Karaman’a “Lütfen susun” tepkisi

Karaman’a “Lütfen susun” tepkisi

Yeniçağ yazarı Arslan Tekin: “Hayrettin Karaman Hoca! Siz kayıtsız şartsız Ak Parti’ye destek verdiğiniz için susun demiyorum. Siz İslâmı, Ak Parti’nin telakki sınırları içine soktuğunuz için susun diyorum.”

“Doğrucu Davud olmak” başlıklı yazısı ile özellikle, Karar gazetesi yazarlarından büyük tepki alan Hayrettin Karaman’a hitaben Yeniçağ gazetesi yazarı Arslan Tekin de, “Hoca! Lütfen susun!” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazısında, Mehmet Şevket Eygi’nin sözleri ile Karaman’ın sözlerini kıyaslayan Tekin, “Eğer maksat ‘İslâm davası’ ise, siz İslâmî hareketleri acz içinde bırakıyorsunuz.” ifadesini kullandı.

Tekin yazısında, “Hayrettin Hoca! Geriye dönüp bir bakın. Ak Parti ne yapmış? İslâm hakkıyla öğreniliyor mu? Yoksa kendilerinin çizdiği sınırlar mı ‘İslâm’ kabul ediliyor?” sorusunu da yöneltti.

Arslan Tekin’in işte o yazısı:

Hoca! Lütfen susun!

Hayrettin Karaman Hoca! Siz kayıtsız şartsız Ak Parti’ye destek verdiğiniz için susun demiyorum. Siz İslâmı, Ak Parti’nin telakki sınırları içine soktuğunuz için susun diyorum.

Kendisini “İslâm” davasına adamış Mehmet Şevket Eygi ile aynı dönemden geldiniz. Sizden iki yaş büyük sadece. Eygi, “Müslümanlar Size Ne Oldu?” (Millî Gazete, 14 Haziran 2019) diye soruyor. Sonra “Dinin içi boşaltılıyor, sizin umurunuzda değil.” diyor… Sonra “Haram rantlara aç köpekler gibi saldıranları engelleyen yok.” diyor…  Sonra “İsraf almış yürümüş. / Zina, riba, bina… / Ümmet birliği, ittihad-ı İslam, iman kardeşliği lafta kalmış.” diyor… Ve daha neler diyor!…

Bu yazı “İslâmcı” iktidar zamanında yazıldı. Eygi‘nin “dava” aşkından şüphe etmeyeceksiniz herhâlde!

Hayrettin Hoca! Siz bir fıkıh âlimisiniz. Böyle kabul gördünüz. “Ak Parti (=Saray) deyince “ilim” gidiyor, “muhasebe” gidiyor, “analitik düşünce” gidiyor, gözünüze bir perde iniveriyor:

“Genel olarak icraatı takdir edilen bir iktidarın bir kısım mensuplarında ahlak, liyakat, adalet, hakkaniyet… bakımından arızalar, eksikler, çürüklükler oluyor, iyi niyetli bazı insanlar da yetkili sorumlular bunları niçin ayıklamıyorlar diye ‘haklı olarak’ yakınıyorlar; yakınmakla kalmıyorlar, Doğrucu Davutluk adına olur olmaz zamanlarda biraz da abartarak ve genelleme yaparak şikayetlerini yayıyorlar. Siperde bekleyen muhalefet -ki, kendilerinde de ayıklanacak pek çok unsur olduğu halde bunu yapmazlar- fırsatı kaçırmıyor, iktidar dostlarının yersiz ve zamansız ifadelerini kullanarak amaçlarına ulaşmaya çalışıyor, bazen de ulaşıyorlar.” (Yeni Şafak, 14 Haziran 2019)

Hoca! Bütün ilminizi bu satırlarla silip süpürmüş, Ak Parti paspasının altına itmişsiniz!

Bir menfaat mi bekliyorsunuz desem… Ne menfaati bekleyeceksiniz! Bilmiyorum artık!

Bir “dava”dan bahsediyorsanız mutlaka önce eksikleri sayacak ve düzeltilmesini isteyeceksiniz. Eksikliğe bir mazeret ararsanız, aralanan kapı daha açılır. “Kusura bakmayın. Bazı yanlışlar oluyor ama bu esasa müteallik değildir!” demeye getiremezsiniz. Eğer maksat “İslâm davası” ise, siz İslâmî hareketleri acz içinde bırakıyorsunuz.

“Fethullahcı Cemaat” meselesi olmasaydı, Ak Parti’nin daha nice, İslâm adına yaptıkları hatalar ortaya saçılacaktı. Söylemeye kalkılsa, yafta hazır: “FETÖ’cü”.

Hayrettin Hoca! Geriye dönüp bir bakın. Ak Parti ne yapmış? İslâm hakkıyla öğreniliyor mu? Yoksa kendilerinin çizdiği sınırlar mı “İslâm” kabul ediliyor?

Her şey ortada Hoca! Yanlışı görüyorsunuz ve hâlâ diyorsunuz ki, “Siz görmeyin. Susun.” Nereye kadar? Arızaların bir ıslah süresi yok mu? 17 yıldır Ak Parti iktidarda. Vardığımız yer ise çukur!

Cahiliye Dönemi’ne hızla evrildiğimizi görmüyor musunuz!

Din adına yapılan yanlışlıkların telafisi o kadar zor ki…

Hoca aynı yazısında özrü kabahatinden büyük mazeret üretiyor:

 “Savaş sırasında âdî suçluların cezası infaz edilmez ve biz zalimlerle savaş halindeyiz. Her şeyin uygun bir zamanı vardır ve bunu gözetmek gerekir.”

Hoca! İktidar halkın yarısını düşman ilan etmişti. Onu mu diyorsunuz!

Yazık.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

1 Comment

  • şenay doğan
    17 Haziran 2019, 15:45

    kuran hükmüdür peygamber bulunduğu mahalden çıkarılırsa çıkaranlar da ardından fazla kalmaz kuran hükmüdür o aramızda oldukça ve tövbeye devam ettikçe allah bize gazap edecek değildir habibullah kuran demektir dini mübini islam demektir her ne mazeretle olurrsa olsun islamı hayatından çıkarmak peygamberi bulunduğun mahalden kovmak demektir allaha emanet olun

    REPLY