetlerin sonucunda olma ihtimali daha kuvvetli bulunmaktadır.” ifadesi kullanıldı.

MAZLUMDER, söz konusu olayın doğrudan “nefret suçu” olarak değerlendirilemeyeceği kanaatinde olduklarını beyan etti.

Raporda, saldırgan dışında onunla bağlantılı aşırı sağcı kişi veya grupların, olayın azmettiricisi veya yardım edenlerin olup olmadığı da etkin bir şekilde soruşturulmaya devam edilmesi gerektiği çağrısı yapılırken, yetkili kimselerin çıkıp, hangi saikle olursa olsun, “olayın etnik veya ideolojik bir gerekçeden kaynaklanmadığı, münferit bir olay olduğu” şeklinde beyanda bulunmaları ön kabulünün de açıkça hatalı olduğu belirtildi.

Adli ve idari bakımdan ağır kusuru olan kişiler açığa alınmalı

Dedeoğulları ailesinin “çağrı üzerine koruma” tedbirinin tam olarak uygulanamadığı belirtilen açıklamada, adli ve idari bakımdan denetleme görevi olan amirlerin de ağır kusuru olduğu görüldüğünden, bu kişilerin de açığa alınması çağrısı yapıldı.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na da çağrı yapılarak Konya’daki katliamı yerinde inceleme yetkisini neden kullanmadığına ve bunun makul bir gerekçesinin olup olmadığına dair kamuoyuna açıklamada bulunmaları talep edildidi.

MAZLUMDER tarafından, soruşturmanın sağlıklı yürütülebilmesi için kamuoyunda kışkırtıcı beyanlardan uzak durulması gerektiği, basında ve sosyal medyada “bu bir ırkçı saldırıdır” şeklinde peşin hüküm verilmemesi gerektiği vurgulandı.

Kamuoyuna da çağrı yapan MAZLUMDER, “Sosyal medya dahil olmak üzere kutuplaştırıcı bir dil kullanmaları ve yaygınlaşan nefret herkesi önyargılı dilden vazgeçmeye, kutuplaştırıcı/nefret söylemini terk etmeye davet etmekteyiz.” ifadesi kullanıldı.

(Her Taraf)

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *