Avrupa Fetva Meclisi toplandı

Avrupa Fetva Meclisi toplandı

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Avrupa Fetva ve Araştırma Meclisinin Başkanına ve yetkililerine toplantı için İstanbul’u tercih etmelerinden dolayı teşekkür etti, işbirliğine hazır olduklarını söyledi.

Avrupa Fetva ve Araştırmalar Meclisi 28. Dönem Toplantısı İstanbul’da düzenlendi. Toplantının açış konuşmasını gerçekleştiren Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş toplantının Müslümanlar için faydalı sonuçlar doğurmasını temenni etti.

Konuşmasında, kıyamete kadar baki kalacak yegane din olan İslam’ın  dünyadaki tüm insanlara hitap ettiğine işaret eden Başkan Erbaş, “Biz Müslümanlar, kıyamete kadar İslam’ın baki olacağına, bütün zamanlar ve mekânlar için elverişli olduğuna, her zaman ve her yerde bütün sorunları çözebilecek temellere ve kurallara sahip olduğuna inanıyoruz” dedi.

İslam fıkhına önemli katkılar sunan çalışmalarından dolayı Avrupa Fetva ve Araştırmalar Meclisini tebrik eden Erbaş, İslam dininin bir takım sabiteleri ve değişkenleri olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“İslam fıkhının en önemli özelliklerinden biri, sabitelerin korunması ile birlikte yenilenme imkânının olmasıdır. Fıkıh usulümüzdeki örf, maslahat, sedd-i zeria, zaruret ve ihtiyaç gibi kavramlar da bu yenilenmenin araçlarındandır.  Geçmişte alimlerimiz tarafından yapıldığı gibi bu bugün de çağdaş alimlerin sabiteleri göz önünde bulundurarak fıkhı yenilemeleri gerekmektedir.”

Başkan Erbaş, Avrupa Fetva ve Araştırma Meclisinin kurulduğu 1997 senesinden günümüze kadar Avrupa’daki Müslümanlar nezdinde önemli bir yere sahip olduğunu öne sürerek, Meclis’in Müslümanların kimliğini korumada büyük katkı sağladığını savundu.

‘Fıkhi kuruluşlar hayatî bir rol üstlenmektedir’

Bir alimin, ne denli alim olsa da çağın girift meselelerini çözmede bütün araçları ve gereksinimleri bilebilecek gücü ve imkanı bulunmadığını dile getiren Başkan Erbaş, şunları söyledi:

“Avrupa Fetva ve Araştırma Meclis’i gibi fıkhi kuruluşlar, bu boşluğu doldurmak için hayatî bir rol üstlenmektedir. Alanında uzman fıkıh âlimleri bir araya geliyor, bu problemleri dinliyor ve zannı galip ile iki ecir kazanacak bir karara ulaşıyorlar. Bu bağlamda çok önemli bir husustan söz edebiliriz ki; toplu içtihat çalışmaları, küçük, büyük bütün meselelerde fetva yayınlamaktan geri durmayan ve verdikleri sahte fetvalarla masum insanların kanının dökülmesine ve mallarının kaybolmasına sebebiyet veren çağın sözde fıkıhçılarının önünde sapasağlam bir set oluşturmaktadır.”

İşbirliği çağrısı

Türkiye’nin dini hayatında önemli rol oynayan Din İşleri Yüksek Kurulu’nun Avrupa Fetva ve Araştırma Meclisi ile müşterek çalışmalar yapmaya hazır olduğunu bildiren Başkan Erbaş, “Din İşleri Yüksek Kurulumuz, çağdaş meselelerde, örneğin ticari sigortacılık, organ nakli, elektronik pazarlama, istihale, tüp bebek ve bunun gibi zor meselelerde birçok fetva ve karar yayınlamıştır. Bizler Uluslararası Hicri Takvim Konferansı’nda bu işbirliğinin verimli sonuçlarını hep birlikte gördük. İnanıyorum ki, iki meclis arasında işbirliğinin özellikle Batı’yı kendilerine yurt edinen Müslümanların sorunlarına istenen çözümlere ulaşmada büyük katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

Başkan Erbaş, Avrupa’da yapılacak en önemli işbirliğinin, yayılmakta olan İslamofobi’yi ortadan kaldırmak için mücadele etmek olduğunu söyledi:

“İslamofobi, bir yandan düşmanların eliyle diğer yandan da bu hanif dinin asıl maksadını bilmeyen cahillerin eliyle yayılmaktadır. Bizler, aynı zamanda İslam’ın ve İslam Peygamberi’nin hakikatini anlatma konusunda hep birlikte güçlerimizi arttırmak, saflarımızı birleştirmek, aynı zamanda gençlerimizi kuşatan tehlikelerden korumak ve onların sorunları üzerinde yoğunlaşıp onlara sırf İslami çözümler bulmakla mükellefiz.”

Toplantıya, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Dr. Ekrem Keleş, Dünya Müslüman Alimler Birliği eski Başkanı Yusuf el-Kardavi’nin yanı sıra dünyanın birçok yerinden alimler katıldı.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

1 Comment

  • mbozac
    13 Kasım 2018, 08:57

    müslümanların umuru fıkıh fetvalarıyla düzeltilebilecek durumda değildir, ne yazık ki çok daha derinlerdedir sorun…… üstelik gölge de etmeseler(mesela faiz konusunu bir tahsis etsinler de bakalım)

    REPLY