Ekonomik ve siyasi krizin derinleştiği Lübnan’ı ne bekliyor?

Ekonomik ve siyasi krizin derinleştiği Lübnan’ı ne bekliyor?

Lübnan son yıllarda finansal çöküş, ekonomik kriz ve kitlesel protestolarla zor dönemlerden geçiyordu. Bunların üzerine gelen Covid-19 salgını ve son olarak başkent Beyrut’taki patlama ülkenin içinde bulunduğu açmazı derinleştirdi.

Kamu borcunun 90 milyar doları aştığı Lübnan, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük ekonomik krizlerden birini yaşıyor. Ülkede işsizlik oranı yüzde 35’lerde iken halkın yarısından fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

Başkentteki limanı yerle bir eden patlama sonrası ekonomik krizi çözmesi için iktidara gelen hükümet istifasını vermek zorunda kaldı. Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Başbakan Hassan Diyab’ın istifasını kabul etti ancak yeni hükümet kurulana kadar göreve devam etmesini istedi.

EDİB HÜKÜMETİ KURAMADI

Yeni hükümeti kurma görevi ise ülkenin Berlin Büyükelçiliği görevini yürüten Mustafa Edib’e verildi. Edip, eylül ortasında Cumhurbaşkanı Avn’dan ek süre istedi. Ancak haftalar süren çalışmaların ardından, kendi kabine listesinin onaylanmaması nedeniyle hükümet kurma görevinden vazgeçtiğini geçtiğimiz hafta duyurdu.

Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un patlama sonrası yaptığı Beyrut ziyaretindeki hükümet kurma baskısı da boşa çıkmış oldu. Macron, Lübnanlıların iki hafta içerisinde hükümet kurması halinde uluslararası yardımların ülkeye gelmesi için girişimlerde bulunma sözü vermiş, aksi durumda ise Lübnan’a destekte bulunmayacaklarını söylemişti. Macron son yaptığı açıklamasında ise Lübnan’ın siyasi liderliğinden utandığını ve ülkenin yeni bir iç savaşın eşiğinde olduğunu söyledi.

Lübnan halkının teknokratlardan oluşan küçük bir kabine istediği ifade ediliyor. Ancak iç savaş sonrası ülkede şekillenen siyaset arenası dini ve siyasi gruplar arasında paylaşılmış durumda. Anadolu Ajansı’nın aktardığı bilgilere göre Şii Emel Hareketi ve ülkenin en önemli aktörlerinden Hizbullah, maliye bakanlığına gelecek ismin belirlenmesindeki ısrarından vazgeçmedi.

Ancak ABD’nin İran yaptırımları çerçevesinde Lübnan’da biri eski maliye bakanı iki Hizbullah yanlısı siyasetçiyi de yaptırım listesine alması problemlere neden oldu. Hizbullah’ı yeni hükümet görüşmeleri sırasında köşeye sıkıştırmak olarak değerlendirilen yaptırım kararı sonrası Hizbullah’ın daha muhafazakar bir noktaya çekildiği ifade ediliyor.

Cumhurbaşkanı Avn, Lübnan’ın içinde bulunduğu durumu, “Kaybedecek bir dakikamız bile yok” sözleriyle özetlerken, Lübnanlılar yine geçici hükümetle belirsiz bir geleceğe doğru ilerliyor. Avn, Lübnan’ı bekleyen bu belirsiz geleceği “cehennem” olarak nitelendirdi.

KARANLIK GÜNLER KAPIDA

ABD merkezli Associated Press haber ajansının Lübnan Şefi Zeina Karam’ın analizine göre ise ülkeyi çok daha karanlık günler bekliyor. Uzun süredir ekonomik darboğazda yaşayan Lübnanlılar henüz en kötüsünü yaşamadı. Son yıllarda gelirleri ABD doları bazında yüzde 80 eriyen Lübnanlılar birkaç hafta içerisinde yakıt, buğday ve ilaca yapılan desteği de kaybedecek.

Ülkede 2019’da başlayan ekmek protestoları 2020’nin ortalarına kadar devam etmişti. Söz konusu desteklerin de gitmesiyle halihazırda yarısı yoksulluk sınırının altında yaşayan Lübnanlıların yeniden sokaklara döküleceği tahmin ediliyor.

Uluslararası Kriz Grubu’nun Lübnan, Irak ve Suriye sorumlusu Heiko Wimmen ülkedeki son durumu açıklarken, “Tehdit oldukça gerçek. Geçtiğimiz ay birçok güvenlik sorunu yaşandı. Ortalıktaki silahların ve onları kullanacak olan işsiz genç erkeklerin sayısı bir anda arttı.

Wimmen, neredeyse her gün silahlı gruplar arasında gerginlik yaşandığını ve bu gerilimlerin büyüme potansiyeline sahip olduğunu söyledi.

Haziran ayındaki IMF görüşmeleri de iç siyasetteki aktörlerin anlaşamaması üzerine yarım kalmıştı. Wimmen ülkedeki problemlerin çözülmesi için bütçenin ve ekonominin düzeltilmesi gerektiğini aktardı.

Ancak Lübnan’ın parçalı ve uzlaşının zor olduğu siyaset yapısı gözönünde bulundurulduğunda yakın gelecekte sorunların çözülmesi kolay gözükmüyor.

BM’DEN AÇLIK UYARISI

Birleşmiş Milletler geçtiğimiz günlerde Lübnanlıların yıl sonuna doğru açlık kriziyle  karşı karşıya kalabileceği uyarısını yaptı.

Yerel para birimindeki değer kaybının enflasyonun büyümesine yol açtığına dikkat çekilen açıklamada, Lübnan’da geçen yıl yüzde 2,9 olan enflasyon ortalamasının 2020’de yüzde 50’nin üzerinde olmasının beklendiği ifade edildi.

Temmuz 2020’deki gıda fiyatlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 141 arttığına vurgu yapılan açıklamada, Beyrut Limanı’ndaki patlamanın ardından ithalatta yaşanacak ek maliyetlere göre gıda fiyatlarının daha da yükselebileceği öngörüsünde bulunuldu.

Açıklamada ayrıca, yerli tarım üretim maliyetlerinin yüzde 50 oranında artması dolayısıyla yerli üretimin ciddi zorluklarla karşılaşacağı belirtildi.

BEYRUT’TAKİ PATLAMA

Ülkenin ekonomik can damarlarından Beyrut Limanı’nda Ağustos ayında binlerce tonluk amonyum nitrat patlaması meydana geldi. Patlama limanı kullanılamaz hale getirirken, Beyrut’ta da geniş çaplı hasara neden oldu.

Lübnan’dan yapılan açıklamaya göre patlama 15 milyar dolarlık hasara neden oldu. Dünya Bankası ise hasarın 5 milyar dolar civarında olduğunu söyledi. Ülkenin 2018 yılındaki ekonomik büyüklüğünün 58 milyar dolar civarında olduğu göz önünde bulundurulduğunda söz konusu rakamlar krizdeki ülkenin karşılayamayacağı kadar yüksek.

(Ahmet Bal / ntv.com.tr)

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *