Müslüman gençlere ‘siyasi bakış’ uyarısı

Müslüman gençlere ‘siyasi bakış’ uyarısı

Abdülaziz Kıranşal, “İslam’ın yönetim, düzen ve siyasi boyutunun ihmal edilmesi demek, bu aziz dinin bir ahlak ve bireysel ibadet dini haline dönüşmesi demektir. Oysaki İslam, her alanda hâkimiyetten başka bir şey kabul etmeyen bir dindir.” dedi.

Bugün Milli Gazete‘de, “Müslüman gençler için siyaset bildirgesi” başlıklı bir yazı kaleme alan Abdülaziz Kıranşal, İslam ve siyaset ilişkisine dair Müslüman gençlere uyarılarda bulundu.

İslam’ın sadece bir vaaz ve nasihat dini olmadığını vurgulayan Kıranşal, “Her Müslüman genç, hem yönetimde, hem hukukta, hem ekonomide, hem ailede, hem de ahlakta dinine ve değerlerine göre bir hayat inşa etmek için Müslüman’ca siyaset yapmayı da bir kulluk vazifesi ve bir ibadet olarak görür” dedi.

Kıranşal’ın işte o yazısı:

Müslüman gencin temel hedefi yaşadığı toplumu, “Eğer Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah’a ve elçisine götürün” (Nisa, 4/59) emrini gerçekleştirebilecek bir seviyeye ulaştırabilmektir.

Yani toplumu siyasette, hukukta ve ekonominde temel ölçü ve hakem olarak Allah’ın ve Resulünün kabul edileceği bir düzeye getirebilmektir. Bu düzeye ulaşabilmenin yani Müslüman şahsiyetin yönetime dair hedef ve ideallerini hayata geçirebilmesinin yollarından birisi de siyasi çalışmalardan geçmektedir.

Çünkü İslam, sadece bir vaaz ve nasihat dini değildir. İslam, vaaz edilenlerin kanunlarda, hukukta, ekonomide, sosyal hayatta, ailevi ve ferdi hayatta uygulanması emreden bir dindir.

İslam’ın yönetim, düzen ve siyasi boyutunun ihmal edilmesi demek, bu aziz dinin bir ahlak ve bireysel ibadet dini haline dönüşmesi demektir. Oysaki İslam, her alanda hâkimiyetten başka bir şey kabul etmeyen bir dindir.

İslam, asla camide kılınan namazla ya da Ramazan’da okunan Kur’an’la yetinen bir din değildir. Aksine İslam, camide kılınan namazın ve Ramazan’da okunan Kur’an’nın siyasete, ekonomiye ve hukuka hâkim olmasını emreden bir dindir.

Müslüman genç, siyasetten bağımsız, yönetimi ve hâkimiyeti hedeflemeyen bir İslam anlayışının istenilen Müslüman ferdi, Müslüman aileyi ve Müslüman toplumu inşa edemeyeceğinin farkındadır.

Çünkü eğer yaşadığınız toplumun yönetimine dair Kur’an ve sünnet merkezli hedef ve idealleriniz yoksa ne kadar iyi bir Müslüman fert yetiştirirseniz yetiştirin sonunda o ferdin yönetimde Fransız laiklik hukukuna, ticarette Alman borçlar hukukuna, hukukta İtalyan ceza hukukuna tabi olmasına razı oluyorsunuz demektir.

Eğer yaşadığınız toplumun kanunlarına dair Kur’an ve sünnet merkezli hedef ve idealleriniz yoksa ne kadar iyi bir Müslüman aile inşa ederseniz edin sonunda bu ailenin İsviçre medeni hukukuna göre evlenmesine, mirasta, boşanmada ve nafakada Batılı kanunlara ve AB uyum yasalarına tabi olmasına, İstanbul Sözleşmesi’ne, cinsiyet eşitliği projesine göre şekillenmesine razı oluyorsunuz demektir.

Eğer yaşadığınız toplumun ekonomik sistemine dair Kur’an ve sünnet merkezli hedef ve idealleriniz yoksa ne kadar kaliteli bir Müslüman şahsiyet yetiştirirseniz yetiştirin sonunda bu şahsiyetin ekonomide faizli bir sisteme tabi olmasını, faizli bankalardan maaş almasını ve bu bankalarla muamele yapmasına razı oluyorsunuz demektir.

Eğer yaşadığınız toplumun uluslararası ilişkilerine dair Kur’an ve sünnet merkezli hedef ve idealleriniz yoksa bu toplumun BM, NATO, AB ve ABD gibi Batı menşeli birlikteliklere tabi olmasını, stratejik ortaklıklar kurmasına razı oluyorsunuz demektir.

Eğer yaşadığınız toplumun eğitim sistemine dair Kur’an ve sünnet merkezli hedef ve idealleriniz yoksa bu tolumda yetişen nesillerin dinlerinden ve değerlerinden kopuk bir şekilde yetişmesine razı oluyorsunuz demektir.

Oysaki Müslüman genç, hayatın her alanında sadece ve yalnızca Allah’ın ve Resulünün emirlerinden, talimatlarından ve direktiflerinden razı olan şahsiyet demektir.

İşte bu nedenle her Müslüman genç, hem yönetimde, hem hukukta, hem ekonomide, hem ailede, hem de ahlakta dinine ve değerlerine göre bir hayat inşa etmek için Müslüman’ca siyaset yapmayı da bir kulluk vazifesi ve bir ibadet olarak görür.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *