Laiklik ülkesinde Laiklik krizi!

Laiklik ülkesinde Laiklik krizi!

Fransa’da Macron’un Kilise ile ilgili sözlerinin ardından Laik kesimden sert tepkiler geldi. Hükümet ise geri adım atmadı. Tahminlere göre Fransa’da 1905’te yüzde 90 olan Katoliklik bugün yüzde 65’e inmiş durumda, ikinci din olarak her nevi “inançsızlık” sayılırken, resmen ikinci din ise 4 milyon kişiyle Müslümanlık. Protestan sayısı 1 milyon, Yahudiler ise 400 bin kişi kadar.

Fransa’da bir anda ana gündem maddesi haline gelen Laiklik konusunda yaşanan gelişmeleri Habertürk yazarı ve Paris temsilcisi Umur Talu yazdı. Talu, önceki gün Habertürk’te yayınlanan değerlendirmesinde Macron’un “her kesim”in gönlünü almanın peşinde olduğunu belirtti. Fransa’daki tartışmayı şöyle özetliyor Talu:

DEVLET ile Kilise’yi, bir deyişe göre “devlet işleri ile din işleri”ni ayıran Devrim’den 229 yıl sonra, “laikliğin kesin kanunu”ndan 113 yıl sonra…

“Laikliğin anavatanı” sayılan Fransa’da ciddi bir laiklik gerilimi patladı; hem de bir gecede.

“Devletin ve Kilise’nin uzun süre paylaştığı yollar bugün yanlış anlaşılmalarla dolu.

Laiklik, toplumlarımızı, vatandaşları besleyen ruhanilikten koparmak işlevine sahip değil.

Fransa, Katoliklerin toplumsal, siyasal hayata katımlarıyla güçlenir.

(Geçenlerde Trebes’de kendini rehineyle takas ederek ölüme giden) Yarbay Beltrame’nin kahramanca davranışında, aynı alev içinde yanan vatandaşlık ve Katoliklik vardı.

Kilise ve Devlet arasındaki bağ yıprandı.

Kilise ve Devlet arasında diyalog zorunlu.

Fransa’da inanç ve inanmamak özgürlüğü vardır; Cumhuriyet kanunlarına uymak şartıyla.”

LİDERLER ELEŞTİRDİ

Fransa Cumhurbaşkanı sadece bu sözleri kullanmakla kalmadı; bunları en azından bir asırdır bir cumhurbaşkanı için ilk kez olan biçimde, Piskoposlar Zirvesi’nde söyledi.

Ve anında, özellikle sol partilerden “laiklik karşıtlığı” eleştirisini aldı; hem de sert biçimde.

Ama Milliyetçi (yabancı düşmanı) Ulusal Cephe de eleştirdi.

Eleştiriler şöyleydi:

Boyun Eğmeyenler Hareketi ve lideri Melenchon: “Sorumsuz bir konuşma. Bir cumhurbaşkanı bekliyorduk; sıradan bir papaz gibi konuştu. Laik bir cumhuriyetin cumhurbaşkanı açısından densizlik. Her tür dini cemaatçiliğe göz kırpıyor. Devlet ve Kilise’yi ayıran 1905 kanunu nerede?”

Cumhurbaşkanı adaylarından Hamon: “Laikliğe benzeri olmayan ve çok tehlikeli bir saldırı. Bu bağ ne zaman yıpranmış?”

Sosyalist Parti’nin yeni lideri Faure: “Laiklik, Fransa’dır. 1905 kanunudur.”

Ulusal Cephe Lideri Le Pen: “Macron, Katolikleri kullanarak 1905 kanununu değiştirmek istiyor. Ben de Katolik’im ama bu kanun değişmemeli.”

Kimi felsefeci de, Macron’un Fransa’nın temel değerine saldırdığını söyleyecekti.

HÜKÜMETTEN YANIT

İlk savunmalar ise şöyle oldu:

Hükümet Sözcüsü Griveaux: “Devlet laiktir, toplum değil. Bunlar Pavlovcu tepkiler. 140 tweet’le bir saatlik konuşma mahkûm ediliyor. Cumhurbaşkanı, Katoliklerin yoksulluk gibi konularda daha aktif olmasını istedi. Dedi ki, Kilise benden bir şey beklemesin ama ben Kilise’den bunu bekliyorum. Esasen, din adamlarını Ulusal Etik Danışma Konseyi’nden çıkarmak iyi fikir değildi.”

İçişleri Bakanı Collomb: “Laikliğe aykırı yanı yok. Dedi ki, insanda sadece madde yok, hayatına yön veren ruhani bir şey de var. Belki yeni bir üslup ama laiklikle çelişmiyor. Zaten yasayı tekrarladı. O güzel metinleri seven şairane bir entelektüel. Katolik mi, bilmiyorum.”

ZENGİN ORTAM

Macron, Katolik. Seçimden önce, 2016’da, Katolik La Croix Gazetesi, adayların hepsinin bir şekilde Katolik eğitiminden geçtiğini yazmış, laiklik yanlısı, pek dindar olmayan anne babası bulunan Macron’un şu sözlerini aktarmıştı: “12 yaşımda vaftiz olmak benim özgür kararımdı. Açıkçası vecibelere pek uyamadım ama ruhani olanla ilişkim düşüncemi hep besledi. Ancak bunu asla beyan etmiyorum.”

Bu kez “beyan” sayıldığı için kriz patladı.

Kilise, özellikle “ötanazi, eşcinsel evlilikler ve evlat edinme, dölleme”gibi konularda çok tepkili. Fransa’da dinler üzerine resmi istatistik yok. Tahminler, 1905’te yüzde 90 olan Katolikliğin, yine ilk sırada ama yüzde 65 olduğunu belirtiyor. İkinci din, her nevi “inançsızlık”. Resmen ikinci din ise, bir hesaba göre 4 milyon kişiyle Müslümanlık. Protestan sayısı 1 milyon civarında. Yahudiler 400 bin kişi kadar.

Grevler, üniversite işgalleri, yeni Mayıs 68 gibi sosyal başkaldırılar karşısında bunalmış ve Avrupa seçimlerine güçlenerek gitmek isteyen Macron, “her kesim”in gönlünü almanın da peşinde. Ne olursa olsun, epey zengin bir tartışma ortamı işte!

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *