‘Afganistan çok özel bir ülke’

‘Afganistan çok özel bir ülke’

Sovyetler, bir günde ele geçirdikleri ülkeden bir yıl içinde kendilerine bağlı hükümet yaratıp bir yılda çıkmayı planladılar. 9 yıl sürdü ve Sovyetler çöktü!

Siyasi analist Nedret Ersanel, bugünkü yazısını Afganistan’a ayırdı. Yeni Şafak‘taki yazısının başlığında yönelttiği “Afganistan’dan bize ne?” sorusunun karşılığını, “O topraklar iki büyük imparatorluğu gömdü, üçüncüsünün mezarını kazıyor, hatta dördüncüsünü de davet ediyor! ‘Gömdü’ derken metafor yapmıyorum…” sözleriyle veren Ersanel, bu imparatorlukların hangileri olduğunu ve Afganistan’ın nasıl bunları gömdüğünü, ABD’yi de nelerin beklediğini şöyle anlattı:

İngiltere’nin 1830-40’lardan başlayarak -kraliyet tacındaki en büyük taş- Hindistan’ı Ruslar’la rekabet uğruna Afganistan’da kaç kıyıma uğradığı belirsizdir.

Yenildiler ve gittiler. Sonra Sovyetler geldi. ‘Neden kaybettiniz’ diye sorulduğunda Afganistan’daki generallerinden Ruslan Aushev, ‘kitap okumadık’ demişti. Kastettiği İngiltere tecrübesidir.

Bugün Amerikalılar’dan aynı cevabı alamazsınız çünkü normalde okumazlar.

Afganistan’da gelinen durum ABD itibarının bir daha kırılmasıdır. Düşünün, artık Rusya, Çin ve İran’la masaya oturmak zorunda. Kurtlar sofrası.

Yetmezmiş gibi onlarca yıllık müttefiki Pakistan’la ilişkilerini de bir deri tutuyor. Suçlaması şu; Taliban’a yardım etmek. Cehaletle cüret kardeştir derler. Öyle; Ruslar Afganistan’ı işgal ettiğinde CIA’in yardımlarını direnişçilere hangi ülke istihbaratı gizlice ulaştırmıştı. Bugün aynı şey kendi başlarında! Pakistan olmadan Afganistan’da kazanmak zor. Çünkü İslamabad için Afganistan aslında Hindistan demek…

Sonunda ABD, Taliban’la masaya oturdu. Oturması bir dram, aldığı cevap ikinci dram; “defolun”…

***

Afganistan özel bir ülke, meşhur dış politika düsturu; ‘girersiniz ama çıkamazsınız’ın yaşayan örneğidir. Nitekim, Sovyetler işgal kararı verdiğinde özel birlikler bir kaç saate başkanlık sarayına ulaşmış, başkanı öldürmüş, sınırdan da Afganistan için çok fazla kabul edilen 80 bin kişilik Kızılordu ülkeye girmişti…

Bir günde ele geçirdikleri ülkeden bir yıl içinde kendilerine bağlı hükümet yaratıp bir yılda çıkmayı planladılar. 9 yıl sürdü ve Sovyetler çöktü!

Peki Sovyetler bu hatayı nasıl yaptı?

Çok gariptir; zamanın Afgan lideri Terakki Sovyet yanlısıydı. Brejnev’in arkadaşıydı. Ama yardımcısı Amin onu öldürdü ve Brejnev bunu ‘kişisel’ aldı…

Sovyetler’deki İngiliz Büyükelçisi’ne yıllar sonra, “bu hatayı nasıl yaptı Sovyetler” diye sorulduğunda, İmparatorluklara ait bir “refleksi”, kulağa küpe olarak tarif etmiştir…

“Something had to be done-Bir şey yapılması gerekiyordu”…

Tercümesi şu; bir süper gücün yanına oturursanız, sürekli, “bir şey yapmazsak bu bir şey yapacak” kaygısı devlet politikasına dönüşür…

Aslında o tarihe yönelik iyi işlenmiş nadir analizler, Sovyetler’in Afganistan yenilgisini, çöküşlerindeki ana neden görmüyor. Önemli bir tanesi ama gerçekte Sovyetler, Afganistan’a girmek istemiyordu. Müdahalenin, “cihat” kavramını tam yerine oturtacağını biliyorlardı. ‘Üzerilerine’ de sıçrayabileceğinin farkındaydılar. Ama işte.. “Something had to be done”…

Bu yüzden cami bile yaptılar. Karşılık bulmadı. İngilizler Afganlılar için ‘kafirdi’. Bugün ABD de öyledir. Rusya ise zaten…

***

Sovyetler’in Afganistan’da zorlandığını önce Pakistan istihbarat servisi fark etti ve ABD’ye, “isterseniz mücahidlere gizlice yardım edelim” önerisini getirdi…

ABD başta sıcak bakmadı, ortaya çıkması durumunda Kremlin’le uğraşmak istemediler. Soğuk Savaş’ın zaten civcivli zamanlarıydı. Fikirlerini değiştiren duygu neydi biliyor musunuz; Vietnam’ın intikamı!..

Amerika’nın en büyük utancı/yenilgisi olan Vietnam. Ruslar da burada direnişi desteklemişti. Binlerce ABD askerinin kanı ellerindeydi. Şimdi “aynısını” yapma şansını yakalamışlardı. Öyle de yaptılar…

Başka ögeler de eklenebilir. Örneğin, Teksaslı dolar milyoneri bir kadın ve sevgilisi olan ABD’li bir Kongre üyesinin yardımı küçümsenemez. Operasyonu çok büyüttüler. Meraklısı, “Charlie Wilson’un Savaşı” filmini izleyebilir.

Sovyet askerleri operasyonlar sırasında bir anda, çakaralmaz tüfeklerden, mayınlar, tank-savarlar ve omuzdan havaya füzeler ele geçirmeye başladılar. Ama çok geçti…

***

Bugün ABD için de geç mi? Görünen tablo iç acıcı değil. Kaybediyorlar. Hatta kaybetmekle bile bitmeyebilirler.

1985’te Gorbaçov iktidara geldiğinde Afganistan’daki cehennemin farkına vardı ve derhal çekilme emri verdi. Olmadı. Ordu çekilmedi değil çekilemedi. Emrin yerine getirilmesi tam üç yıl sürdü. Bir yıl sonra da zaten Sovyetler yoktu.

***

Afganistan öyküsünde hatta küresel stratejik değer ifade eden bölgesel rekabetlerde sıklıkla atlanan faktör “beşer” unsurudur. Afganistan-İngiltere mücadelesi yüzyıl sürdü. Kraliyet yenilgiyi sessizce kabul ettiğinde Kabil yönetimine Batı’yla, İngiltere’yle iyi ilişkiler kurmak isteyen bir lider geldi; Amanullah Han.

Londra şok geçirmiş olmalı. Afganistan’ın fakirliği ve halkının hassasiyetleri bugün bile aynıyken, o lider ne yaptı biliyor musunuz? İngiltere ziyaretinde (1927) Bir filo Rolls Royce aldı!

Modernleşme hayalleri kısa sürede sonlandığını gibi iktidarı da tuz-buz oldu…

***

Afganistan tecrübesine ait sayısız nasihat ve şaşırtıcı anekdot mevcut. Fırsat buldukça faydalanırız yine.

Ama…

Bugün ülke; Çin, Rusya, Hindistan ve ABD’nin elini dokunmaya korktuğu ama “bir şeyler yapılması gereken” dünyanın stratejik kara delikleri listesinde ilk sıradadır!

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *