“İslam’da Batıla Benzemenin Hükmü” üzerine

“İslam’da Batıla Benzemenin Hükmü” üzerine

Siyaseten batıla benzemenin İslam’da hükmü nedir? İktisaden batıla benzemenin İslam’da hükmü nedir? Eğitim alanında batıla benzemenin hükmü nedir? Bu sorulara da “İslam’da Batıla Benzemenin Hükmü”ne göre cevaplar bulmak zorundayız.

İslam’da Batıla Benzemenin Hükmü

Yakup Döğer

Doksanlı yıllardı, İslam ile tanışmışlığımızın başları, en heyecanlı, ateşli, pervasız, amasız, fakatsız, lakin siz, iki tarafı kesen bıçak gibi hareket ettiğimiz yıllar. “Hak” ve “Batıl” kavramlarının alabildiğine gündemimizi meşgul ettiği, dünyaya dair hiçbir şeyi gözümüzün görmediği yıllar. Hak ve Batıl kavramları üzerinde yoğunlaştığımız, batıldan alabildiğine kaçmamız gerektiğine iman ettiğimiz (Allah’a sonsuz hamdü senalar olsun hala öyleyiz), iki kavrama dair bulduğumuz her kitabı, makaleyi okuyup yuttuğumuz yıllar… Kendisini gıyaben tanıdığımız çok kıymetli Ali Rıza Demircan Hocamızın elimizi geçen ve bir solukta okuduğumuz, bir daha okuduğumuz kıymetli eseri, “İslam’da Batıla Benzemenin Hükmü” bizi etkileyen, yön veren eserdi.

Ben Ali Rıza hocamızın eserinin neden bahsettiğini anlatmaya çalışmayacağım. Adından da anlaşılacağı gibi, İslam dışılığa benzemenin İslam’daki karşılığını etkileyici bir biçimde anlatmıştır. O vakitler Müslümanların elinden düşmeyen bu kitabın, zamanın getirdiği yakıcı değişim ve dönüşümle, adından bile bahsedilmez oldu. Bırakın kitabın adını, artık Müslümanlar Hak ve batılın ne olduğunu bile tefekkür edemez oldu.

Ben burada âcizane can alıcı birkaç soru sormak ve her Müslümanın, hiç olmazsa bu soruların cevaplarını kendi kalbinde aramasına vesile olmak istiyorum. Unuttuklarımızı, belki de hatırlamak istemediklerimizi, üstünü örttüklerimizi, bir bakıma dünyevileşmemizin neye tekabül ettiğini gözler önüne sermek istiyorum.

Çok kıymetli Ali Rıza Demircan hocam diyor ki:

“İslâm Dini, yasalarını insanı yaratan Allah’ın ve O’nun Peygamberi Hz. Muhammed’in koyduğu bir hayat nizamıdır.

Bir bütün halinde yaşanması zarurî olan İslâm Dini’nin tatbik edilmesi gereken ana prensiplerinden biri de ferdî, ailevî ve içtimaî hayatın her bir safhasında bâtıl din ve ideoloji mensuplarına benzemekten (teşebbüh) sakınmaktır. İslâm Dini, ferdî ve içtimaî hayatın hiç bir bölümü ve safhasında çizdiği çerçevenin dışına çıkılmasına, tanıttığı batıl din ve ideolojilerin bağlılarına benzenilmesine ruhsat vermemiştir.”

Etkileyici, boşluksuz, tevilden ve yorumdan uzak bir tanım. Hayatı her alanda kuşatan ve bir başka hayat tasavvurunun kabul edilmesine hatta muhabbet duyulmasına bile imkân tanımayan izah. Hayatı tamamı dediğimizde, bu tamamın içinde, siyaset, iktisat, eğitim, hukuk, sosyal yaşam, kamusal alan, yasama, yürütme… Akla gelen her ne varsa bulunmaktadır.

Siyaseten batıla benzemenin İslam’da hükmü nedir? Laik seküler yasalarla, yasamada Allah’ı ve Resulünü (sav) hiç dikkate almayan, almadığı gibi ferdi, içtimai, siyasi, iktisadi alanlarda, Allah’a ve Resulüne (sav) sürekli muhalefet eden siyasetçilerle hem hal olmanın, onlara sevgi beslemenin İslam’da hükmü nedir? Batıla benzemek sadece kılık kıyafet, örf adetle midir? Yoksa siyaseten de batıla benzene bilir mi? Laik seküler siyasetçilerin sözleri mi dikkate alınır? Yoksa ferdi, içtimai, siyasi, iktisadi, maarif alanlarında ortaya koydukları icraatlar mı?

İktisaden batıla benzemenin İslam’da hükmü nedir? Allah’a ve Resulüne (sav) savaş açmak demek olan faizli kapitalist ideolojiyle siyaset yapmanın, bu siyasette aktif rol almanın, dillerden Allah lafzı dökülürken, iş yaparken Allah’ın haram dediklerini dikkate almamanın İslam’da hükmü nedir?

Allah’ın haram dediklerini bir hayat tarzı haline getirmenin, helal dediklerini ise men etmenin İslam’da hükmü nedir? Haramları yasallaştırmanın, helalleri yasaklamanın, sürekli yalan üzerine yeni bir insan ve toplum inşa etmenin İslam’da hükmü nedir?

Eğitim alanında batıla benzemenin hükmü nedir? Hakikatten uzak, rasyonalist, materyalist, modernist, bencil, egoist, narsis nesiller yetiştiren, Batı merkezli eğitim sistemini ithal ederek, nesillerimizi heba eden usulün, İslam’da hükmü nedir? Bu usulü benimsemenin, bu usule göre eğitim vermenin, putperest eğitim sisteminin işletilmesine yasal zemin hazırlamanın İslam’da hükmü nedir? Kemalist ideolojiyi, yavrularımızın beynini yıkarcasına benimseten, Müslümanlarla Anıtkabir’i barıştıran siyasetçilerin İslam’da hükmü nedir?

Hukuken batıla benzemenin İslam’da hükmü nedir? Allah’ın yasaları ve Peygamberin (sav) sünneti dururken, ashabın müçtehit imamların içtihatları elimizdeyken, ceza hukukumuza, iktisadi hukukumuza, ticaret hukukumuza, siyaset düşüncemize, eğitim usulümüze sahip iken, bütün bunları elinin tersiyle iterek, batılın bu alanlardaki hukukunu cari kılmanın İslam’da hükmü nedir?

Fertten aileye, aileden topluma, genç kızlarımızı, genç delikanlılarımızı, kadınlarımızı, erkeklerimizi ifsat etmek üzere kurgulanmış senaryolarla televizyonlarda hiç ara vermeden yayında olan dizi ve filmlerin gösterimine izin vermenin, İslam’da hükmü nedir? İktidarda olanların muktedir olduklarını sürekli telaffuz etmelerine rağmen yalanı, yağmayı, cinayetleri, iffetsizliği, sadakatsizliği, fuhşu, alkolü, uyuşturucuyu, aldatmayı, lezbiyenliği, ibneliği, ailelerin parçalanmasını normalleştiren bu tür yayınlara ses çıkarmayan siyasetçilerin İslam’da hükmü nedir?
Siyasi, iktisadi, içtimai, eğitim, hukuk alanlarında haram ve helal kavramlarını hiç dikkate almayan, lazım olduğunda Allah’ı diliyle telaffuz eden siyasetçilerin İslam’da hükmü nedir? Bütün kadim değerlerimizi eriten yok eden, Müslümanca hayatı imkânsız kılan, buna karşın gavurların yaşam tarzını gerek kültürel, gerekse yasal olarak topluma dayatan ekabir zümresinin İslam’da hükmü nedir?

Yazdıklarımız yanlış anlaşılmasın sakın. Bir ötekileştirme ya da tekfirci zihniyetten beriyiz çok şükür. Fakat bu sorulara “İslam’da Batıla Benzemenin Hükmü”ne göre cevaplar bulmak zorundayız. Elbette bu tür sorular daha çoğaltılabilir. Can alıcı, yürek dağlayıcı olsalar da, bu soruların cevaplarını Müslümanlık düşüncesi dairesinde verebildiğimiz zaman, kaybettiğimiz yere geri dönme şansını yakalayacağız Allah’ın izniyle.

Şunu unutmayalım… İnsan düştüğü yerden kalkarmış. Nerede düştüğümüzü bulmalıyız.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

1 Comment

  • Mbozc
    23 Temmuz 2020, 11:09

    Eyvallah kardeşim, teşekkürler…biz pire kanını, kurbanın boynuzunu, abdesti ve orucu bozan şeylere tav edilmişiz…

    REPLY