Etiyopya adım adım kaosa doğru sürükleniyor

Etiyopya adım adım kaosa doğru sürükleniyor

110 milyondan fazla nüfusa sahip ve yüzde 62’si Hıristiyan, yüzde 35’i Müslüman olan Etiyopya’da, Hıristiyan Tigray Halk Kurutuluş Cephesi ile Etiyopya ordusu arasındaki çatışmalar, kuzey hattında genişliyor.

Etiyopya‘da federal ordu ve isyancı Tigray Halk Kurutuluş Cephesi (TPLF) arasında çıkan savaş, ülkeyi adım adım kaosa sürüklüyor.

Tigray eyaletindeki çatışmaları Amhara ve Afar eyaletine taşıyan TPLF, ülkenin farklı bölgelerinde hükümetle çatışan silahlı gruplarla ittifak arayışını sürdürüyor.

Oromo Kurtuluş Cephesi’nden (OLF) ayrılan ve hükümet tarafından “terörist” olarak kabul edilen Oromo Kurtuluş Ordusu (OLA), dün, TPLF’yle askeri iş birliği yaptığını ve diğer muhalif gruplarla koalisyon kurulması için çalıştıklarını duyurdu.

Hedasi Barajı’nın inşa edildiği batıdaki Benishangul Gumuz eyaletindeki Gumuz isyancılarıyla da iş birliği yaptığı ileri sürülen TPLF, şartları kabul edilene kadar ateşkesi kabul etmeyeceğini açıkladı.

Başbakan Abiy Ahmed, TPLF’nin ilerleyişi sonrası vatandaşlarına “orduya katılma” çağrısı yaptı.

Sadece Tigray ve çevresinde çatışmalardan dolayı şimdiye kadar 2,1 milyon kişi yerinden olurken, yaklaşık 80 bin kişi de Sudan’a kaçtı.

Savaşın her iki tarafı da uluslararası insan hakları örgütlerince savaş suçu işlemekle itham ediliyor.

TPLF’nin ilerleyişi sürüyor

Etiyopya ordusu, Kasım 2020’de TPLF isyancılarına karşı başlattığı operasyonda kısmi başarı sağlayarak Tigray’ın başkenti Mekelle’yi ele geçirdi.

Yaklaşık 7 ay Mekelle’de kalan ordu birlikleri, insani durumu gerekçe göstererek 28 Haziran’da bölgeden çekildi.

Etiyopya ordusunun Tigray’dan çekilmesi sonrası çatışmalar, kuzeydeki Afar ve Amhara eyaletlerine de sıçradı ve TPLF, bu eyaletlerde ilerleyişini sürdürdü.

Amhara eyaletindeki tarihi Lalibela kentine giren TPLF’nin Weldiya kentinin büyük kısmında da kontrolü sağladığı ileri sürülüyor.

OLA, TPLF’yle ittifak halinde

Etiyopya hükümeti tarafından “terörist” örgüt olarak kabul edilen OLA ise dün, TPLF ile ittifak kurduğunu açıkladı.

OLA lideri Kumsa Diriba, “Tek çözüm, bu hükümeti askeri olarak devirmek ve konuşmak istedikleri dili konuşmak.” ifadesini kullandı.

TPLF ile siyasi alanda iş birliği için görüşmelerin devam ettiğinin altını çizen Diriba, ülkedeki diğer grupların da Abiy Ahmed hükümetine karşı büyük bir koalisyon oluşturacağını kaydetti.

OLF’nin 2018’de hükümetle yaptığı barış anlaşmasına katılmayan OLA, daha önce OLF’den ayrıldığını duyurmuştu.

Çatışma bölgelerinde katliam, tecavüz ve işkence arttı

Ülkenin kuzeyinde, ordu birlikleriyle isyancılar arasında çatışmalar devam ederken; katliam, tecavüz ve işkence gibi insan hakları ihlalleri de artış gösterdi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi, Tigray bölgesindeki çatışmada, hükümet ve TPLF taraflarını ihlallerle suçladı.

Komiserlik, Eritre birliklerinin de Tigray bölgesinde insan hakları ihlalleri yaptığını kaydederek, hızlı ve doğrulanabilir şekilde geri çekilmesi çağrısında bulundu.

Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) ise Etiyopya polisinin etnik kimlikleri nedeniyle Tigrayları keyfi şekilde gözaltına almak ve tutuklamakla suçladı. Örgüt, dün yayımladığı raporunda, Etiyopya ve Eritre ordusunun cinsel saldırı ve tecavüzü “silah” olarak kullandığını ileri sürdü.

Etiyopya Başbakanı Ahmed ise isyancı TPLF üyelerinin yeni bölgeler ele geçirmek için çocuk askerler kullandığını açıklayarak, uluslararası toplumun TPLF’nin işlediği ileri sürülen insan hakları ihlallerine sessiz kalmasına tepki gösterdi.

Sudan Etiyopya’daki “terörü besliyor” iddiası

Daha önce Sudanlı generallerin başka ülkelerden emir alarak Etiyopya’daki iç karışıklığı beslediğini ileri süren Etiyopya tarafında ilk defa üst düzey bir diplomat, doğrudan Sudan’ı hedef gösterdi.

Etiyopya’nın Moskova Büyükelçisi Alemayehu Tegenu, Sudan’ın Etiyopya’nın kuzeyinde ve batısındaki isyancıları desteklediğini, “terörü” beslediğini iddia etti.

Tegenu, 2 Ağustos’ta Twitter’dan yaptığı açıklamada da kuzeydeki TPLF ve Hedasi Barajı’nın inşa edildiği Benishangul-Gumuz eyaletindeki Gumuz isyancılarını Sudan’ın desteklediğini öne sürdü.

TPLF’nin eski Sudan rejimiyle dost olduğunu belirten Tegenu, şu anda eski Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir yanlısı generallerin, TPLF savaşçılarını eğittiği ve bunun Etiyopya-Sudan ilişkilerine kötü şekilde zarar vereceği değerlendirmesinde bulundu.

Etiyopya hükümeti, Sudan’ın TPLF ile ara buluculuk teklifini ise reddetti.

ABD ‘ateşkes’ istedi

Etiyopya ziyareti öncesi Twitter’dan açıklama yapan ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) Direktörü Samantha Power, Etiyopya’da isyancılar ile federal hükümet arasındaki anlaşmazlığın askeri çözümü olmadığını ifade ederek, tüm tarafları “ateşkese” çağırdı.

TPLF’nin Amhara ve Afar bölgelerinden, Amhara milislerinin Batı Tigray’dan çekilmesini talep eden Power, Eritre ordusunun ise ülkeyi terk etmesini istedi.

Power, Tigray’a yönelik ticari ablukanın da sonlanması çağrısı yaptı.

BM’den ‘kıtlık’ uyarısı

Birleşmiş Milletler (BM), Etiyopya’nın Tigray bölgesinde 8 aydır devam eden çatışmaların ardından nüfusun yüzde 90’ına tekabül eden 5,2 milyon kişinin, hayat kurtarıcı insani yardıma muhtaç duruma düştüğünü açıkladı.

BM, Tigray’da binlerce kişinin çatışmalarda yaşamını yitirdiğini ve net ölü sayısının tespit edilemediğini belirtti.

Bölgede milyonlarca sivilin ciddi gıda güvenliği sorunu yaşadığını ve yüz binlerce insanın da kıtlık benzeri durumla karşı karşıya olduğu uyarısı yapılan açıklamada, çocuklar arasında da son derece ciddi düzeyde akut yetersiz beslenme sorunu gözlemlendiğini vurgulandı.

Etiyopya; Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Norveç Mülteci Konseyi ve El-Maktoume Vakfının çalışmalarını yasa dışı faaliyetleri gerekçe göstererek askıya aldığını duyurdu.

2,1 milyon kişi çatışmalardan kaçtı

Tigray’da çatışmalar nedeniyle 2 milyon kişi yerinden olurken, TPLF’nin Afar eyaletine yönelik son saldırıları sonrası yaklaşık 100 bin kişinin göç ettiği bildirildi.

Etiyopya’nın Tigray bölgesindeki çatışmalardan kaçarak Sudan’a sığınanların sayısı ise 78 bine yükseldi.

TPLF’nin Tigray eyaletindeki çatışmaları, komşu Afar ve Ahmara’ya taşıması sonrası evini terk etmek zorunda kalanlar, derme çatma kamplarda federal hükümetin gönderdiği yardımlarla ayakta kalmaya çalışıyor.

TPLF ve Abiy Ahmed çekişmesi

Bir dönem ülke siyasetinde etkin güç olan TPLF, Başbakan Abiy Ahmed’in 2018’de başa gelmesinden sonra ülkenin en büyük etnik grupları olan Amhara ve Oromoları iktidarda temsil eden partilerle siyasi çekişme içine girmişti.

Güney, Amhara, Oromiya ve Tigray eyaletlerindeki yerel partilerin oluşturduğu Etiyopya Halkları Devrimci Demokratik Cephesi (EPRDF) koalisyonunu lağveden Ahmed, daha sonra ulusal Refah Partisi’ni (PP) kurmuştu.

Yeni partiye katılmayı reddeden TPLF, yerel seçimleri zamanında düzenlemiş, genel seçimleri erteleyen Abiy Ahmed ve hükümetinin ise gayri meşru olduğunu ilan etmişti.

TPLF, federal hükümetin kendi bölgesindeki hakimiyetini tanımasını, savaş suçlularının yargılanmasını ve Tigray halkına kendi kaderini tayin etme imkanının verilmesini istiyor.

Uzmanlar, TPLF’nin ülkeden ayrılmak yerine öncelikle iktidara ortak olmayı ve Etiyopya içerisinde kalmayı tercih edeceği görüşünü benimsiyor.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *