Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinesinde gerçekleşen 3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi’nde çalışmalar sona yaklaştı.

Ağırlığı yaklaşık 6 ton olan 3 modülü mavna, zodyak botlar ve helikopterle karaya taşıyan bilim insanları, bir hafta süren yoğun çalışmaların ardından modüllerin kurulumunu tamamladı.

Türkiye’nin beyaz kıtadaki geçici üssü olan kampın kurulmasıyla Horseshoe Adası’nda Türk bayrağı göndere çekildi.

‘Danışman ülke’ statüsüne geçmek hedefleniyor

Söz konusu bilim kampının kurulumuyla Türkiye, Antarktika Anlaşmalar Sistemi’nde “danışman ülke” statüsüne geçme hedefine bir adım daha yaklaştı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da Türk bilim insanlarının çalışmalarını yakından takip etti. 3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Lideri Doç. Dr. Burcu Özsoy ile uydu telefonu aracılığıyla görüşmeler gerçekleştiren Varank, çalışmalara ilişkin bilgi aldı.

Öte yandan Varank, Twitter hesabından da Türk Bilimsel Araştırma Kampı’na ilişkin paylaşımlarda bulundu. Varank, mesajlarında “Antarktika’da al sancağımız göndere çekildi. 3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi kapsamında Türkiye’nin beyaz kıtadaki geçici üssünü kurduk. 14 bin kilometre uzakta Horseshoe Adası’nda kurduğumuz Türk Bilimsel Araştırma Kampı, bilim insanlarımıza 3 yıl boyunca yaz sezonunda ev sahipliği yapacak.” ifadesini kullandı.

3 yıl hizmet verecek

Seferin lideri Doç. Dr. Burcu Özsoy, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Horsehoe Adası’nda 2019-2022 döneminde hizmet verecek bilimsel araştırma kampının kurulumunun tamamlandığını söyledi.

İlk iki seferde fizibilite çalışmalarının yapıldığını hatırlatan Özsoy, şöyle devam etti: “Bu bilim kampının çok büyük önemi var. Türkiye’den 14 bin kilometre uzaklıktaki kıtaya gelen bilim insanlarına çalışmalarını yaparken rahatlık sağlayacak bilim kampımız, 3 sene yaz sezonunda hizmet verecek.”

Özsoy, sürecin zorlu geçtiğine dikkati çekerek, tüm sefer katılımcılarının büyük bir özveriyle çalıştığını ve çok emek verdiğini ifade etti. Horseshoe Adası’nda büyük bir fırtınaya yakalandıklarını aktaran Özsoy, şunları kaydetti: “Antarktika’da herhangi bir hava tahminini yapamadığınız, yapılan tahminlerde bile beklentileri hiçbir zaman karşılamayan bir süreç içerisine giriyorsunuz. Bu süreç içerisinde her zaman A planıyla başlıyoruz ama gelmiş olduğumuz noktada görüyoruz ki ilk planda mutlaka değişiklik yapmak zorunda kalıyoruz. Buna rağmen fırtınayla mücadele ederek mümkün olduğunca emniyetli zamanlarda adaya çıkarak çalışmalar yapmaya ve kampımızı kurmaya çalıştık.”

Özsoy, kampın kurulumunda çevresel duyarlılığı da gözettiklerini vurgulayarak, kurulumla ilgili çevresel etki değerlendirme raporunu Antarktika Antlaşmalar Sistemi’ne önceden gönderdiklerini, kurulum esnasında çevreye ve adadaki canlılara zarar verilmediğini sözlerine ekledi.