Cuma hutbesinde ‘infak’ teşvik edildi

Cuma hutbesinde ‘infak’ teşvik edildi

Tam kapanma tedbirleri çerçevesinde sokağa çıkma kısıtlaması uygulanırken, en yakın camide namaz için verilen izinle bugün camilerde cuma namazı kılındı.

Cuma hutbesinin konusunu ise ‘infak’ konusu teşkil etti. İnfak etmenin hem beden ve ruh için şifa olduğu, hem de toplumlar için şifa olduğu belirtildi. Hutbenin sonunda Türkiye Diyanet Vakfının da yardım topladığı ve bu yardımların nerelere yapılacağı hatırlatıldı. Ayrıca, inşaatı devam eden camiler için de namaz sonrası cemaatten yardım isteneceği bildirildi.

Ayet ve hadislere de yer verilen hutbe metninde şu ifadeler yer aldı:

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Herhangi birinize ölüm gelip de, ‘Ey Rabbim! Beni yakın bir zamana kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam!’ demeden önce, size rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda infak edin.”[1]

Okuduğum hadis-i kutsîde Resûl-i Ekrem (s.a.s), Cenâb-ı Hakk’ın şöyle buyurduğunu bizlere haber veriyor: “Ey Âdemoğlu! İnfak et ki, ben de sana infak edeyim.”[2]

Aziz Müminler!

İnfak, Allah’ın bize emanet ettiği mal ve servetten, verdiği nimetlerden başkalarına da ikram etmektir. İhtiyaç sahiplerini koruyup gözetmek, onlara kol kanat germektir. Ailemize, akrabamıza, komşumuza, din kardeşimize hâsılı tüm insanlığa faydalı olmak için çaba göstermektir.

Kıymetli Müslümanlar!

İnfak, beden ve ruhlara şifadır. Bizler, infakla nefsimizi ve malımızı arındırırız. Üzüntü ve kederi paylaşır, Rabbimizin hoşnutluğunu kazanırız.

İnfak, toplumlara da şifadır. Kardeşlerimizle aramızdaki ahenk, huzur, birlik ve beraberlik infakla pekişir. Yardımlaşma ve dayanışma, infakla yaygınlaşır. Ve nihayet müminler infakla Cenâb-ı Hakk’ın nusretine nail olur. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır: “Kul, kardeşinin yardımında olduğu sürece, Allah da onun yardımcısı olur.”[3]

Değerli Müminler!

Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Allah’a karşı gelmekten sakınanların mallarında, muhtaç ve yoksullar için bir hak vardır.”[4]

O halde, kardeşlerimizin üzerimizdeki haklarını gönül huzuru içinde onlara ulaştıralım. Fakir ve yoksullara, yetim ve kimsesizlere destek olalım. Fitre ve zekâtımızla başta akraba ve komşularımız olmak üzere bütün ihtiyaç sahiplerinin dertlerine derman olmaya çalışalım. Unutmayalım ki, sevdiğimiz şeylerden Allah yolunda infak etmedikçe iyiliğe asla ulaşamayız.[5]

Aziz Müslümanlar!

Türkiye Diyanet Vakfımız, her yıl olduğu gibi bu yıl da “Kardeşlerini Unutma, Beklenen Sensin” şiarıyla hayır ve hasenatımızı, fitre ve zekâtımızı ihtiyaç sahipleriyle buluşturmaya devam ediyor. İl ve ilçe müftülüklerimiz aracılığıyla ya da vakfımızın kurumsal web sayfası üzerinden bu yardım seferberliğimize katkıda bulunabilirsiniz. Ayrıca inşaatı devam eden üniversite camilerimiz için Cuma namazı sonrası yardımlarınıza başvuracağız. Yaptığımız ve yapacağımız bütün yardımların makbul olmasını Cenâb-ı Hak’tan niyaz ediyorum.

 

[1] Münâfikûn, 63/10.
[2] Müslim, Zekât, 36.
[3] Ebû Dâvûd, Edeb, 60.
[4] Zâriyât, 51/19.
[5] Âli İmrân, 3/92.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *