Ali Haydar Haksal: “Emperyalizm, oyununu ustaca ve açıkça oynuyor. Her şey ayan ve beyan, yani açık, apaçık. Hiç kimse onlardan bir medet ummasın kurtuluşu orada aramasın.”
Ey İslâm Milleti, Ey Kardeşler
Ey insanlık, ey gönül sahibi kimseler, seslenişim size, bize, hepimize.
İnsanlığın karanlığa sürüklendiği bir zamanda, aydınlığa çıkaracak, yol gösterecek birlikte yürüyebilecek erdeme ve inanca sahip olanlaradır seslenişim.
Karanlık ruhlarıyla, zehirli dilleriyle insanı bunaltan irrete eden, öteleyen, aşağılayan, küçümseyen, hor görenlerden uzak durun. Kalbinizi kirletmeyin gönlünüzü karartmayın. İnsana ışık olabilecek erdemliler vardır yeryüzünde. İslâm’ın aydınlığında kurtuluşu birlikteliklerle sağlayabilenlerle olun.
İslâm ana öğretileri ışık ve yol olmaya yeter. O yol üzerinde bulunanlar her dönem ve zamanda vardır. Yeter ki gönül kapılarını kapatmamış olanlarla olan, onlarla yol yürüyenlerle olun. Bunun başka bir yol tercihi olamaz.
İnsanlar öldürülüyor acımasızca. Kim olursa olsun. Her insanın ölümü insanlığın ölümü. Her insanın kazanımı ve dirilişi insanın kazanımı. Şeytanların iğvasına kapılıp, kan akıtmaya aşık olanlardan uzak durmak onları reddetmek ve onları hayatın dışına itmek insanlık gereği.
Şeytan soyut ve bilinen bir varlık. İnsanın içine ruhuna girmeyegörsün. Bu tipler ve karakterler şeytan da beter. Şeytan şeytandır, görevi gereği insanı yoldan çıkarır ve kendine arkadaş edinir. Şeytanın tuzağına düşmeden güzel dil ve güzel davranış ve eylemlerle aslını ortaya koyabilir.
İnsan, erdemleriyle üstündür. İnsan, merhamet ve sevgileriyle kendilerini fark ettirirler.
Kimse kimseden üstün değildir. Mal, para, makam, güç üstünlük aracı değildir. Bunlar gelip geçicidir. Hiç kimse şu dünyaya kazık çakmamış ve çakmayacak. Zulümleriyle gidenler elbette onun hesabını vereceklerdir. Zalimler gücü ellerine geçiren bunu insanlığın üzerinde en ağır hâliyle uygulayanlardır.
İnsanın gönlünü kıranlarla birlikte olmayın.
Emperyalizm, oyununu ustaca ve açıkça oynuyor. Her şey ayan ve beyan, yani açık, apaçık. Hiç kimse onlardan bir medet ummasın kurtuluşu orada aramasın. Dün Filistin topraklarını adım adım işgal edenler bugün adım adım yayılıyorlar. Golan ile sınırlı kalmayacakları belli. Düşünün ki, her adımları bir oyun, her bakışları bir tuzak. Emperyalizm bir bütün olarak işbirliği içinde. İnsancıl görünenler zülüm söz konusu olunca, özellikle de Müslümanlara karşı işbirliği içindedirler. Onlar öyledir de Müslümanlar ise tam tersi birbirine yiyorlar, öldürüyorlar.
Ey İslâm milleti, kimse kimsenin ağabeyi, üstünü, ağası, sultanı değildir. Bu millet bir bütündür. Renkleriyle, tonlarıyla dilleriyle bir bütündür. İslâm milleti sadece bir ırktan oluşmuyor. İslâm milleti, Türk’ü, Arap’ı, Kürt’ü, Çerkez’i, Laz’ı, Zaza’sı, Abaza’sı, Boşnak’ı, Çeçen’i Avar’ı hâsılı bütün Müslüman kavimler birdir, bir bütündür. Irk tutkusu içinde olanlar İslâm ruhundan uzaktırlar. İslâm onlar için sadece bir renk, bir çeşni, bir araç. İslâm insanlığın amacı ve hayat tarzı olunca kurtuluşa erilir.
Bu milleti bütünlükten ayıran, bölen, parçalayan birilerinin kendini üstün görme sevdası ve tutkusudur. Allah’ın katında ırk hesabı yoktur. Hiçbir millet ırkî üstünlük ile ötede karşılanmaz. Irklar insanlığın çeşitliliği, rengi ve güzellikleridir. Yeter ki insanî bir dil bağı kurulsun.
Müslümanlar insanlığa örnek olmaları gerekirken tam tersi bir durumdadırlar. Örnek.
Şu zehirli diller, şu öfke ile kime örnek olabilirler? Kendilerine örnek olamayanlar insanlığa örnek olabilir mi? Kim kimi kucaklayabilir, kim kime gönül kapılarını açık tutabilir?
Şeytanın diliyle olmak kime ne kazandırır?
Bu ayrıştırıcılık, şu ırk ve mezhep kavgaları ve gerilimleri ancak emperyalizme hizmettir. Bundan haz alanlar ancak kendi saltanatlarını korumak için çırpınıyorlar, insanlığı ölüme ve vahşete sürüklüyorlar. Davet ve çağrıdan çok öteliyor, uçuruma sürüklüyorlar.
(Milli Gazete)
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *