Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden yapılan yazılı açıklamada, sabah saatlerinden bu yana 1210 fanatik Yahudi gruplar halinde Mescid-i Aksa’nın güneybatısındaki El-Meğaribe (Fas) Kapısı’ndan Harem-i Şerif’e baskın düzenlediği belirtildi.

Açıklamada, büyük gruplar halinde el-Meğaribe (Faslılar) Kapısı’ndan Aksa’ya baskın düzenleyen fanatik Yahudilerin, avluda ayinler gerçekleştirerek kışkırtıcı eylemlerde bulunduğu ifade edildi.

Sözde Süleyman Mabedi’nin yıkılışının yıl dönümü olarak kabul ettikleri ve “Tişa BeAv” adını verdikleri matem günü dolayısıyla Mescid-i Aksa’ya baskın çağrıları yapan fanatik Yahudilerin, öğleden sonra da Mescid-i Aksa’ya baskınlarını sürdürmesi bekleniyor.

Öte yandan görgü tanıklarına göre de sabah namazından itibaren İsrail polisi, Mescid-i Aksa’da bulunan Filistinlilere saldırıda bulunarak bazılarını gözaltına aldı.

Polisin ayrıca Harem-i Şerif içinde bulunan Kıble Mescidi’ne gaz bombası attığı ve kapıları kapattığı kaydedildi.

Filistinliler de Kral Faysal ve Hutta Kapısı’ndan Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemeye çalışan fanatik Yahudilere engel olmaya çalıştı.

İsrail polisi, fanatik Yahudilerin baskınlarıyla Aksa’nın tüm girişlerini kapatırken, içeride bulunan onlarca Filistinli mahsur kaldı.

Harem-i Şerif’in içinde ve çevresinde gerginlik devam ediyor.

Filistin Yönetimi’nden İsrail’e uyarı

Filistin Yönetimi, İsrail polisi korumasındaki fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemesi ile Harem-i Şerif ve işgal altındaki Doğu Kudüs’te yaşanan gerginlik nedeniyle Tel Aviv yönetimine uyarıda bulundu.

Filistin resmi haber ajansına göre, Filistin Yönetimi’nden yapılan yazılı açıklamada, İsrail polisi korumasındaki fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemesi ve gerçekleştirdikleri ihlallerin kınandığı belirtildi.

Bu baskınların güven ve istikrarı tehdit ettiğine, Filistinlilerin dini duygularını tahrik ettiğine dikkat çekilen açıklamada, İsrail yönetiminin söz konusu gerginlikten sorumlu olduğu vurgulandı.

Açıklamada ayrıca, İsrail’in bu provokasyonunun, ABD yönetiminin Kudüs’teki tarihi statükonun korunması yönünde yaptığı çağrıya bir meydan okuma anlamına geldiği ifade edildi.