Uzmanlar uyardı: İntihar, dikkatli konuşulması gereken bir konudur

Uzmanlar uyardı: İntihar, dikkatli konuşulması gereken bir konudur

Son 10 günde siyanürle yaşanan 3 ayrı toplu ölümlerin ardından uzmanlar, medyada sağlıklı ve doğru haber yapıldığı takdirde insanlarda ruhsal hastalıklara dair bilincin kazanılacağını savundu

Uzmanlar, yaşanan intiharları ve çözüm önerilerini anlattı

Cumhuriyet’in aktardığı habere göre, art arda yaşanan intiharlarla toplumda çok sayıda insanın ruhsal hastalıklarla tek başına mücadele ettiğinin ortaya çıktığını anlatan uzmanlar, “Ortada tedavi edilmesi gereken insanlar var” dedi.

‘ASLINDA BELLİ ETMİŞLERDİR’

Prof. Dr. Sedat Özkan (Psikiyatri anabilim dalı üyesi):

İntihar konuşulmaması gereken bir tabu değildir, dikkatli konuşulması gereken bir konudur. Bizler bu olayları okudukça gördük ki toplumun içerisinde uzmanlardan yardım alması gereken insanlar var. İntihar eden insanlar aslında daha önceden bunun belirtilerini belli etmiştir.

Bu insanlara ulaşmanın yolu yine medyadan geçiyor. Haberler yapılarak insanların çevrelerinde depresyona eğilimi olan, içine kapanık insanlara karşı duyarlı olmaları sağlanabilir. Bilinçli bireyler, çevresindekilere karşı dikkatli olmalı, mutsuz, umutsuz konuşan, depresif hareketlerde bulunan, hayattan zevk almayan, uyku düzeni bozulan insanları yargılamadan hekimlere yönlendirerek yardımcı olabilirler. Ortada tedavi edilmesi gereken insanlar var.

Herkes birbirine yargılamadan, nasılsın, ne oldu, hayattan zevk alıyor musun sorularını sormalıdır. Bu sorular sorularak, uzmanlara danışılarak sağlıklı bilinç aşılanarak intiharlar azalabilir.

ARKA PLANINI ANLAMAK ŞART

Prof. Dr. Halis Dokgöz (Adli tıp uzmanı):

Önemli olan haber yaparken özendirmemek, biliçli bir şekilde olayı anlatmak. Olaya ilişkin bütün bulgular değerlendirilip soruşturma dosyasıyla birlikte olgular ele alınmalı. Hemen siyanür bulgusu bulununca bu bir intihardır deyip dosya kapatılmamalı.

Burada Türkiye Cumhuriyeti Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na sorumluluk düşüyor. İlgili bakanlıklar, uzmanlar ve komisyonlar bu olayları ayrıntılarıyla inceleyip yurttaşları bilgilendirmeleri gerekiyor.

Uzmanlar riskli olguları önceden saptaması halinde gerçekleşmemiş bir çok intihar vakasının önüne geçebilir. Fatih’teki olaydan 10 gün sonra bakanlık açıklama yaptı. Bu bir eksikliktir. 2001 yılında kimyasal maddelerin kullanımı, satılmasıyla ilgili yasa var. Ve bu yasada siyanür kelimesi geçmiyor bile. Yasanın bir an önce güncellenmesi gerekiyor.

Bu vakalarda sadece otopsi yapılmamalı, psikolojik otopsiler yapılarak olayın arka planı ortaya çıkarılması gerekiyor. Yetkililer, psikolojik otospi yaparken aileyle görüşmeli, onlara formlar doldurmalı.

TRAVMATİK OLAY, UMUTSUZLUKLAR

Dr. Ufuk Akın (Sosyolog – psikolog):

Medyada intihar haberlerinin kahramanlık hikâyesi gibi verilmesi çok ciddi sorunlarlar doğurabilir. Toplum içerisinde kahraman olmaya çalışan insanlar, yanlış kararlar alabilirler. Yaşanılan 3 intiharın olayı da birbirinden farklı. Hepsinin hikâyesi başka. O yüzden de ortak bir sonuç çıkarılamaz. Bireylerin birbirinden görerek, daha fazla bilgi alması ve olayları kendisiyle birleştirmesi intiharları artırabilir. İntihar bir psikolojik hastalıktır.

Dolasıyla ilk Fatih’te 4 kardeşin yaşamını yitiridiği olayda şunu gördük. Aile içi bir hastalık var. 4 kardeşin aile içinde yaşadıkları derinlemesine incelenmeli. Dolasıyla toplumdaki genel olarak olumsuzluğun, umutsuzluğun ve yaşadığımız pek çok tramvatik olayın sonucunda bireysel psikolojik hastalıklar tetiklenir.

Ama bireysel psikolojik hastalık intihara yönelim toplum tarafından oluşturulmaz. Kardeşler intihar etti diye başka ailedeki kardeşler de intihar edecek anlamına gelmiyor.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *