Aynı yolun yolcuları ne yapmalıydı?

Aynı yolun yolcuları ne yapmalıydı?

Ayıpları saklama, hataları bağışlama, kusurları görmezden gelmenin erdem olduğunu günde yüz kez söylemek yerine gereğince davransaydık, tefrika diye bir problemimiz olur muydu?

Hüseyin Akın, Milli Gazete‘deki bayram yazısında Müslümanlara hitaben, yapılan hataları bir demet soru halinde dile getirdi. “İstediğiniz sorudan başlayabilirsiniz” başlıklı yazısına, “Endişe İslam’dan kaynaklansaydı daha dün kol kola yürüyen insanlar şimdi birbirlerinden selamı bile esirgerler miydi?” sorusu ile başlayan Akın, diğer sorularını da şöyle sıraladı:

Görüş ve düşünce farklılığı olsaydı temel problemimiz, oturup da biz hangi konuda anlaşamıyoruz, anlaşamıyorsak bile “bunlar tali şeyler” diyerek toparlanmaya çalışmaz mıydık?

Ayıpları saklama, hataları bağışlama, kusurları görmezden gelmenin erdem olduğunu günde yüz kez söylemek yerine gereğince davransaydık, tefrika diye bir problemimiz olur muydu?

Birbirimizi para kadar, pul kadar, makam ve mevki kadar sevseydik hiçbir kardeşimizi küstürür ya da bir bilinmez yola mahkûm eder miydik?

Ölüme yeterince inansaydık geçici olanın peşinde gece-gündüz ne pahasına olursa olsun dolanıp durur muyduk?

Bir kenara çekilip kafamızı dinlemek yerine birbirimizi dinleseydik, sözüne söz katmasaydık şimdi iletişim kazaları ve yanlış anlama kavgalarına sahne olur muyduk?

Özeleştiri, nefis muhasebesi ve emri bil maruf nehyi anil münker müessesesini işletseydik, toplumsal kaygılarımız karşısında şimdi kara kara düşünür müydük?

Namazda cemaatte aynı kıbleye yönelip Fatiha Suresi düsturuyla hareket eden herkes aynı hedefe kenetlenmiş, aynı yolun yolcusudur. Bu hakikati derinden hissetseydik hiç birbirimizi öfkeyle ya da kibirle dışlayıp ötekileştirir miydik?

Yaşanması gerekeni yaşasaydık bu kadar çok konuşup tartışır mıydık?

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *