Evrensel İslam Eğitimi ile yeni bir dünya mümkün mü?

Evrensel İslam Eğitimi ile yeni bir dünya mümkün mü?

“Uluslararası İslam Eğitimi Kongresi” bu yıl 12-13 Nisan 2019 tarihlerinde Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

İslam eğitimi alanında çalışan farklı ülkelerden araştırmacılar, İslam toplumlarında eğitim alanına hâkim olan Batılı kuramları tartışmaya açmak, İslam medeniyetinin önerileriyle yeni bir eğitim metodu geliştirmek ve görüş alışverişi yapmak için “Uluslararası İslam Eğitimi Kongresi 2019”da bir araya geldi. Kongre’de, evrensel İslam eğitimi perspektifiyle yeni bir dünya düzeninin mümkünlüğü üzerine konuşuldu.

YEKDER DEA tarafından Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi iş birliğiyle “İslam Eğitiminde Teori ve Metodoloji” ana teması altında düzenlenen “Uluslararası İslam Eğitimi Kongresi”; İslam’ın insan ve evrenin uyumlu tasavvuruna dayanan eğitim düsturundan yola çıkarak, dünyanın farklı yerlerinde gerçekleştirilen akademik araştırma ve çalışmaların bir araya getirilmesini, çok kültürlülükten beslenen ortak bir eğitim dilinin oluşturulmasını ve geliştirilmesini amaçlıyor.

Kongre’ye, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Z. Hakan Akpolat, İlim Kültür Eğitim Derneği (İLKE) Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş, YEKDER Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Özgür, YEKDER Din Eğitimi Akademisi Başkanı Arife Gümüş ve birçok İslam ülkesinden eğitim araştırmacıları katıldı.

“Kongre, İslam dininin öğretilmesi noktasında yol gösterici olacak”

Selamlama konuşmalarında, İslam eğitimi alanında çalışan farklı ülkelerden araştırmacıları Üniversitelerinde ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Rektör Yardımcısı Akpolat, “Değerli ilim insanlarını, İslam medeniyetiyle uyumlu yeni eğitim metotlarını tartışmak üzere bir araya getiren Yaygın Eğitim ve Kültür Derneği Din Eğitimi Akademisi’ne, bu kıymetli teşebbüslerini Üniversitemizin paydaşlığında hayata geçirdikleri için teşekkürlerimi sunuyorum. “Uluslararası İslam Eğitimi Kongresi”nde sunulacak bildirilerin; okul öncesinden yükseköğretime kadar, kavramları oluşturulmuş, metotları belirlenmiş, bize özgü yeni bir eğitim anlayışının teşekkülü, modern dünyada İslam dininin öğretilmesi ve tarihsel tecrübenin bugüne aktarılması noktasında yol gösterici olacağına inanıyorum.” diye konuştu.

Ana faaliyet alanını din eğitimi olarak belirleyen YEKDER’in kurulduğundan bu yana çocuklar, gençler ve yetişkinler için birçok çalışma yürüttüğünü kaydeden YEKDER Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Özgür, İslam eğitimi kongresi ile kendi düşünce geleneğimizden hareketle dünya üzerinde nelerin tartışıldığını, ne tür uygulama ve modellerin olduğunu tanımaya çalıştıklarını ve bu şekilde geleceğe ışık tutma arzusunda olduklarını dile getirdi.

“İslam hayatın her alanını kuşatan bir ilke”

YEKDER Din Eğitimi Akademisi Başkanı Arife Gümüş ise modern eğitim paradigmasının insana ve insanın ilişki biçimlerine dair teorisi ve kullandığı metodolojilerin ortaya çıkardığı insan tipinin, bugün üzerinde titizlikle konuşulması gereken insan tipi olduğunu belirterek, sadece kendi kaderinin peşinde koşan, maddeci ve çok fazla bu dünyaya ait olan insanın sebep olduğu krizleri aşmak için eğitim paradigmasına güçlü, evrensel ve insan tabiatıyla uyumlu bir perspektif katmanın gerekli olduğunu ifade etti.

İslam eğitimi perspektifinin insanı kuşatan, onu dar çerçevesinden çıkaran, kendi dışındakilere de duyarlı kılan güçlü bir perspektif olduğuna dikkati çeken Gümüş, “Modern eğitim perspektifinin aksine insan ruhunu ötelemez. Bedenini hapsetmez. Hayatı oluşturan tabii her ne var ise ona disiplin ve ahenk katar. İşte bu yönüyle biz, İslam eğitimi kavramını, İslam’ın inanılan bir din olarak öğretilmesinin ötesinde hayatın her alanını kuşatan temel bir ilke, güçlü bir perspektif olarak teklif ediyoruz. İnanıyoruz ki İslam’ın mesajı iyi anlaşıldığında merhametli, adil, diğerkâm  nesillerin yetişmesi mümkün olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

http://www.fatihsultan.edu.tr/resimler/upload/62019-04-15-04-07-30pm.jpg

“İyi medrese, modern bilimleri de öğreten medresedir”

Selamlama konuşmalarının ardından Oxford Üniversitesi İslam Araştırmaları Enstitüsü’nden Prof. Dr. Mohammad Talib, “Kendisinin ve Ötekinin Gözünden Medrese: Toplumun ve Devletin Çelişen Anlatıları” başlıklı açılış konuşmasını gerçekleştirdi.

İslam dünyasıyla ilgili basmakalıp birçok düşünce olduğunu, medreselerin de bu basmakalıp düşüncelerden etkilendiğini ifade eden Prof. Dr. Talib, medreselerin Soğuk Savaş sonrası cihatla ve şiddetle ilişkilendirildiğini, 11 Eylül 2001 saldırısının ardından ise Bush yönetiminin medreseler için reform talebinde bulunduğunu hatırlattı. Prof. Dr. Talib, Müslüman dünyada da medreselerin cihatla ilişkili görüldüğüne dikkati çekerek, bu söylemin, küresel aktörler yoluyla Müslümanlar arasına yayıldığını belirtti.

Medreselerin toplumun gerçeklerinden ve toplumu doğru şekilde temsil etmekten uzak bir görünüm çizdiğini, bu nedenle devlet ve toplumla bağ kuramadığını belirten Prof. Dr. Talib, sorunu gidermek için medreselerin reforme edilmesi gerektiğini söyleyerek şöyle devam etti:

“Reforme edilen müfredatın toplumla ve devletle uyumlu hareket etmesi için devlet onayından geçmesi gerekiyor. Bugün medreseler iyi ve kötü olarak adlandırılıyor. İyi medreseler dini ilimlerin yanında fen bilimleri ve sosyal bilimleri de öğreten medreselerdir. Medreselerde modern bilimlerin eksikliği mezunların modern iş gücü piyasasında etkili olmasını engelliyor. Öte yandan modern eğitim veren üniversiteler de her zaman çok iyi eğitim sunmuyor. Bilgi konusunda çok ileri değiller. Dolayısıyla modern eğitim, politik söylemlerde belirtildiği gibi toplumu çoğu zaman sihirli bir sonuca götüremiyor.”

“Uluslararası İslam Eğitimi Kongresi”nin ilk günü paralel oturumlarla devam etti. İkinci gün ise Doç. Dr. Lütfi Sunar’ın yönetimindeki özel oturumla başladı. Prof. Dr. Necdet Subaşı ve Prof. Dr. Mustafa Gündüz bu oturumda konuştu. Ardından “İslam Eğitiminde Teori ve Metodoloji” ana teması ile birçok farklı alt temada hazırlanmış bildiri sunumları paralel oturumlarda devam etti.

15 farklı ülkeden katılımın gerçekleştiği “Uluslararası İslam Eğitimi Kongresi 2019”da İngilizce-Arapça ve Türkçe olmak üzere üç farklı dilde 90’a yakın bildiri sunuldu. Bildiriler YEKDER DEA tarafından kitaplaştırılarak, yayınlanacaktır.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *