Tatar, GKRY lideri Anastasiadis’in “şartlarımız kabul edilmezse AB-Türkiye ilişkilerinin ele alınacağı AB Zirvesi’ni veto edeceğiz” sözlerine “Şartlarının kabul edilmesi mümkün değil. Rum tarafının hegemonyacı tutumuna boyun eğecek değiliz” dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yaptığı yazılı açıklamada, Güney Kıbrıs Rum yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis’in, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile Brüksel’de yaptığı görüşmede, “Türkiye, Doğu Akdeniz’deki doğal gaz çalışmalarını durdurmalı, Türk tarafı Maraş açılımına son vermeli, KKTC ve Türkiye iki devletli çözüm önerisinden vazgeçmeli.” şartlarını öne sürdüğünü hatırlattı.
Anastasiadis’in, bu şartların kabul edilmemesi durumunda haziranda AB-Türkiye ilişkilerinin ele alınacağı AB Zirvesi’ni veto edeceğini açıkladığını aktaran Tatar, şunları kaydetti: “Anastasidis’in ileri sürdüğü bu şartlar AB, Türkiye ve KKTC’ye yönelik tehdit ve şantaj içerirken, bu şartların tarafımızdan kabul edilmesi asla mümkün değildir. Rum tarafının hegemonyacı tutumuna boyun eğecek değiliz. Bölgenin en büyük ve en güçlü ülkesi Türkiye tarafından desteklenen ve Cenevre’de masaya koyduğumuz egemen iki eşit devlete dayalı çözüm önerimizden vazgeçecek değiliz. Maraş açılımı ile Doğu Akdeniz’deki doğal gaz çalışmaları da devam edecektir.”
“AB’nin verdiği sözleri hatırlatmakta yarar vardır”
Tatar, Rum tarafının bu kadar cüretkar olması, şantaja başvurması ve tehditler savurmasının ana nedenlerinin başında da AB’nin Rum kesiminin siyasi nedenlerle, haksız ve tek yanlı şekilde üyeliğe alması ve Kıbrıs konusunda Rum yanlısı bir tutum izlemesinin geldiğini; AB’nin bu tutumunun çözümsüzlüğe hizmet ettiğini vurguladı.
Kıbrıs konusunda tarafsızlığını yitiren AB’nin, Rum-Yunan ikilisi ile Türkiye’ye “AB üyesi olmak istiyorsan Kıbrıs meselesi bizim istediğimiz şekilde çözümlenmeli” baskısında bulunduğunu belirten Tatar, bunun bir tehdit unsuru olarak kullanıldığını ancak aynı AB’nin, GKRY ile Yunanistan üyeliğe alırken Kıbrıs konusunun çözülüp çözülmemesine bakmadığını anımsattı.
Tatar, “2004 yılında yapılan Annan Planı referandumu sürecinde de AB’nin verdiği sözleri hatırlatmakta yarar vardır. AB, ‘referandumda Kıbrıs Türkleri evet derse AB ile müzakerelerinde Kıbrıs konusu bir kez daha Türkiye’nin önüne engel olarak konulmayacak’ sözünü vermişti ama ne var ki AB, verdiği diğer sözler ile birlikte bu sözünü de yerine getirmedi. Kıbrıs konusu hala daha Türkiye’nin önüne engel olarak konulurken, kabul edilemeyecek şartlar ileri sürülmektedir.” ifadelerini kullandı.
AB’nin adil olmasını istedi!
Kıbrıs Türk halkının Rum devletine dönüşen Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yamalanmaya ve Rumların azınlığı olmaya zorlandığını belirten Tatar, bunları da kabul etmenin mümkün olmadığını ve Türkiye ile belirledikleri yolda yürümeye devam edeceklerini ifade etti.
Tatar, şunları kaydetti: “AB üyesi olan Güney Kıbrıs ile Yunanistan, tehdit ve şantajla AB’yi kullanarak Kıbrıs konusuyla ilgili olarak KKTC ile Türkiye’ye dayatmalarda bulunurken AB’nin Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis tarafından ileri sürülen şartlar karşısında nasıl bir tutum takınacağı da tarafımızdan izlenecektir. Temennimiz, AB’nin Rum tarafının şartlarına tepki göstermesi, Rum yanlısı tutumundan vazgeçmesi ve adil olmasıdır.”
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *