DİB Başkanı Erbaş, “Veda haccı hutbeleri” üzerine konuştu

DİB Başkanı Erbaş, “Veda haccı hutbeleri” üzerine konuştu

DİB Başkanı Ali Erbaş, ‘aydınlık bir geleceğin yegane teminatı Veda Hutbesi’ndeki ilkelerdir’ dedi.

Mevlid-i Nebi haftasının hemen öncesinde

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Hz. Peygamber’in Veda Haccı Hutbeleri Sempozyumu” açılış programında konuştu.

Türkiye Milli Kültür Vakfı (TMKV) tarafından Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen sempozyumun açılış programında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Hz. Peygamberin doğduğu günün idrak edileceği günlerde böyle bir program yapmanın çok anlamlı olduğunu belirterek, “Mevlid-i Nebi Haftası’nı idrak etmeye başlamanın hemen öncesinde Veda Hutbesi gibi, medeniyetimizin en önemli unsurlarını içinde taşıyan böyle bir programı yapmak ve Veda Hutbesi’ndeki konuları gündeme getirmek, insanlığa yön vermek, insanlığın aydınlatılması için bunlardan istifade etmek gerçekten önemli” dedi.

‘Tüm peygamberlerin görevi Tevhid’i tebliğdir’

Bütün peygamberlerin en temel görevinin insanlara dünya ve ahiret saadetinin esaslarını öğretmek, tevhidin tebliği, adaletin tesisi ve güzel ahlakın yaşanması için insanlara rehberlik etmek olduğunu kaydeden Başkan Erbaş, Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.v), bu nebevi silsilenin son ve evrensel temsilcisi olduğunu ifade etti.

Bütün peygamberlerin, insanlığı karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için gönderilen Allah’ın elçileri olduğunu söyleyen Başkan Erbaş, “Allah Resulü Efendimizin gelişi ve mücadelesiyle; cehaletin ve zulmün esir aldığı, merhametin, erdemin, hikmetin kaybolduğu karanlık bir dönem; ilmin, adaletin, merhametin aydınlığında asr-ı saadete dönüşmüştür. Cahiliye girdabında yolunu ve değerlerini kaybeden insanlar; onun peşinden giderek, kardeşliğin, erdemin, ahde vefanın, güzel ahlakın ve bütün iyi davranışların en güzel örnekleri olmuşlardır” şeklinde konuştu.

‘Hz. Peygamber, cahiliyenin tüm unsurlarını ortadan kaldırmak için gönderildi’

Hz. Peygamberin, cahiliyenin tüm unsurlarını ortadan kaldırmak için gönderilen evrensel bir Peygamber olduğuna değinen Başkan Erbaş, Peygamberin şahitlik, müjdeleyicilik, uyarıcılık, davetçilik vazifelerinin bugün Müslümanların üzerinde bir sorumluluk olduğunu kaydetti.

Hz. Peygamberin Veda Hutbesi’nde dile getirdiği hususları, uyarıları tüm Müslümanların gündeminde tutması gerektiğini belirten Başkan Erbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Veda Hutbeleri, tarihin en muhteşem ve en büyük değişimini gerçekleştiren bu nebevi mücadelenin sonunda, Sevgili Peygamberimizin ümmete ve bütün insanlığa evrensel mesajlarını içeren veciz bir hitabedir. Peygamber Efendimizin Veda Haccı esnasında Arafat’ta, Müzdelife’de, Mina’da irad ettiği hutbelerin mecmuundan oluşan Veda Hutbeleri, adeta Hz. Peygamberin 23 yıllık risalet görevini, gaye, ilke, yöntem ve ufuk açısından özetleyen bir vesikadır. Onun, ümmetine son tavsiyeleri ve vasiyetleri olması itibariyle de çok özel bir öneme sahiptir.  Bu manada veda hutbeleri, tevhitten adalete, temel haklardan evrensel hukuk ilkelerine, ahlaktan iktisada kadar İslam düşünce ve medeniyetinin ana ilkelerini ortaya koyan kapsamlı bir metindir. Peygamberimiz ve ona inanan Müslümanlar, bu temel prensiplerle çok kısa bir zamanda zihin, fikir ve ahlak planında, bireysel, toplumsal ve evrensel düzeyde, tarihin en büyük inkişafı ve inkılabını gerçekleştirmiştir.”

‘Veda Hutbeleri, Peygamberimizin bıraktığı değerli bir emanettir’

Başkan Erbaş, Veda Hutbelerinin, insanın dünya ve ahiret mutluluğunu temin edecek hakikatleri ve insanlığı hüsrandan kurtaracak yegâne değerleri yaşanan bir hayat, kurulan bir medeniyet üzerinden açık ve net bir şekilde âleme ilan eden bir peygamber mirası olduğunu söyledi.

Veda Hutbelerinin, Hz. Peygamberin, insanlığın huzuru ve refahı için ümmetine bıraktığı değerli bir emanet olduğuna işaret eden Başkan Erbaş, “Bu emanetin önemi ve büyüklüğü sebebiyledir ki Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem, ‘Bu söylediklerimi burada bulunanlar sözümü burada bulunmayanlara iletsin’ diye defaten tembihlemiş, ‘Tebliğ ettim mi?’ diye ashabına sorarak onlara tebliğini ikrar ettirmiş ve sözlerine Allah’ı şahit tutarak Veda Hutbesi’ni bitirmiştir” dedi.

‘Bugün insanlık, bu hakikatlere her zamankinden daha muhtaçtır’

Veda Hutbesi’nde Hz. Peygamberin gündeme getirdiği ve kaldırdığını beyan ettiği, bugün hala insanlığın başına bela olan ırkçılık, faiz, kan davaları gibi unsurlarla mücadele etmek gerektiğinin altını çizen Başkan Erbaş, bugün insanlığın Hz. Peygamberin ortaya koyduğu hakikatlere her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğunu belirtti.

Veda Hutbesi’nde dile getirilen tevhid, adalet ve güzel ahlakın, günümüz dünyasında ötelendiğini, bunun neticesinde de insanlığın zulmün, haksızlığın, umutsuzluğun, gözyaşının ve bunalımların girdabında kaybolduğunu ifade eden Başkan Erbaş, şöyle devam etti: “En temel insan haklarının hiçe sayıldığı, can, mal, namus, haysiyet, insan onuru gibi değerlerin ayaklar altına alındığı, güçlünün zayıfı ezdiği, ekonominin faizle sömürüye dönüştüğü, kadınların, çocukların, zayıfların ezildiği ve haklarından mahrum edildiği, ırkçılık ve asabiyet üzerinden tefrika ve kavga ile insanlığın mahcup edildiği bir çağın, Mekke’nin cahiliye anlayışından bir farkı kalmamıştır.”

Hz. Peygamberin sünnetinin doğru anlaşılarak hayata rehber kılınmasının önemine vurgu yapan Başkan Erbaş, “Bugün, insanlığın yaşadığı krizlerden kurtuluşun yolu ve aydınlık bir geleceğin yegâne teminatı; Sevgili Peygamberimizin Veda Hutbeleri’nde ümmetine emanet olarak bıraktığı Kur’an ve sünnetin ortaya koyduğu ilkelerdir” ifadesini kullandı.

‘Peygamberin mesajlarını insanlığa taşımalıyız’

Başkan Erbaş, Peygamberin mesajlarını ve sünnetini sahih bilgi, doğru üslup ve yöntemle ele alarak yeryüzünün her köşesine taşıyarak insanlığın huzuru için çalışmanın, Müslümanlar için en büyük sorumluluk olmasının yanı sıra Peygambere olan muhabbetin de en büyük göstergesi olduğunu belirtti.

Veda Hutbeleri’nin tüm zamanlar için, huzurlu insan, huzurlu toplum, huzurlu dünyanın en temel ve özlü ilkelerini ortaya koyduğuna dikkat çeken Başkan Erbaş, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bu anlamda bütün Müslümanlara düşen en önemli vazife; Zulüm ve haksızlıkla mücadele ederek, Kur’an ve sünnetin rehberliğinde, tevhit, adalet ve güzel ahlakı hayata hâkim kılmaktır. Her türlü faiz ve sömürüden kurtularak hak, emek ve alın terini merkeze almaktır. Irkçılık, kabilecilik gibi bütün cahiliye kuruntularından aklı ve kalbi arındırarak takva ve sorumluluk bilincini kuşanmaktır. Kadınların, zayıfların, güçsüzlerin ve kimsesizlerin haklarını koruyarak herkesin onurlu ve güvenli bir hayat yaşamasını temin etmektir. Peygamberimizin ümmeti olmakla iftihar eden ve onu anlama ve anlatma gayreti içinde olan bizlere düşen görev; onun mücadelesini verdiği ve Veda Hutbeleri’yle bize emanet ettiği bu değerleri bugünün dünyasına taşımaktır. Onun yaptığı gibi sabır, fedakârlık, nezaket ve özveriyle çalışmaktır. Yaşayarak örnek olmaktır. Bilgiye, hikmete, ferasete, şuura ve ahlaka dayalı bir dindarlığı geliştirmek ve güçlendirmektir. Güzel öğüt, sevgi, bilgi ve müjdeyle Allah ve Resulünün yoluna çağırmaktır, davet etmektir.”

Salih Tuğ: ‘Milli değerlerin korunması için 50 yıldır çalışıyoruz’

TMKV Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Salih Tuğ da vakfın Türkiye’nin ilk vakıflarından olduğunu belirterek, kültürün ve milli değerlerin korunması için 50 yıldır aralıksız çalışmalar yürüttüğünü söyledi.

Tuğ, “Peygamberinin veda hutbelerini ele alarak İslam’ın sosyal hayatta ne gibi kültürel yapılara sahip olduğunu gösterebilme gayretindeyiz. Tebliğlerle bu mesajları anlamaya çalışacağız. “diye konuştu.

Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy da etkinliğin kültürün korunması adına önemli bir çalışma olduğunu kaydederek, belediye olarak bu alanlarda her zaman destek sunacaklarını söyledi.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *