“Hindistan ile Pakistan’ın ayrıldığı 1947’de bölünen ve bu iki devletin kanlı savaşına sahne olan Keşmir’de savaş resmen bitmemişse de silahlar o günlerde suskundur.”
Hindistan’ın aleyhte düzenlemeleri ile birlikte Keşmir’de yaşanan zulüm yeniden dünya gündeminin ilk sırasına yükselirken, Keşmir’in kısa bir siyasi tarihini Hakan Albayrak, Karar gazetesindeki köşesine taşıdı.
1947’de başlayan ve bugüne uzanan siyasi kargaşayı Muhammed Esed’in hatıralarına dayanarak anlatan Albayrak’ın, “Keşmir’de kaçırılan tarihi fırsat” başlıklı işte o yazısı:
İşgal altında tuttuğu Keşmir topraklarına zulüm, vahşet, kan ve kinle kök salan Hindistan, geçen Pazartesi günü “Cammu ve Keşmir” eyaletinin özel statüsünü kaldırdığını ilan ederek 70 senelik çözümsüzlüğe tuz biber ekti.
Bu münasebetle, Muhammed Esed’in Keşmir’le ilgili bir hatırasını paylaşalım…
***
Pakistan’ın kuruluşunda emeği geçen mütefekkir Muhammed Esed (bir zamanların Lepold Weiss’ı), 1948 sonlarında, ahbabı olan Tümgeneral Hamid’in daveti üzerine Keşmir cephesini ziyaret eder.
Askerî bir ciple Poonch (Punç) civarında gezerler.
Hindistan ile Pakistan’ın ayrıldığı 1947’de bölünen ve bu iki devletin kanlı savaşına sahne olan Keşmir’de savaş resmen bitmemişse de silahlar o günlerde suskundur.
Poonch vilayetinde konuşlanan 100 bin civarında Hindistan askeri ateşkesin tadını çıkarmaktadır.
Sınırın Pakistan tarafındaki askerî vaziyet de ilk bakışta gevşektir.
Esed, “Etrafta küçük asker grupları yol kenarlarında aylakça oturuyorlardı” diye anlatıyor hatıratında.
“Epeyce uzakta sağ tarafta koyu davetkâr gölgesiyle sıkı bir ağaçlık var”mış, “fakat orada da hiçbir hareket yok”muş.
Yanıltıcıydı bu ilk bakış…
General Hamid, Esed’e dönüp sorar:
-O ağaçlarda ilginç olan herhangi bir şey gördün mü?
Esed cevap verir:
-Niçin, özel bir şey yok, sadece ağaçlar…
General Hamid gülümser ve Esed’e müthiş bir sır verir:
“O küçük ağaçlıkta, Pakistan’ın tüm mühimmatının yarıdan daha fazlası gizlenmiş vaziyette… Poonch’a kadar bütün yol ve Poonch’un ötesi şu anda tamamıyla sarılmış durumda… Yarın Poonch’taki Hindistan kuvvetlerine hücuma başladığımızda, her iki yönden de tamamıyla kuşatılmış olacaklar. Şu anda mühimmat durumumuz onlarınkinden çok daha iyi olduğundan ve Hindistan’dan destek kuvvetleri getirmeleri için çok geç olacağından, ya teslim olacaklar veya yok olacaklar, çünkü şu anda bütün ordu birlikleri bu bölgeye yığıldı. Ve daha sonra inşaallah Srinagar’a doğru devam edeceğiz. Bizim için, ya şimdi veya asla!”
***
General Hamid ve misafiri karargâha döndüğünde “büyük bir şok” yaşar.
Pakistan Genelkurmay Başkanı’ndan şifreli bir telgraf gelmiştir.
Başbakan Liyakat Ali Han’ın özel emriyle, yarın için planlanan hücum iptal edilecektir.
Sebep?
“Haftalar sonra işin aslını öğrendim” diyen Esed anlatıyor:
“… bizim tarafımızdan planlanan şeyi haber alır almaz Pundit Nehru (Hindistan Başbakanı), İngiliz Başbakanı Clement Atlee ile telefonda temasa geçmiş ve Pakistan kuvvetlerinin her ne pahasına olursa olsun durdurulması gerektiğini, çünkü Poonch civarındaki kuvvetlere havadan bile zamanında destek gönderemeyeceğini söylemiş. Eğer o birlikler Pakistan kuvvetleri tarafından mağlup edilirlerse -ki bu kaçınılmazdı-, Hindistan derhal İngiliz Milletler Topluluğu’ndan çekilecek ve siyasi destek için başka yere dönecekti (ve bu “başka yer” ile açıkça Sovyet Rusya kast ediliyordu). Diğer taraftan eğer Pakistan saldırıyı ibtal etmeye ikna edilir ve Poonch bölgesi Hindistan’a bırakılırsa, Pundir Nehru çok yakın bir zamanda yapılacak Keşmir ile ilgili bir halk oylamasını kabul edecekti…” (Muhammed Esed, KALBİN YUVAYA DÖNÜLŞÜ – MEKKE’YE GİDEN YOL II, Türkçesi: Sinan Yapıcı, İşaret Yayınları 2018)
Bunun üzerine İngiltere ile Pakistan hükümetleri arasında telefon trafiği başlamış ve sonunda Pakistan Dışişleri Bakanı Muhammed Zafirullah Han’ın Başbakan Liyakat Ali Hanı’ı ikna etmesiyle Nehru’nun İngiltere’den garantili (yani garantisiz) “halk oylaması” sözü muteber sayılarak askerî harekâttan vazgeçilmiş.
Unutmadan: Esed’e göre Muhammed Zarifullah Han, “hayatı boyunca İngilizlerden çok daha fazla İngiliz taraftarı” idi.
***
1949’da Milletler Cemiyeti, nüfusunun ezici çoğunluğu Müslüman olan Keşmir’in Hindistan’a mı yoksa Pakistan’a mı ait olacağının belirlenmesi için halk oylamasına gidilmesini kararlaştırdı.
Aradan 70 sene ve üç savaş daha geçti; o halk oylaması hâlâ yapılacak!
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *