Nedim Şener’den “Uğur Mumcu suikastının perde arkası!”

Nedim Şener’den “Uğur Mumcu suikastının perde arkası!”

Gazeteci Nedim Şener bugün köşesinde, Uğur Mumcu suikastı ile ilgili bir yazı kaleme aldı. CNN TÜRK yayınında Gözde Atasoy’un sorularını yanıtlayan Şener, çarpıcı iddialarda bulundu.

İşte Nedim Şener’in canlı yayında yaptığı o açıklamalar:

Uğur Mumcu Türkiye’de araştırmacı gazetecilik yapan herkesin gönlünde olan adeta bir süpermendi. Biz onun yazılarını okuduğumuzda kendimizi sahipsiz hissetmezdik. Sanki Uğur Mumcu yaşadıkça bir kendimizi korunaklı bir alanda hissederdik. Suikast günü evde nasıl şoka girdiğimi kendimi Cumhuriyet gazetesinin önüne attığımı daha dün gibi hatırlıyorum. O yürüyüşlerde bir anda sahipsiz kalmış gibi hissettik kendimizi. Ölümünden sonra sadece ülke değil gazetecilik de sahipsiz kaldı. Maalesef sadece ölüm yıl dönümünde anmanın ötesine geçmedi. Maalesef ölümünü araştıran bir gazetecilik de yapılmadı.

“İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ CİNAYETE YÖN VERMEK İSTEDİ”

Olaya sürekli farklı yönler vermek istediler. İstihbarat örgütleri bu cinayete yön vermeye kalktı. Bazı gazeteciler o işlerde aracılık yaptı, ve cinayet birçok yapının birbirinin içine sokulduğu yumak haline geldi. İçinde kirli ilişkilerin bulunduğu çözülmez bir dosyaya dönüştürüldü.

“CİNAYETİN ÇÖZÜLMEMESİ İÇİN KİRLİ ODAKLARIN UZANTILARI ÇOK UĞRAŞTI”

O süreçte de sadece ele geçirilen bir kaç tetikçi ama arkasındaki güç ortada yoktu. Şu kitabı çok önemsiyorum. Uğur Mumcu’nun cinayetten 20 yıl sonra yazdığı kitaptır. 2013 yılında yazdı. Cinayetin arkasındaki güç odaklarını anlatmaya çalıştı Güldal Hanım. Cinayetin devlet içindeki kirli odakların uzantıları tarafından cinayetin çözülmemesi için nasıl uğraştıklarını anlattı. Bu kitap yazılmak zorunda bırakılan bir kitap. Kitabı okuduğunuzda o feryadı hissediyorsunuz.

“CİNAYETİ SORUŞTURAN SAVCININ ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ”

Cinayetin nasıl karmaşık hale getirildiğini, cinayeti soruşturan savcının ölümü ve otopsi dahi yapılmadan gömülmesini… Asıl uğur Mumcu’nun yaptığı son çalışmalar… Onu ölüme götüren çalışma. Bunu bugün hatırlatmamın sebebi, o tarihlerde sokağa çıktığımızda bize bir katil gösterilmişti. Bir takım gruplardan bahsediliyordu. Ama Güldal Mumcu büyük bir perspektif tuttu. Uğur Mumcu’nun gazeteci arkadaşları bile onu tam olarak dinlememişler.

“HRANT DİNK CİNAYETİNDE DE AYNI ŞEYİ YAPTILAR”

Hrant Dink cinayeti de tıpkı Uğur Mumcu cinayeti gibi istihbarat örgütlerinin birbirinin içine geçtiği, bir takım tetikçilerin ortaya konulduğu, ortaya bir takım örgüt isimlerinin atıldığı ama arkasında bugün yargılanan FETÖ’cülerin çıktığı bir cinayetin belgelenmiş olmasından sonra Güldal Mumcu da bunu yaptı.

“PKK’NIN, CIA VE MOSSAD’LA İLİŞKİSİNİ ORTAYA KOYDU”

90’lı yılların başı, artık PKK terörünün çok daha yükseldiği, hatta Uğur Mumcu’nun yayınlarını izleyenler hatırlayacaktır, PKK’nın ayrımcılığı zafer yılı ilan ettiği yıllar… Yurt dışında, Avrupa ülkelerinde ciddi destek aldığını anlatmıştır. Onun Türkiye’ye yarattığı tehlikeden bahseder. Bugün aslında son Suriye’deki gelişmelerle, ABD’nin, CIA’nın, Avdupa’nın burada verdiği desteği herkes görüyor değil mi? Uğur Mumcu bunu 1993 yılında yazdı. Öyle bir yazmış ki PKK’nın CIA ve MOSSAD bağlantılarını ortaya koymuş.

“O YAZIYI OKUYUNCA ‘BENİ ÖLDÜRECEKLER’ DİYOR”

PKK’nın yayın organı vardı Özgür Gündem diye. Örgüt elemanlarının köşe yazıları vardı… Şehitlerimizi tahkir eden ifadeler kullanılırdı. Uğur Mumcu’yu da hedef gösteren yazı da o gazetede yayımlandı. Uğur Mumcu 92’nin son bahar aylarında Güldal Hanım ile otururken PKK’dan Yaşar Kaya’nın yazısını okuyor ve diyor ki “Bunlar beni öldürecekler”! Uğur Mumcu’nun adını zikrederek “Kürt düşmanı” diyorlar. Bugün de bizler PKK terörüne karşı çıktığımız zaman ne diyorlar: “Kürt düşmanı”! Bu 90’lardan kalma bir taktik. Uğur Mumcu’ya da bunu yaptılar. Bunu gören Mumcu da eşine “Bunlar beni öldürecek” diyor.

Öldürülmeden 2 hafta önce; Kuzey Irak’taki MOSSAD ve CIA bağlantılarını anlatıyor. Son bir yazısında şöyle bir ironi yapıyor: Güya kendilerine Marksist görünüm veren Kürt hareketi CIA ile işbirliği yapıyor yoksa emperyalist CIA sosyalist mi oldu!

İSRAİL BÜYÜKELÇİSİ İLE YAPTIĞI GÖRÜŞME

8 Ocak’ta İsrail Büyükelçisi davet ediyor. Konuşma devam ederken İsrail Büyükelçisi ona “Öldürülmekten korkmuyor musunuz?” diye soruyor. Dönüyoruz 24 Ocak günü de Uğur Mumcu da hiç olmayacak bir şekilde bombalı bir suikastle aramızdan ayrılıyor. Oraya baktığımızda Türkiye’nin başına gelenlerin bir emperyalist oyun olduğu ortaya çıkıyor.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *