Yemen’de 6 farklı güç arasındaki nüfuz mücadelesi

Yemen’de 6 farklı güç arasındaki nüfuz mücadelesi

Uzun süredir siyasi istikrarsızlık ve iç savaşın hüküm sürdüğü Yemen, aralarında terör örgütlerinin de bulunduğu 6 farklı gücün nüfuz ve toprak mücadelesine sahne oluyor.

Fiilen 6 parçaya bölünen Yemen‘de farklı noktaları kontrolü altında bulunduran bu güçler, yıllardır sürdürdükleri çatışma ortamıyla, Arap yarımadasının bu en fakir ülkesini sadece insani trajedi ve siyasi kargaşa çukuruna itmekle kalmayıp aynı zamanda ekonomik olarak da çöküşün eşiğine getirdi.

Uluslararası toplum, 2012 yılında 2 yıllık geçiş dönemi için Yemen Cumhurbaşkanlığına seçilen ancak ülkedeki karışıklıklar nedeniyle bu görevde 9. yılına giren Abdurrabbu Mansur Hadi’yi, ülkedeki -çoğu çöl bölgeleri olsa da- en büyük toprak parçasını kontrol eden meşru hükümetin başındaki isim olarak kabul ediyor.

İran destekli Husiler ise Hadi yönetimini tanımayarak hükümet güçlerine karşı silahlı mücadele veriyor. Cumhurbaşkanı Hadi, Husilerin Eylül 2014’te başkent Sana’yı ele geçirmesinden sonra Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a kaçtı.

Yemen Cumhurbaşkanı’nı misafir eden Suudi Arabistan, kendi toprakları için güvenlik tehdidi olduğunu düşündüğü İran destekli Husilere karşı oluşturulan Arap koalisyonuna öncülük ediyor.

Arap koalisyonu içinde yer alan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ise Husi karşıtı kampı zayıflatan bir hareketle Yemen’in güneyinde kendisine sadık yeni ayrılıkçı güçler olan Güney Geçiş Konseyi’ni (GGK) destekliyor.

Hükümet güçleri ve Husiler

Cumhurbaşkanı Hadi’ye bağlı hükümet güçleri, üç büyük petrol bölgesi olan Hadramevt, Şebve ve Marib’in yanı sıra, El-Mehra, güneydeki Ebyen ve kuzeydeki El-Cevf vilayetlerinin bir kısmını kontrolü altında bulunduruyor.

Son günlerde hükümet güçleri, Husilerin saldırılarını püskürtmek için Arap koalisyonu ve kabilelerin de desteğiyle Marib ve Cevf’de İran destekli gruba karşı iç savaşın başladığı günden bu yanaki en şiddetli mücadeleyi veriyor.

Hükümet güçleri, BAE tarafından desteklenen GGK ile yaklaşık bir yıl süren çatışmalar sonrasında temas noktalarına konuşlandırıldı.

AA muhabirine konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir askeri kaynağa göre, hükümet güçleri; halk direniş birlikleri ve kabilelere bağlı kişiler ile eski askerlerden oluşuyor. Yaklaşık 300 bin kişilik bir askeri güce sahip olan hükümet güçlerinin, daha çok kara birliklerinden oluştuğu deniz gücünün ise zayıf olduğu belirtiliyor.

Hava kuvvetleri, zırhlı araçlar ve tanklar gibi gelişmiş savaş donanımlarından yoksun olan hükümet güçleri, bu konuda sırtını Suudi Arabistan’ın mali ve askeri desteğine dayamış durumda.

İran destekli Husiler

Husiler, ülkenin kuzeyindeki başkent Sana’nın yanı sıra kuzey orta ve batıda nüfusun yoğun olduğu bölgeleri kontrol ediyor. İran destekli Husiler, Arap koalisyonu tarafından desteklenen hükümet güçlerine ve BAE destekli GGK’ye karşı silahlı mücadele veriyor.

Son aylarda atağa geçen Husiler, hükümet güçlerine ve Arap koalisyonunun başını çeken Suudi Arabistan’a yönelik saldırılarını ciddi şekilde arttırdı. Husiler Sana’nın tamamına yeniden hakim olurken, Cevf, Marib ve El-Beyda kentlerinde de ilerleme kaydetti. Aynı zamanda Husiler; Taiz, Hudeyde, Hacce, Sada ve Dali kentlerinde de sıcak çatışma hatlarında bulunuyor.

Son günlerde Suudi Arabistan’ın şehirlerine sık sık balistik füzeler ve patlayıcı yüklü insansız hava araçları (İHA) gönderen Husiler, hava saldırı donanımlarını geliştirdiklerini öne sürüyor.

Dünyadaki silahlı çatışma alanlarını izleyen “ACLED” adlı uluslararası örgüte göre, Husi güçleri yaklaşık 200 bin kişiden oluşuyor ve saflarında savaşanların üçte ikisi iç savaşın başından bu yana silahlandırılmış durumda.

Örgütün belirlemelerine göre, Husi güçleri, Şii kabileler ve Husi yöneticilerin idaresindeki silahlı milisler ile eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’e (1947-2017) bağlı özel askeri birliklerden oluşuyor.

Yemen’in güneyindeki BAE destekli GGK

Yemenli yöneticiler, Arap koalisyonu içinde yer alan BAE’yi 2016’dan bu yana Abu Dabi’nin çıkarlarına hizmet edecek şekilde Yemen’in güney kentlerinde kendisine bağlı birlikler oluşturmakla suçluyor.

Milis gruplar şeklinde ortaya çıkan ve geçici başkent Aden başta olma üzere, Lahic, Dali, Ebyen ve Hadramevt gibi kentlerde yayılan “Hizam Emni”, “Hadramevt Seçkinleri” ve “Şebveniye Seçkinleri” gibi güçler daha sonra GGK’ye bağlandı.

BAE’den doğrudan destek alan bu güçler, güney vilayetlerini ve Sokotra Adası’nı kontrolü altında tutuyor. GGK ayrıca Dali ve Lahic’de Husilere, Ebyen’de ise hükümet yanlısı güçlere karşı savaşıyor.

Yemen açıklarında Aden Körfezi’nin sonunda 6 adacıktan oluşan Sokotra’da, Suudi Arabistan destekli Yemen hükümeti ile BAE destekli GGK arasında bir güç mücadelesi yaşanıyor.

Yayımlanan birçok raporda, BAE’nin Yemen’de meşru hükümet güçlerine karşı paralel bir yapılandırmaya giderek hükümete bağlı askeri kurumlardan tamamen bağımsız kararlar alan yaklaşık 200 bin savaşçının silahlandırılması ve eğitimi için büyük paralar harcadığı ifade ediliyor.

Ulusal Direniş Güçleri

BAE ayrıca, Cumhurbaşkanı Hadi’nin ve hükümetinin meşruiyetini tanımayan Tarık Salih’e, Yemen’in batı kıyısında yeni kuvvetler kurma konusunda destek verdi.

Husiler tarafından 2017’de öldürülen Yemen’in eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’in yeğeni Tarık Muhammed Abdullah Salih tarafından yönetilen bu kuvvetler, “Ulusal Direniş Güçleri” olarak biliniyor.

BAE’nin kurduğu en büyük güç olan Ulusal Direniş Güçleri, Taiz ve Yemen’in batı kıyısındaki Hudeyde’yi kontrol ediyor ve Husilerle sık sık çatışmalara giriyor.

Askeri kaynaklara göre, Ulusal Direniş Güçleri’nin silahlı gücü yaklaşık 50 bin kişi olarak kabul ediliyor.

El Kaide ve DEAŞ

Terör örgütü El Kaide, Yemen’de iç savaşın patlak vermesinden yararlanarak, Nisan 2015’te Hadramevt vilayetinin merkezini ele geçirdi. Örgüt, BAE’nin yürüttüğü bir askeri hamleyle karşılıklı anlaşmalara göre bir yıl sonra 2016’da Hadramevt’ten çekildi.

Şüpheli bir şekilde bir süre ortadan kaybolduktan sonra El Kaide, Beyda kentinde varlığını sürdürdüğüne yönelik açıklamalar yaptı. Terör örgütü DEAŞ militanları da daha sonra sınırlı bir şekilde aynı kentte yayıldı.

Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri, 25 Haziran 2019’da, DEAŞ’ın Yemen’deki sözde emiri Ebu Usame el-Muhacir’in yakalandığını duyurmuştu.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *