Sinema sektörü temsilcilerini Külliye’de kabul eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanatçı ve film yapımcılarını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırlamaktan büyük bir bahtiyarlık duyduğunu söyledi, Türk dizi sektöründeki büyümeyi gurur tablosu olarak nitelendirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ziyaretiniz için şahsım ve milletim adına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Geçtiğimiz hafta Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilerek yasalaşan yeni Sinema Kanunu’nun hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.” değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, “Meclis, bizim 2014’te çıkardığımız 5224 Sayılı Kanun’da yaptığı son değişikliklerle yakın dönemde yaşanan krizin de çözülmesini sağlamıştır. Sorunun suhuletle aşılmasında en büyük pay sahiplerinden biri de Kültür ve Turizm Bakanlığımız’dır.” dedi.
Kanun değişikliğinin, sektördeki tüm tarafların uzlaşmasıyla gerçekleşmesinin de takdire şayan olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzun ve titiz bir çalışmanın ürünü olan bu son değişiklikle sinema sektörümüz inşallah daha da büyüyüp serpileceği, günün ihtiyaç ve gereklerine uygun bir kanunu özellikle bir çerçeveye oturtmuştur Oyuncularımız ve yapımcılarımız bundan sonda vakitlerini ve enerjilerini nitelikli projeler, kaliteli sinema filmleri üretmek için sarf edebileceklerdir.” ifadelerini kullandı.
‘Bu artışta çıkardığımız kanunun ciddi katkısı var’
Türkiye’nin son 16 yılda sadece ekonomi, altyapı yatırımları, sağlık, ulaşım ve turizmde değil aynı zamanda sinema ve dizi sektöründe de ciddi atılımlara girdiğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: “Türk sinemasında yakaladığı bu ivmede, 2014’te çıkardığımız 5224 Sayılı Kanun’un çok ciddi katkısı vardır. Sinema sektörüne verilen devlet destek ve teşviklerinin artması beraberinde daha nitelikle daha başarılı ve çok daha fazla izleyiciye ulaşan eserlerin ortaya çıkmasına vesile olmuştur. 2012’te vizyona giren yenli film sayısı 9 iken 2018’te 180’e, 2 milyon olan yerli film seyirci sayısı 2018’de 44,5 milyona ulaşmıştır. Yerli film izlenme oranıyla ülkemiz, yüzde 63 ile Avrupa’da birinci sıraya yükselmiştir. Bugün Türkiye’de, her yıl yüzün üzerinde dizi üretilmekte, bu dizilerimiz dünyanın 156 ülkesine ihraç edilmekte ve yaklaşık 500 milyon kişi tarafından izlenilmektedir.”
Gurur tablosu
Türk dizilerinin ihracatının 350 milyon dolarlık bir hacme ulaştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Böylece ülkemiz bu alanda Amerika’dan sonra ikinci sıraya yerleşmiştir. Hiç şüphesiz bu gurur tablosunun mimarları, oyuncusuyla yapımcısıyla senaristiyle yönetmeniyle sinema emekçilerinin tamamıdır. Yeni düzenleme sonrasında Türk sinemasının, başarı çıtasını daha da yukarıya taşıyacağına inanıyorum. Emekleriniz, fedakarlığınız ülkemizin ve milletimizin yüzünü ağartan çalışmalarınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Çalışmalarınızda başarılar dilerken özellikle bu ziyaretiniz vesilesiyle temenni ve sorularınız nelerdir? Bunları da sizlerden dinlemek isterim. Gerçekten kültürü, sanatı olmayan bir milletin, istediği kadar altyapısı, istediği kadar hastanesi, okulu olsun. Bunların hiç biri netice vermiyor, netice kültürde sanatta çok ciddi bir konuma yükselmeniz gerekiyor. Bu bakımdan, bu dönem yönetim sistemiyle beraber attığımız bu adımla birlikte bunu da sizlerle birlikte gerçekleştirmek, sizlerle birlikte yürümek istiyoruz. Bundan dolayı da bu yasa değişikliğini çok çok önemsiyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sinema Kanunu’nu imzalayarak, yönetmen Yılmaz Erdoğan’a “Yılmaz Bey imzayı attık.” diye seslendi. Sektör temsilcilerinin görüşlerini de dinleyen Erdoğan, bütün açıklamalarda bir düşünce birliği ve dayanışmanın olduğunu gördüğünü aktardı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Üyesi Fecir Alptekin’in sinema sektörünün temsilcileriyle dayanışma içerisinde olacaklarına vurgu yapan Erdoğan, sinema sektöründe daha güçlü hale gelmek gerektiğini bildirdi.
‘Körfez ülkeleri bizim dizileri izliyor’
Erdoğan, şunları söyledi: “Körfez bizim Türk dizilerine, filmlerine hasta. Ne zaman Körfez’e gitsem hepsi bakıyorum bizim dizileri anlatıyorlar. ‘İzliyoruz sürekli’ diyorlar. Bu önemli bir gelişme. Tabii bir de maliyetleri hakikaten çok yüksek olan bazı eserler var ki, Katar bir ara bana onu teklif etmişti, yani ‘Mevlana’yı çekelim’ demişlerdi. Hatta kendileri bir ara o işe teşebbüs etmişlerdi ama herhalde başaramadılar. Bu tabii bir yerde de kaynağında olması lazım. Bu işin kaynağı da burası.”
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *