İsrail’in Demir Kubbe adı verilen hava savunma sistemi, bugüne kadar Gazze’den gelen roketlerin savuşturulmasında önemli bir rol oynarken, son zamanlarda ise bu roketlerin savunma sistemini aşmayı başardığı görülüyor.
Askeri uzmanlar ve analistler, Gazze’de İsrail’e yönelik roket ve tanksavar füzeleriyle saldırı düzenleyen Filistinli grupların, taktik değiştirerek Demir Kubbe’yi aşmaya başladığına dikkat çekiyor.
İsrail, Çarşamba sabahı itibarıyla Gazze’den 1000’den fazla roket atıldığını açıkladı. Bu roketlerin yaklaşık 850’sinin Demir Kubbe tarafından imha edildiği veya İsrail topraklarına düştüğü belirtildi. Açıklamaya göre, kalan 200 civarındaki roket de Gazze Şeridi sınırları içerisine düştü.
Bazı roketlerin Demir Kubbe tarafından imha edilememiş olması ve can kayıplarına yol açmasına ek olarak atılan bu roketlerin Tel Aviv gibi daha önce Filistinli grupların ulaşamadığı menzillere gitmiş olması da İsrail’de kaygı yaratan bir diğer unsur.
İsrail’in hava savunma sistemi nasıl çalışıyor ve Gazze’den atılan roketler bu sistemi nasıl aşabiliyor?
Demir Kubbe nedir?
Demir Kubbe, İsrail’in geliştirdiği ve yaklaşık 10 yıldır kullandığı hava savunma sisteminin adı. Bu sistemi, İsrailli savunma şirketi Rafael ile İsrail devletine ait Hava ve Uzay Sanayileri kurumu tarafından ortak geliştirildi. Sistemin üretimi İsrail’in kuzeyindeki tesiste yapılıyor.
İsrail basınında yer alan haberlerde, ilk etapta tamamen ülkenin kendi kaynaklarından karşılanması planlanıyordu. Ancak seri üretime geçilmesinin ardından ABD’den alınan finansal destek karşılığında sistem bileşenlerinin yarısı ABD’de üretilmeye başlandı.
ABD’nin İsrail’in füze savunma sistemleri programına yıllık 500 milyon dolar destek vermesi öngörülüyor. Bu miktarın 73 milyon dolarlık bölümü de Demir Kubbe programına ayrıldı. ABD ordusu ayrıca bu sistemi satın almak için görüşmeler de yürütüyor.
İsrail, Demir Kubbe sistemini 2011 yılında kullanmaya başladı. Bu, İsrail’in farklı menzillerdeki füze saldırılarına karşı geliştirdiği üç hava savunma sisteminden ilkini oluşturuyor. Demir Kubbe, roket, füze ve havan toplu gibi kısa menzilli saldırılara karşı kullanılıyor. Rafael, internet sitesinde Demir Kubbe’yi “etkinliği muharebe ortamında kanıtlanmış dünyanın tek çok amaçlı sistemi” olarak tanımlıyor.
İsrail’in diğer hava savunma sistemleri de uçak, insansız hava aracı ve uzun menzilli füzeler gibi orta ve uzun menzilli tehditlere karşı geliştirdiği Davut’un Sapanı, atmosferin en üst katmanlarına kadar ulaşan Ok 2 ve atmosfer dışına çıkabilen Ok 3 olarak sıralanıyor.
Sistem nasıl çalışıyor?
Demir Kubbe, hem gece hem gündüz hem de her türlü hava koşulunda çalışacak şekilde tasarlandı. Demir Kubbe kapsamında tehdidi algılayan radar sistemi yer alıyor. Bu radarlar, gelen roketin ne ölçüde bir tehdit oluşturduğunu tespit ediyor.
Atılan roketin yerleşim yerlerine ya da önemli altyapı tesislerine yönelmesi halinde ise bunu imha etmek üzere füze gönderiliyor. Bu füzeler, mobil üniteler ya da sabit noktalardan ateşlenebiliyor ve bunlar aracılığıyla gelen roket havada imha ediliyor. Rafael, sistemin yüzde 90 başarı oranına sahip olduğunu söylüyor.
İsrael Hayom gazetesinde Mart sonunda yayımlanan bir makalede, Demir Kubbe’nin donanımında bugüne kadar hiçbir değişiklik yapılmadığı ancak yazılımda iyileştirmelere gidildiği belirtildi.
Demir Kubbe, İsrail için ne kadar önemli?
Demir Kubbe, İsrail’in özellikle Gazze’den Hamas ve İslami Cihad tarafından atılan roketlerin can ve mal kaybına yol açmasını engelleme çabalarında önemli rol oynuyor. Dönem dönem çatışmaların şiddetlendiği bu bölgede, özellikle İsrail’in güneyinde normal hayatın devam etmesi ve güvenliğin sağlanmasında kritik önem taşıdığı belirtiliyor.
Bu sistemi savunanlar, Demir Kubbe sayesinde İsrail’in kendisine yönelik tehdidi azalttığını ve özellikle 2010’larda gerilimin yükseldiği dönemlerde bu sayede kara harekatına gerek kalmadığını ifade ediyor. Ancak, İsrail’in Gazze’den gelen tehditler karşısında bu sisteme fazla güvendiği ve diğer güvenlik artırıcı önlemlere yeterince kaynak ayırmadığını düşünenler de var. Bunların başında da roket saldırısı anlarında erken uyarı sisteminin yeterince etkin çalışmaması ve yeterli sayıda sığınak olmaması geliyor.
İsrail’in güneyindeki Aşkelon’da yaşayan Guy Mann, İsrail Ordu Radyosu’na Salı günü yaptığı değerlendirmede, “Evimiz koruma altında değil. Özellikle de yoğun roket atışlarının olduğu sırada sokağa çıkıp sığınağa gitmeye çalışmak akıl işi değil. Sadece Demir Kubbe’ye ve şansımıza güveniyoruz” dedi.
Gazze’den atılan roketler
İsrail ile Filistin arasında son günlerde Kudüs’te başlayan gerilim Gazze’ye de sıçradı. Gazze’den İsrail’e yönelik roket saldırılarının ardından İsrail de hava operasyonları düzenlemeye başladı.
Ancak son yıllardan farklı olarak Gazze’den atılan roketlerin İsrail’de can kayıplarına yol açması ve altyapı tesislerine zarar vermesi Demir Kubbe’nin etkinliğine dair soru işaretlerini beraberinde getirdi. Bazı analistler, bu durumu “önemli bir dönüm noktası” olarak nitelendiriyor.
BBC Orta Doğu Muhabiri Yollanda Knell, “Son yıllarda ilk kez Gazze’den atılan roketler İsrail’de can kayıplarına neden oluyor. Demir Kubbe, roketlerin büyük bölümünü imha etmekte başarılı olsa da bazıları hedefi vurdu ve kayıplara yol açtı” dedi.
Hamas’ın çoğu “ev yapımı” birkaç yüz dolar değerindeki roketlerine karşın Demir Kubbe’de kullanılan savunma füzeleri 20 bin ila 100 bin dolara mal oluyor. Hamas’ın ucuz roketlerle, gelişmiş savunma sistemini yorduğu ve peşinden gelen roketlerin füze kalkanını bu sayede aşabildiği belirtiliyor. Gazze’den düzenlenen saldırılarda şu ana kadar 6 İsrailli hayatını kaybetti.
İsrail tarafında kaygı yaratan bir diğer nokta da atılan roketlerin Kudüs ve Tel Aviv’in dış mahallelerine ulaşabilmiş olması. Tel Aviv şehir merkezinin 8 kilometre güneyinde yer alan Rişon Letziyon bölgesinde bir kişi hayatını kaybetti. Tel Aviv’deki Ben Gurion Havalimanı Salı akşamı geçici bir süreliğine kapatıldı. Pazartesi günü İsrail Parlamentosu (Knesset) da çalışmalarına ara verip tahliye edildi.
Gazze’den atılan roketler neden kayıplara yol açıyor?
Analistler bu durumun iki yıl önce yaşanan çatışmalar sırasında da görüldüğüne dikkat çekiyor. Bölgede tansiyonun yükseldiği 4-5 Mayıs 2019’da yaşandığını söylüyor. O dönemde iki taraf arasında gerilim yine artmış ve Gazze’den İsrail’e 700’e yakın roket atılmıştı. Bu roketlerin bazıları yerleşim yerlerine düşmüş, 3 kişi hayatını kaybederken, 130 kişi de yaralanmıştı.
Analistler, aynı anda onlarca roket atılması halinde Demir Kubbe’nin de bir noktada bazılarını imha etmekte yetersiz kaldığının görüldüğünü söylüyor.
Demir Kubbe’nin etkinliğiyle ilgili araştırmalar yapan Kanada’daki Brock Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Michael Armstrong, 2019’da bu konuyla ilgili yazdığı bir makalede, “1 saatte 117 roket atıldığı görülüyor. Tüm bunların hepsi aynı anda atıldığında tamamını durdurmak imkansız. Ancak bir saatlik zaman dilimine yayılarak fırlatıldıklarında bunlar çok daha kolay imha edilebiliyor” dedi.
Jerusalem Post gazetesinde konuyla ilgili yayımlanan bir makalede, 2014’te çatışmalar sırasında Hamas’ın 50 gün içerisinde yaklaşık 4 bin roket attığını ve bu roketler zamana yayıldığı için Demir Kubbe tarafından rahatlıkla imha edildiği belirtildi.
Gazete, İsrailli güvenlik yetkililerinin uzun bir süredir Lübnan’daki Hizbullah’ın benzer bir taktikle hareket ederek, hava savunma sisteminin etkisini kırmasından endişe ettiğini yazdı.
(BBC Türkçe)
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *