Petrol zengini Irak’ın 30 yıldır süren elektrik krizi

Petrol zengini Irak’ın 30 yıldır süren elektrik krizi

Zengin petrol yataklarına sahip Irak, 1991’den bu yana yetersiz altyapı, tüketimin artması ve yolsuzluklar yanında Amerikan işgali ve ambargoları nedeniyle ciddi elektrik sorunu yaşıyor.

Irak, petrol zengini bir ülke olmasına rağmen önce ambargo ardından yolsuzluk, kötü yönetim ve istikrarsızlıklar nedeniyle kronikleşen elektrik sorununu yaklaşık 30 yıldır bir türlü çözemiyor.

Aslında elektrik krizi Irak’ın hizmet konusunda karşıya karşıya kaldığı durumu tüm boyutlarıyla gözler önüne seren önemli bir örnek.

Elektrik sektörü, 2003 öncesi büyük ihmalkarlık, yetersiz bakım, yağmaya maruz kalırken, ABD işgalinden sonra da büyük vaatlere rağmen yıllarca yolsuzluklar nedeniyle ihmal edildi.

Yaz aylarındaki yüksek sıcaklıklar sırasında yaşanan elektrik kesintileri başbakanları istifaya kadar götürecek ve siyasi dengeleri değiştirecek bir faktöre bile dönüştü. Elektrik, İran gibi komşu ülkeler tarafından bir baskı aracı olarak da kullanıldı.

Son olarak özellikle ülkenin güneyindeki 4 vilayette neredeyse gün boyu süren elektrik kesintilerinin ardından protestolar sonucu Elektrik Bakanı Macid Mehdi Hantuş, 2 Temmuz’da istifa etti.

Elektrik krizinin nedenleri

Irak’ta elektrik sıkıntısının birçok nedeni var. Yetersiz üretim, artan nüfusa paralel olarak talebin karşılanamaması, İran’dan alınan elektrik ve doğal gazın borçlarının ödenmemesi nedeniyle Tahran yönetiminin zaman zaman kesintiye gitmesi, Irak’ın elektrik şebekesinin sadece İran’la bağlantılı olması sonucu Körfez ülkelerinden ithal edilememesi ve terör örgütü DEAŞ’ın elektrik şebekelerine düzenlediği saldırılar bunlar arasında yer alıyor.

Ayrıca ülkede Savunma Bakanlığından sonra en çok yolsuzluğa maruz kalan sektörün elektrik-enerji olduğu ifade ediliyor. Bunun neticesinde, 2003’ten sonra kurulan tüm hükümetlerin seçim programlarında elektrik dahil enerji altyapısının güçlendirileceği vaadi yer alsa da bu konuda ilerleme sağlanamıyor.

Halihazırda birçok vilayette günde birkaç saat, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ndeki 3 vilayet Duhok, Süleymaniye ve Erbil’de ise ortalama 12 saat devlet elektriği verilebiliyor. Günün geri kalan bölümünde ise klimaları bile çalıştıramayan mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Iraklılar sıcakların çok yüksek olduğu saatlerde az elektrik tüketen pervaneler ile serinlemeye çalışıyor, soğuk içecekler için de fabrikalarda üretilen buz kalıplarından faydalanıyor.

Her yaz olduğu gibi bu yıl da hükümetin ve ülkenin ana gündem maddeleri arasında yine elektrik yer alıyor.

Irak Başbakanı Mustafa Kazımi, 3 Temmuz’da Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada, elektrik krizine atıfta bulunarak hükümetin, 17 yıl boyunca uygulanan yanlış siyaset ve kamu kaynaklarının bilinçsiz bir şekilde heba edilmesinin bedelini ödediğini ifade etmişti.

Toplumsal soruna dönüştü

AA muhabirine konuşan Bağdat sakinlerinden Ebu Emir, ülkedeki elektrik sıkıntısının toplumsal bir sorun haline geldiğini söyledi.

Hükümete çağrı yaparak elektrik kesintilerine çözüm isteyen 63 yaşındaki Iraklı, “17 yıldır tüm halk elektrik sorunundan yakınıyor. Buna köklü çözüm de bulunamadı. Halkta da bıkkınlık oluştu çünkü sorunlarına kulak asan yok.” dedi.

Hüseyin Kazım da petrol zengini ülkede uzun saatlerce elektrik kesintileri yaşanmasından şikayet etti.

Kazım, “Ülkeyi besleyen Basra’da bile elektrikler kesik. Durum Bağdat’ta da farklı değil. Siyasetçilerden elektrik dilenmiyoruz, bu bizim en doğal ve meşru hakkımız.” ifadelerini kullandı.

Bağdat’ta ikamet ettiği bölgede mahalle jeneratöründen aldıkları elektrik için amper başına yaklaşık 10 dolar ödediklerini aktaran Kazım, evine 5 amper elektrik hizmeti aldığını ve bununla klimayı bile çalıştıramadıklarını söyledi.

Üretim ile tüketim arasında büyük fark var

Irak Elektrik Bakanlığı yetkililerinin yerel basına verdiği bilgilere göre, ülkenin kış aylarındaki elektrik tüketimi 19 bin megavata ulaşırken, üretim ise sadece 11 bin megavat seviyesinde kalıyor.

Yaz aylarında ise Iraklılar serinlemek için daha fazla elektriğe ihtiyaç duydukları için tüketim 20 bin megavatın üzerine çıkıyor.

Bu dönemde üretim ise İran’ın doğal gaz ve elektrik ihracatını durdurması halinde daha da düşebiliyor.

İran savaşı sonrası gerileyen altyapı

Irak ile İran arasında 1980’den itibaren 8 yıl süren savaş her iki ülkenin de enerji ve temel altyapısında ciddi hasara yol açtı.

Ardından 1990’da Kuveyt’i işgal eden Irak, bir yıl sonra geri çekilmek zorunda kaldı. Bu işgalin bedeli hem dönemin Baas Rejimi hem de Irak halkı için çok ağır oldu.

ABD’nin Irak’ı işgal ettiği 2003’e kadar Irak, ağır bir ambargoya maruz kaldı. O dönem ürettiği petrolü küresel piyasada satamayan ülke, büyük bir ekonomik buhran içine girdi.

Irak’ın elektrik sektörü de 1991’den bu yana ciddi bir iyileştirme ve kalkınmaya tabi olamadı. Nüfus artışı, kısıtlı üretim kaynakları ve tüketimdeki yöntem sorunu, elektrik krizini kronik bir sorun haline getirdi.

ABD işgali ile birlikte birçok elektrik tesisi yağmalandı, yerinden söküldü ve kullanılamaz hale geldi.

Elektrik konusunda İran’a bağlı kalan Irak

İran, ABD’nin Irak’ı işgal etmesini ve çok sayıda askerini konuşlandırmasını ulusal bir güvenlik tehdidi kabul ederken, 8 yıl savaşıp yenemediği Saddam rejiminin düşmesi de Tahran için birçok fırsatı beraberinde getirdi.

Tahran yönetimi, Irak içindeki askeri ve siyasi nüfuzunu yıllar boyunca aşamalı bir şekilde artırdı. Buna ek olarak, ülkenin zayıf altyapısı da Bağdat’ın elektrik konusunda İran’a bağımlılığını ortaya çıkardı.

İran kadar doğal gaz ve petrol gibi yeraltı kaynaklarına sahip Irak, tükettiği elektriğin neredeyse üçte birini İran’dan aldığı gazla üretiyor.

Bağdat’ın elektrik konusunda Tahran’a bağımlılığı özellikle hava sıcaklıklarının 50 derecenin üzerine çıktığı yaz aylarında daha bariz görünüyor.

Halihazırda Irak, elektrik üretimi için İran’dan alınan günlük yaklaşık 1,5 milyar metreküp doğal gazı 2 ayrı boru hattı ile ülkenin 4 vilayetindeki elektrik üretim tesislerine pompalıyor.

İran, doğal gazın yanında Irak’a günlük ortalama 300 megavat elektrik ihraç ediyor.

Irak’taki elektrik şebekesinin sadece İran ile bağlantılı olması Bağdat yönetiminin alternatif enerji seçeneğini de ortadan kaldırıyor.

ABD ambargosu nedeniyle İran’a olan borç ödenemiyor

Dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’a uyguladığı ağır ekonomik ambargo nedeniyle 2018’den bu yana Irak, Tahran’a doğal gaz ve elektrik borcunu sistematik bir şekilde ödeyemiyor.

İran Ulusal Gaz Şirketi, son olarak Aralık 2020’de, Irak’ın borcunun 6 milyar dolara ulaştığını bildirmişti.

Ödemede yaşanan kriz nedeniyle her iki ülke çareyi farklı yollara başvurarak çözmeye çalıştı.

İran Enerji Bakanı Rıza Erdekaniyan, 2 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, “İran ile Rusya arasında yapılan anlaşmaya göre Irak’taki alacağımızın bir kısmı Rusya’dan alınan aşıya harcanacak. Mevcut anlaşmalar 2 milyon ile 60 milyon dozu kapsıyor ve mali meselelerin zamanında halledilmesi için çalışıyoruz. İlk ödemenin bu günlerde yapılmasını bekliyoruz.” demişti.

Irak tarafı da zaman zaman ödemelerin yapılamaması üzerine İran’ın hem doğal gaz hem de elektrik ihracatını kestiğini dillendiriliyor.

Elektrik, siyasi krizler için bir baskı aracı olarak kullanılabiliyor

İran’ın özellikle yaz aylarında ihracatı durdurması veya iç talebini karşılamak üzere azaltması halinde büyüyen elektrik krizi Iraklıların kolay bir şekilde sokağa dökülmesine yol açabiliyor.

Bunun yakın örneklerinden biri 2018’de Haydar el-İbadi’nin başbakanlığı döneminde yaşandı. ABD’nin İran’a uyguladığı ambargoya Irak olarak uyacaklarını açıklaması İbadi’yi hem İran’ın hem de İran yanlısı Iraklı siyasetçilerin hedefi haline getirmişti.

İran’ın 2018 yazında elektrik ihracını durdurması üzerine İbadi hükümetine karşı ciddi protestolar başlamış ve yeniden başbakan seçilmesinin önü elektrik kriziyle büyüyen gösteriler nedeniyle kesilmişti.

Yine ABD ve İran arasında 2019 yazında Irak üzerinde yaşanan çekişmeler ve ödenmeyen borçlar nedeniyle İran elektriği kesmiş, Irak’ta Adil Abdulmehdi hükümeti ve Tahran karşıtı gösteriler patlak vermişti.

Büyüyen gösteriler neticesinde Abdulmehdi istifa etmek zorunda kalmıştı. Elektrik, hükümetlerin düşmesindeki ana sebep olmasa da bir baskı aracı olarak öne çıkmıştı.

Irak elektrik sorunun çözmek için 17 yıl boyunca birçok anlaşma imzaladı

Irak’ın İran olan elektrik bağımlılığını sonlandırmak, farklı enerji kaynakları yaratmak için son dönemlerde ABD öncülüğünde bazı anlaşmalar yapıldı.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Temmuz 2020’de yaptığı açıklamada, 6 Körfez ülkesinin elektrik şebekelerini Kuveyt üzerinden Irak’a bağlayacaklarını duyurdu.

Açıklamada, Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn’in finanse edeceği 222 milyon dolarlık projeyle 300 kilometrelik bir elektrik hattının Kuveyt’ten Irak’a çekileceği, günlük 500 megavat elektrik tedarik edileceği aktarıldı.

Körfez ülkelerin yanı sıra Mısır ve Ürdün de elektrik temini için Irak’a taahhütlerde bulundu. Irak, Ürdün ve Mısır arasında geçen ay yapılan üçlü zirvede elektrik, doğal gaz ve petrol alanlarındaki projelerin hayata geçirilmesine vurgu yapıldı.

Yine ABD’ye ait General Energy Şirketi, Ağustos 2020’de Irak’ın elektrik üretim kapasitesinin artırılması ve altyapısının güçlendirilmesi için 1 milyar 200 milyon dolarlık bir anlaşmanın Irak hükümetiyle yapıldığını duyurmuştu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Eylül 2020’deki Irak ziyaretinde de elektrik krizi gündeme gelmişti.

Irak Başbakanı Kazımi, ülkesinin elektrik için nükleer reaktör inşa etmeyi planladığını ve bu konuda Paris’ten destek istediğini beyan etmiş, bir adım daha ileriye gidilerek bunun için bir komisyon dahi kurulmuştu.

Elektrik üretimi için barajlar yetersiz, yenilenebilir enerji için de kaynak yok

Irak’ın en çok elektrik üreten barajları genellikle ülkenin kuzeyindeki yüksek dağlık bölgelerde yer alıyor. Bu barajların bir kısmında elektrik üretilebilirken, bir kısmı ise yetersiz altyapı ve mali kaynakların olmaması nedeniyle sadece su seti olarak kullanılıyor.

Dicle ve Fırat nehirleri üzerinde çeşitli amaçlarla kullanılan barajlar var. Dicle üzerinde 1986’da faaliyete geçirilen Musul Barajı, ülkenin en önemli su kaynakları arasında yer alıyor.

Ayrıca Dicle Nehri üzerinde; Dokan, Derbendihan, Adhaim, Beduha, Dibis, Hemrin, Kut, Samara, Elvend ve Duhok Barajı da bulunuyor.

Barajlarda elektrik üretiminin yetersiz olmasına rağmen güneş ve rüzgar gibi güçlü yenilenebilir enerji potansiyelinden ise hemen hemen hiç istifade edilemiyor.

Ülkenin dağlık bölgelerinde rüzgar panelleri, sıcak çöl bölgelerinde ise güneş panelleri bulunmuyor.

Bağdat ise barajların yetersiz olması nedeniyle doğal gaz ile elektrik üretmeye çalışıyor. Ancak Uluslararası Enerji Ajansına göre Irak bu gazın sadece yarısını üretebiliyor ve geri kalanını da İran’dan almak zorunda kalıyor.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *