AYM’den Tahrir davasında “Hak ihlali” kararı

AYM’den Tahrir davasında “Hak ihlali” kararı

Hizbut Tahrir üyesi Ahmet Yağan ve Halid Aslan’ın başvurularını inceleyen Anayasa Mahkemesi, “gerekçeli karar hakkı ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için” yeniden yargılamaya hükmetti.

Anayasa Mahkemesi tarafından, ceza davasında esaslı talep ve görüşlerin değerlendirilmemesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin yapılan başvuru kabul edilmiş ve yapılan değerlendirme sonucunda başvurucular Ahmet Yağan ve Halid Aslan lehinde hak ihlali kararı verildi.

Köklü Değişim’in aktandığına göre, AYM kararında yargılama sürecine ilişkin süreç, “Olay ve Olgular“ başlığı altında şu şekilde ifade ediliyor:

“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 21/11/2005 ve 6/2/2006 tarihli iddianameleri ile başvurucular hakkında pek çok ülkede faaliyet gösteren Hizb-ut Tahrir isimli örgütün üyesi olma suçundan cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açılmıştır. (Kapatılan) İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin (Mahkeme) 24/1/2012 tarihli kararıyla başvurucuların yasa dışı terör örgütü üyesi olma suçundan 2 yıl 6 ay hapis ve 3.666 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmedilmiştir. Mahkeme gerekçeli kararında başvurucuların eylemlerini değerlendirmeden önce Hizb-ut Tahririn yapısına ilişkin bazı açıklamalar yapmıştır.”

Yerel mahkemenin, Hizb-ut Tahririn yapısına ilişkin yaptığı bu açıklamalardan sonra her sanık yönünden ayrı ayrı değerlendirme yaptığı belirtilmiş ve Başvurucular; Halid Aslan ve Ahmet Yağan hakkındaki değerlendirmelere de AYM kararında yer verilmiş.

Yine AYM kararında; Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 19/7/2017 tarihli kararı ile hükmün onandığı belirtilmiş ve Emniyet Genel Müdürlüğünün Hizb-ut Tahrir örgütüne ilişkin raporu ile bu örgütle ilgili mahkeme kararları için Yılmaz Çelik ([GK], B. No: 2014/13117, 19/7/2018, §§ 23-29) kararına bakılabileceği ifade edilmiş.

Kararın “İnceleme ve Gerekçe” bölümünde ise Başvurucuların iddiaları üzerine değerlendirme yapılıyor, gerekli değerlendirmelerin ardından hüküm açıklanarak şu ifadelere yer veriliyor:

“Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin gerekçeli karar hakkı ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere (kapatılan) İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin (E.2007/247, K.2012/3) dosyalarının devredildiği mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,”

Anayasa Mahkemesi tarafından Hizb-ut Tahrir lehine verilen bu 8. karar ile bir kez daha görülmüştür ki; Hizb-ut Tahrir hakkında onu “terör örgütü” olarak vasfedebilecek herhangi bir delil mevcut değildir. Yerel mahkemelerce alınan kararlar tamamıyla ön yargılı ve taraflıdır.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *