AKP’li belediyelerde artan şikayetler: Rüşvet, adam kayırma, torpil

AKP’li belediyelerde artan şikayetler: Rüşvet, adam kayırma, torpil

Kemal Öztürk: “Bunlar AK Parti’nin mücadele ederek, iktidar olduğu konulardı. Şimdi bu yönde şikayetler çok arttı belediyelerde. Aslı var mı yok mu, bunu ortaya çıkarmak yargının ve yürütmenin görevi.”

2019 yılında yapılacak yerel seçimler öncesi yavaş yavaş belediyelerle ilgili olması gereken ve olmaması gerekenlere ilişkin fikirler ortaya çıkmaya başladı. Konuyla ilgili önemli bir tespit de bugün Kemal Öztürk tarafından yapıldı. Öztürk, Yeni Şafak’taki yazısında, bugüne kadar belediyelerde büyük işler başarıldığını, altyapı sorununun köklü şekilde çözüldüğünü savundu. Bununla birlikte Ak Partili belediyelerde şikayetlerin arttığını ayrıca, Yassıada ve Fikirtepe gibi “akla zarar” bir şehirleşme yaşandığından da söz etti.

Bütün bunlardan Öztürk’ün çıkardığı sonuç ise “Türkiye’de büyük şehirlerin popülizmle, duygusal ve ideolojik söylemlerle yönetilmesinin mümkün olmadığı” yönünde oldu.

Öztürk’ün o yazısının bir bölümü şu şekilde:

SEÇMEN BAŞKA ŞEYLER İSTİYOR, ÇÖP TOPLAMAK YETMEZ

Bugün 25 yılı geride bırakmış belediye tecrübesiyle, AK Parti’nin Şükrü Karatepe’ye sorduğum soruyu kendisine sorması gerekir: AK Parti, kendine özgü, orijinal, yeni bir belediyecilik anlayışı üretti mi? Örneğin, kamu yönetimi derslerinde, siyaset biliminde “AK Parti modeli” diye bir belediyecilik tarzı ders olarak okutulabilir mi?

Cevabı kendileri verir.

Artık Türkiye’nin birçok yerinde çöp dağları, su kesintisi, kanalizasyon sorunları, bozuk yol meselesi gündem olmuyor. Çünkü belediyeler altyapı sorununu köklü biçimde çözdü.

Zaten bugün seçmenin aradığı, şikayet ettiği konular da değişti. Artık çöp dağlarından değil, betonlaşmadan, trafik sorunundan, mimariden, estetikten, nitelikli kültürel faaliyetlerden şikayet ediyorlar.

Birkaç gündür Yassıada’nın yeniden yapılandırılması konusunda süren tartışmalar, bence dikkate değer. AK Parti camiasının önde gelen isimleri bile, beton yığınına döndürülen adanın son halinden açıkça şikayet ediyorlar. Bu şikayet Fikirtepete’deki akla zarar kentsel dönüşüm başta, İstanbul’un çarpık imar politikasına yönelik de çok artmıştı.

Sanırım en can acıtıcı şikayet ise rüşvet, adam kayırma, torpil gibi konular. Bunlar AK Parti’nin mücadele ederek, iktidar olduğu konulardı. Şimdi bu yönde şikayetler çok arttı belediyelerde. Aslı var mı yok mu, bunu ortaya çıkarmak yargının ve yürütmenin görevi.

VİZYONER, DÜNYA İLE REKABET EDECEK BELEDİYE BAŞKANLARI İSTENİYOR

Demem o ki, artık şehirli seçmen için yol, su, çöp, kanalizasyon konusunda başarılı olmak, bir belediye başkanını seçmek için yeterli kriterler değil.

Şehirlerinde betonlaşma, trafik, mimari, estetik, sanat, kültür, turizm gibi konularda dünya ile rekabete girecek, öncülük yapacak belediye başkanları istiyor seçmen. Anadolu şehirlerinde durum biraz daha farklı ama metropollerde AK Partili seçmen de dahil, insanlar başka türlü düşünüyor.

Bir belediye başkanının çok bilinir, tanınır ve sevilir olması başkan olması için yeterli mi? Eskiden olsa ‘evet’ derdik. Ancak şimdi öyle değil. Çok tanınan, sevilen ya da teşkilatın, genel merkezin istediği birinin şehri daha iyi yöneteceği, mimariden kültüre, dünya ile rekabete girecek kadar vizyon sahibi olacağı anlamına gelmiyor.

Onlarca örnek verilebilir bu konuda. İyi tanınan, sevilen ve başkan seçilen birinin vasatın ötesine geçemeyen, hatta şehri geri götüren bir başkanlık dönemi geçirdiğine çok şahit olduk. Bu, tüm partilerde var.

Bir başkanın özgeçmişinin, tecrübesinin, vizyonunun ve kendini ispatlayan kariyerinin şehre katacağı çok şey olabilir. Velev ki bu insan tanınmamış, teşkilatlarda görev almamış, popüler olmamış olsun.

Artık Türkiye’de büyük şehirlerin popülizmle, duygusal ve ideolojik söylemlerle yönetilmesi mümkün değildir. Bunu dikkate almak lazım.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *