Psikologlar Derneği: Sosyal devlet ilkesine her zamankinden çok ihtiyaç var

Psikologlar Derneği: Sosyal devlet ilkesine her zamankinden çok ihtiyaç var

İstanbul’da dün yaşanan yeni aile faciasının ardından Türk Psikologlar Derneği, intiharın ciddi bir toplumsal sorun olduğunu ve bu konuda herkesin yapabileceği bir şeyler olduğuna dikkat çekti

Yeni bir “ailece intihar” vakası

İstanbul Bakırköy’de gelen ihbar üzerine eve giden polis biri çocuk 3 kişinin cansız bedeniyle karşılaştı. Kimyasal madde kokusu üzerine olay yerine AFAD yetkilileri çağrıldı. Kaymakamlık yaptığı açıklamada olay yerinde siyanür tespit edildiğini açıkladı.

Türkiye’de iki hafta içinde meydana gelen 3’üncü siyanürle toplu ölüm vakası olarak kayıtlara geçerken, siyanürden ölenlerin sayısı da 11’e ulaştı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, tüm kurumların konuyla ilgili çalıştığını, alınacak tedbirler konusunda bir toplantı yapılacağını, ayın 19’unda bütün kurumlarla bir araya gelip değerlendirme yapacaklarını söyledi.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da yaptığı açıklamada, söz konusu olayları ve etkilerini araştırmak üzere bir araştırma komisyonu kurulduğunu kamuoyuyla paylaştı.

Türk Psikologlar Derneği: İntiharla ilgili verilen sinyallere dikkat

Peş peşe meydana gelen intihar vakaları üzerine açıklama yapan Türk Psikologlar Derneği, intihar düşüncesi olan kimselerin vereceği sinyallere dikkat çekerek, intiharın ciddi bir toplumsal sorun olduğunu ve bu konuda herkesin yapabileceği bir şeyler olduğuna dikkat çekti

Türk Psikologlar Derneği, peş peşe meydana gelen intihar vakaları üzerine açıklama yaptı. Derneğin Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Özellikle ebeveynlerinin umutsuzluğuna ve yıkıcılığına kurban edilen çocuklar canımızı çok yaktı. Her ne kadar derin bir üzüntü içinde olsak da geldiğimiz bu noktada intiharın nedenlerini düşünmek ve önlenmesi yönünde çalışmalarımızı yoğunlaştırmak zorundayız.

İntihar düşüncesinin ortaya çıkması ve eyleme dökülmesi arasında geçen sürede kişiye yardımcı olmak ve intiharı önlemek çoğunlukla olanaklıdır. Ancak burada bir zorlukla karşılaşırız. Bu çaresizlik ve umutsuzluk içindeki kişiler genellikle yardım alabilecekleri kaynaklara ulaşmaya çalışmazlar ve içlerine kapanırlar. Yine de intihar düşüncelerine kapılan hemen herkes, çevresine bu düşüncelerle ilgili bazı sinyaller verir.”

İNTİHAR DÜŞÜNCELERİ OLAN KİŞİLERİN İNTİHARLA İLGİLİ VEREBİLECEKLERİ SİNYALLER

Türk Psikologlar Derneği, intihar düşüncesi olan kimselerin vereceği sinyallere dikkat çekti. İşte o maddeler…

* İntihar etmek istediğini söylemek,
* İntihar edenlerden övgüyle söz etmek,
* İntiharla ilgili planlar yapmak,
* İntihar ve ölüm konularıyla takıntılı bir şekilde ilgilenmek, bu konularla ilgili konuşmak,
* Ölümü yüceltmek ve bir çözüm olarak görmek,
* Yakın aile bireylerinde intihar eden kişilerin bulunması,
* İntihar yöntemlerini araştırmak,
* Sık sık çaresizlikten söz etmek,
* Sosyal etkileşimlerden belirgin bir şekilde uzaklaşma ve içe kapanmak,
* Sürekli üzgün olmak ve günlük işleri bile yapamaz hale gelmek,
* Yoğun kafa karışıklığı, sorunlardan başka bir şey düşünememek,
* Hayatın anlamsızlığını sıklıkla vurgulamak,
* Artık hiçbir şeyin önemi olmadığını düşünmek ve söylemek,
* Ekonomik zorluklarla artık başa çıkamadığından yakınmak,
* Kimsenin yardım edemeyeceğine inanmak,
* Yakınlarla vedalaşma/helalleşme konuşmaları yapmak,
* Yaşanan sorunlarla ilgili yoğun bir suçluluk duymak,
* Yaşanan sorunların artık çözülemeyeceğine inanmak,
* Yardım tekliflerini reddetmek,
* Çevredekilere ve hayata karşı öfkeli olmak,
* Olan bitene tamamen kayıtsız kalmak.

Türk Psikologlar Derneği Başkanı Doç. Dr. Okan Cem Çırakoğlu

İNTİHAR İÇİN RİSK OLUŞTURABİLECEK ETKENLER

Dernek, intihar için risk oluşturabilecek faktörleri de şöyle sıraladı:

– Daha önce intihar girişiminde bulunmuş olmak,
– İntiharda kullanılacak araç gerece ulaşmada kolaylık (silahlı olması, ilaçlara erişim kolaylığı gibi),
– Kronik hale gelen ekonomik sorunlar,
– Kronik hale gelen ilişki sorunları, çatışmalı ayrılıklar,
– Sosyal destek kaynaklarının azlığı (örneğin, aileyle kronik küslük, arkadaşlarla yoğun çatışmalar),
– Beklenmedik yakın kaybı, tecavüz, savaş, saldırı gibi travmatik yaşantılara maruz kalmak,
– Depresyon, madde bağımlılığı, kronik yas gibi psikolojik sorunlar,
– Medyada intiharla ilgili haberlerin yoğunlaştığı dönemler,
– Ekonomik kriz dönemleri,
– Savaş, çatışma, terör ve toplumsal huzursuzukların arttığı dönemler,
– Zorunlu göç yaşama, dışlanma ve ayrımcılığa uğramak.

 İNTİHARI ÖNLEMEK İÇİN HERKESİN YAPACAĞI BİR ŞEY VAR

Türk Psikologlar Derneği açıklamasına şöyle devam etti: “İntiharın ciddi bir toplumsal sorun olduğu ve bu konuda herkesin yapabilecekleri olduğu konusunda bilgilenin. Güvenilir ve bilimsel kaynaklardan bilgi edinmeye çalışın. Sosyal medya üzerinden intihar davranışını olumlu gösterebilecek veya intiharı biz çözüm olarak onayladığınızı belirten paylaşımlarda bulunmayın. Devlet kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının bu konudaki çalışmalarına katılarak destek olun.

ETKİLİ ÇALIŞMALAR YAPILMASI GEREKİR

Bu noktada sosyal devlet ilkesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu hatırlatmak isteriz. Eğitim ve sağlık hizmetlerine kolay ulşaım, sağlıklı ve doğal yaşamın tahrip olmadığı bir çevre, çatışma yerine uzlaşma ve diyaloğun hakim kılındığı demokratik bir ülke, her türlü sorunda olduğu gibi intiharı önlemede de olmazsa olmazdır. İntiharı önlemek, sadece bireysel düzeyde kişilere müdahale etmekle olanaklı değildir. Kişiyi içinde bulunduğu çevreyle ele almak ve toplumun refah düzeyini yükseltmek psikolojik sağlıklılık açısından son derece önemlidir. Devletin vakit kaybetmeden sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarıyla işbirliği içinde, özelde intiharı önleme, genelde ise psikolojik sağlıklılık konusunda daha etkili çalışmalar yapması gerekmektedir.”

(Haberturk.com)

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *