Yargı Reformu Strateji Belgesi açıklandı

Yargı Reformu Strateji Belgesi açıklandı

Belge’nin detaylarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan 2 bin 200 yıllık devlet geleneği vurgusunda bulundu ve yeni belge ile “Amacımız tüm kurumlarımızın ifade özgürlüğüne, özgürlükleri kısıtlayan tüm uygulamalara karşı duyarlı olmalarını sağlamaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargı çalışanları ile iftar programında yaptığı konuşmada, “Bugün Türk adalet sistemini geleceğe taşıyacak tarihî nitelikte bir adım attık. Adalet Bakanlığımızın uzun soluklu, titiz ve tüm paydaşların dâhil edildiği bir süreçten sonra hazırladığı Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni kamuoyuyla paylaştık” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda düzenlenen iftar programında yargı çalışanlarıyla bir araya geldi.

Programda yargı çalışanlarına hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek yargı organlarının başkan ve üyelerinden baro başkanlarına, avukatlardan hâkim ve savcılara, infaz koruma memurlarından mübaşirlere kadar adalet camiasının tüm emektarlarıyla bir arada olmanın bahtiyarlığını yaşadığını söyledi.

‘Tarihî nitelikte bir adım attık’

“Bugün Türk adalet sistemini geleceğe taşıyacak tarihî nitelikte bir adım attık. Adalet Bakanlığımızın uzun soluklu, titiz ve tüm paydaşların dâhil edildiği bir süreçten sonra hazırladığı Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni kamuoyuyla paylaştık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldikleri andan itibaren yargı camiasında tarihî niteliklerde iyileştirmeler yaptıklarını savundu.

Son reform paketiyle yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını güçlendirmeyi, hak arama yollarını genişletmeyi, hukuk istikrarını korumayı ve adalette yaşanan gecikmelerin önüne geçmeyi hedeflediklerini söyleyen Erdoğan, ana gayelerinin yargının bütün tarafları için güven veren ve erişebilir adalet sistemini tesis etmek olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, adalet sisteminin işleyişini güçlendirmenin, yargıya ve kararlarına güveni en üst düzeye çıkarmanın gelecek dönemde de öncelikleri olacağını ifade ederek, “Türkiye, geçmişte adalet sisteminden kaynaklanan hataların, gecikme ve tarafgirliklerin bedelini çok ağır ödemiş bir ülkedir. Bu ülke, sözüm ona adaleti tesis adına evlatlarının bir sağdan, bir soldan darağacına gönderildiği çok acı günler yaşadı. Bu millet, bebek davası, affedersiniz köpek davası gibi uyduruk davalarla başbakan ve bakanlarının yargılandığı, asıldığı, şehit edildiği utanç sahnelerine şahit oldu. 17-25 Aralık sürecinde yaşanan hukuk katliamları ise yargının bir dönem oligarşik, hizipçi ve örgütlü bir yapının nüfuz alanına girmesinin can yakıcı ne yazık ki sonuçlardır. Türkiye’nin bir daha benzer hataları tekrarlama lüksü yoktur” dedi.

‘Doğru ve adil kararlar verilmeli’

Yargıya güveni perçinleyecek olan yegâne faktörün, maşeri vicdanı ferahlatan doğru ve adil kararlar verilmesi olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için her hâl ve şartta Türk yargısı bir çıkar grubunun, ideolojinin, siyasi görüşün, vesayet odağının veya fraksiyonun değil, altını çizerek söylüyorum, Türk milletinin yargısı olmalı, sadece Türk milleti adına karar vermelidir” dedi.

Yargıda koydukları hedefe ulaşabilmek için siyasetçilerle beraber yargı mensuplarına da önemli sorumluluklar düştüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Her zaman ifade ettiğimiz gibi, geciken adalet, adalet değildir. Önümüze gelen her dosyanın içinde en az bir insanın hikâyesi, en az bir insanın istikbali, geleceği ve kaderi bulunuyor. Vazifemizi icra ederken hukukun üstünlüğü ilkesine ve masumiyet karinesine leke sürdürülmemesi bu açıdan hayati önem arz ediyor. Ne tek bir vatandaşımızın hakkını yiyeceğiz, ne de tek bir vatandaşımızın hakkının, hukukunun yenilmesine göz yumacağız. Kökeni, maddi durumu, siyasi görüşü, görünüşü ne olursa olsun, 82 milyonun her bir ferdi için adaleti tesis etmenin gayretinde olacağız.”

‘Cezasızlık algısı yaygınlaşmamalı’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle cezasızlık algısının toplumumuzda yaygınlaşmasına asla müsaade etmemeliyiz. Böyle bir algının yaygınlaşması, insanların adaleti mahkeme kapıları yerine başka yerlerde, başka güç odaklarında aramalarına yol açar. Bu ise devletin ontolojik varlığına, yani bekasına yönelik en büyük tehdittir. Adalete olan güvenin sarsıldığı bir toplumda, barış, huzur ve istikrar da kalmaz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son birkaç yıldır iç ve dış siyasette, ekonomide önemli sınamalara maruz kaldığını, Gezi olayları, 17-25 Aralık girişimi, bölücü örgütün çukur eylemleri, DEAŞ terörü, 15 Temmuz darbe teşebbüsü ve ekonomik saldırıların atlatıldığını hatırlatarak, “Her imtihan aynı zamanda bir imkândır, bir fırsattır. İnşallah bu imtihan sürecinden de başarıyla çıktığımızda ülkemiz 2023 hedefleriyle, 2053 ve 2071 vizyonu doğrultusunda çok farklı bir ivme yakalayacaktır. Geleceğimiz aydınlık, istikbalimiz parlaktır, Türkiye’nin yolu hiç olmadığı kadar açıktır” dedi.

“2 bin 200 yıllık devlet geleceğimiz” vurgusu

Vatandaşlardan felaket tellallarına prim vermemelerini rica eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben tüm vatandaşlarımdan Türkiye’nin potansiyeline güvenmesini, bu ülkeye inanmasını, umudunu asla yitirmemesini istirham ediyorum. Çünkü biz 2 bin 200 yıllık devlet geleneğimiz boyunca aşılmaz denilen nice engeli açmış, akrebin kıskacında yoğrularak bugünlere gelmiş bir milletiz” ifadesini kullandı.

Türkiye ortak paydasında buluşma çağrısı

Türkiye’nin kazandığı her başarının gerisinde çok ciddi bir mücadelenin var olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “El ele verirsek, her birimize özellikle büyük bir yükü kavrayacağımıza inanıyorum. Hele hele bir olur, iri olur, diri olur, kardeş olur, hep birlikte Türkiye olursak Allah’ın izniyle üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sıkıntı yoktur. Bunun için her fırsatta müştereklerimize vurgu yapıyor, vatandaşlarımızı Türkiye ortak paydasında buluşmaya çağırıyoruz. Bunun için 82 milyon her ferdinin sadece kardeş değil, aynı zamanda kaderdaş olduğunu, aynı geminin yolcuları olduğunu söylüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan paketin içeriği ile ilgili ise şu noktalara dikkat çekti:

AB’ye bağlılığımızın ifadesi

“Bu strateji belgesini sonraki reform hazırlıklarının başlangıcı olarak görebiliriz. Biz bu reformalara AB istediği için değil milletimizin ihtiyacı olduğu için sahip çıkıyor ve hayata geçiriyoruz. Adaletin küçüldüğü yerde zulüm büyüyor demektir. Yargı Reformu Stratejisi belgesi eski reformaların güncellenmesiyle ortaya çıkmıştır. Amacımız tüm kurumlarımızın ifade özgürlüğüne, özgürlükleri kısıtlayan tüm uygulamalara karşı duyarlı olmalarını sağlamaktır. Her alanda ayrı ayrı çalışmalar yürütüyoruz. Bu reform belgesi daha güvenilir bir yatırım ortamının oluşmasına yardımcı olacaktır. AB’ye bağlılığımızı da ifade etmiş oluyoruz.

9 amaç, 63 hedef ve 256 faaliyet

2 temel perspektif 9 amaç, 63 hedef ve 256 faaliyet bulunuyor. Her bir başlık uzun çalışmaların emeklerin ve hazırlıkların ürünüdür. Belgenin metni kitap olarak ve internet mecrasında, ilgilenenlerin hizmetine açılmıştır. Yargı Reformu Strateji Belgemiz iki temel anlayış üzerine oturuyor. Birincisi hak ve özgürlüklerdir. Demokrasinin güçlendirilmesi hak ve özgürlüklerin genişletilmesi hedefi vardır. İfade özgürlüğünün geliştirilmesi için yeni yaklaşımlar ortaya koyuyoruz. Tutuklama tedbirinin ölçülü kullanımına yönelik yeni adımlar atıyoruz. Önleyici ve koruyucu hukukun da sisteme kazandırılması önceliklerimiz arasında. Uyuşmazlıkların mümkün olduğunda alternatif yöntemlerle çözülmesi de önceliklerimiz arasında. Tutuklamayı istisnai tedbir olarak görüyoruz. Tutuksuz yargılanmayı esas yöntem olarak görüyoruz.

İkinci amaç başlığı yargı bağımsızlığı ve şeffaflığının geliştirilmesidir. Mevcut tayin sistemi mesleki verimliliği olumsuz etkiliyor. Hakim ve savcılara coğrafi teminat getiriyoruz. Düzenleme ile hakim ve savcıların mesleki teminatlarının daha da güçlendirilmesini hedefliyoruz. Hakimliğe ve savcılığa girişteki mülakat ekibini genişletiyoruz.

Disiplin cezaları

Disiplin cezalarını da yeniden belirliyoruz. 2010 yılında gerçekleştirilen anayasa değişikliği ile meslekten ihraçta yargı yolu açılmıştır. Diğer disiplin kurulu kararları için de başvuru yapma hakkı gelecek. Bir internet sitesinin tamamına değil, engellenmesine karar verilen kısmına erişimin sınırlanmasına imkan verecek bir düzenleme yapılacak.

Üçüncü amaç başlığı, hukuk fakültelerinin eğitim süresi ve başarı ölçütünü yeniden belirleniyoruz. Hukuk fakültelerinde eğitim süresi 5 yıla çıkacak kontenjanlar da azaltılacak. Hakim ve savcılık için özel meslek sınavlarına girilmesi gerekecek. Hakim ve savcı yardımcılığı müessesesi getiriliyor. Mesleğe kabuller sadece yardımcı kadrosundan yapılacak.

Ceza mahkemeleri 24 saat

Dördüncü amaç başlığımız adalet hizmetlerinde performans izleme merkezleri kurulacak. Yargıda performans, ölçüm ve takip merkesi kurulacak. Mahkemeler ve savcılıklar için farklı performans kriterleri oluşturmayı planlıyoruz. İstinaf mahkemelerini güçlendiriyoruz. Ceza mahkemeleri 24 saat esasıyla hizmet verecek. Özel kalem müdürlüğünü bir kariyer meslek haline dönüştürüyoruz. Bu uygulama yargılamaların daha etkili ve eksiksiz yürütülmesine yardımcı olacaktır.

Avukatlara yeşil pasaport

Beşinci amaç başlığı savunma hakkının etkin biçimde kullanılmasıdır. Avukatlık hizmetlerinin vergilendirilmesi konusunda iyileştirmeci düzenlemeler yapıyoruz. Kamudaki avukatların özlük haklarıyla ilgili sorunları çözüyoruz. Bu sorunları da çözüyoruz. Avukatlara belli kriterler dahilinde yeşil pasaport hakkı vererek, uluslararası faaliyetlerini kolaylaştırmayı planlıyoruz.

Tanıklık ile ilgili düzenlemeler

Yargı sürecinde tanığa özgü uygulamaların geliştirilmesine ihtiyaç var. Tanıklık ücretinin yeniden belirlenmesi gerekiyor. Tanıklara yaklaşımla ilgili standartların yükseltilmesi için gerekli adımlar atılacaktır. Tanıkların psikolojik olarak yıpranmasını önleyecek düzenlemeler yapılacak. Tanıklığı zorlaştıran uygulamalar ortadan kaldırılacak. Soruşturmaların kalitesinin artırılması için hukuk mezunlarının adli kollukta istihdam edilmesi sağlanacak. Kabahat olarak tanımlanması gereken bazı fiiller suç olarak yer almaktadır.

Basit yaralama ve tehdit

Basit yaralama ve tehdit gibi suçlar şikayet kapsamına alınacak. Bazı ağır suçlar hariç olmak üzere 15 yaşından küçük çocuklar, ilk defa işledikleri fiillerin soruşturma ve kovuşturmaya konu edilmeden çocuklara özgü koruma mekanizmaları içerisinde değerlendirilecek. Şiddet içermeyen suçlardan hükümlü olan yaşlı, hamile ve çocukların cezalarının evde infazına olanacak sağlanacak.

Noterlik meslek haline getiriliyor

Çocukla kişisel ilişki kurulması, icra müdürlüklerinin görevi olmaktan çıkartılacak. Daha insani ve çocuğa uygun yöntemler geliştirilecek. Boşalan noterliklere yapılan başvurular sıraya göre değerlendiriliyor. Noterlik asli meslek hale getirilecek. Noterlik kariyer mesleği haline dönüşecek. Noterlik sayısı artırılacak. Sayının artması vatandaşların işini kolaylaştırmıştır. Her asliye hukuk mahkemesinin yargı çevresinde bir noterlik kurulması zorunlu hale geliyor.

Son amaç başlığı alternatif çözüm yollarının artırılması. Uzlaşma şikayete bağlı suçlar ve kanunda öngörülen bazı suçlar için düzenlenmiştir. Cezada uzlaşmanın kapsamı genişletilecek.”

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *