Demircan’dan CHP’ye çağrı

Demircan’dan CHP’ye çağrı

“Bizim hareket noktamız İslâm’dır. Seçimlerde tercihimizi de İslâmî çizgimize sadık kalıp ‘ehven-i şerreyn’diyerek yaptık.” diyen Demircan, Ak Parti’nin yolun sonuna doğru gittiğini, iyi bir muhalefete ihtiyaç olduğunu öne sürdü, para ve faiz sistemini değiştirmeyi teklif etti.

Ali Rıza Demircan’ın, Mirat Haber’de yayınlanan “CHP’ye faiz çağrımız” başlıklı o ilginç yazısı:

Bizim hareket noktamız İslâm’dır. Seçimlerde tercihimizi de İslâmî çizgimize sadık kalıp ‘ehven-i şerreyn’diyerek yaptık. Bilerek ve bilinçle onayladığımız Recep Tayyip beyefendi kardeşimiz bir tarafa… son seçimlerde daha çok ‘iki şerden daha hafif olanı’ diyerek Ak Partiye oy vermemizin ana sebebi de CHP dir.

CHP, İslâm’ı geçtik, sistemden kaynaklanan sömürücü seküler yapıyı görerek sistemi ve iktidarı birlikte eleştirebilseydi, batı emperyalizmini izleyerek saldırılara göğüs gerebilseydi ve eğitim sistemimizin daha inkârcı değil ama daha bilimsel temellere dayandırılmasını savunabilseydi ülkemiz bu gün çok daha farklı bir konumda olabilirdi. Çünkü iktidarın başarısı bir ölçüde muhalefete bağlıdır.

AKP Yolun Sonuna Doğru Gidiyor
AK Parti yolun sonuna doğru gidiyor. Kimse şarlatanlık yapmasın, gerçek budur. Ama biz Ülkemiz için onun ayağa kalkması ve başarılı olmasını yürekten diliyoruz. Bunun için Marufa çağrıya… ve de iyi bir muhalefete ihtiyaç var.
a. AKP’ye oy veren her düzeyde seçmen “ dinimizin, ortak aklın ve ilmin gereği ” olan Marûf’a çağırma, Maruf’un zıddı olan Münker’den sakındırma görevini yapması lazım. Bir diğer anlatımla bizim yapmamız gerekir. Acil üstü acil ihtiyaç bunadır.
16 yıllık dönemde eğitimde, medyada ve güzel sanatlarda ciddi adımlar atılamadı. Yüzeysel kalındı ve kalınıyor. Borca dayalı para sistemi ve faize dayalı ekonomi ile başarı sağlanamayacağı anlaşılamadı, hâlâ daha gerçekler görülemiyor. Büyüklük duyguları içinde mazeretlerin arkasına sığınmaktan ve yalakalıktan vazgeçip Marûf’a çağırmadıkça ve Münker’den sakındırmadıkça gelecekten hayır beklenemez.
b. İyi bir muhalefete de acilen ihtiyaç var. Bu nasıl sağlanır, bilemiyorum. CHP bu ihtiyacı karşılayabilir mi? CHP yerel değerlere bağlı, ülke problemlerine sahip, yapıcı eleştirilerde bulunan düzeyli bir parti olabilseydi ne iyi olurdu.

AKP’nin başarılı olmasını ülkemiz adına istediğimiz için CHP’nin toparlanmasını gönülden istiyoruz. CHP akılcı olsun, bilimden yana olsun, sosyal adaletten yana olsun yeter. Çünkü aslında bütün bunlar İslâm’dan yana olmak demektir.

Geçenlerde –yanılmıyorsam-Engin Altay’ın bir televizyon konuşmasını dinlemiştim, şöyle diyordu:
“CHP hiçbir zaman tek başına iktidar olamadı. Çünkü milletimizle aramızda bariyerler var. Bunu tam teşhiş ve tepit edip ona göre yapılanmalıyız. Birilerinin gidip diğerlerinin gelmesi çare değildir.”

İşte CHP’ye Ana Bariyeri Teşhis ve Atılım Fırsatı
En az CHP ve Ordu kadar laikliğe bağlı olan Diyanet bile uyanmaya başladı. Yıllarca verdiğimiz mücadele bir ölçüde sonuç vermeye başladığından Diyanet İşleri Başkanımız Ali Erbaş da faize savaş açtı/açtırıldı. Son dönemde daha büyük ölçülerde yaşanan bir musibet galiba bin nasihatten yeğ oldu.
AKP, Borca dayalı para ve faize dayalı ekonomi sistemini tek başına kaldıramaz. Kaldıramadı da. Görülen o ki kaldıramayacak da. Çünkü problemleri oluşturan ve derinleştiren sistemden ve sistem ekonomistlerinden çözüm bekliyor. Ekonomi dahil alternatif düzen oluşturacak insanlarımızı da araştırmıyor.

Çağrımız
Ey CHP! Milletle arandaki bariyerlerin en önemlilerinden biri bu güne kadar onay verdiğin veya karşı çıkmadığın yukarıda değinilen kan emici para ve faiz sistemidir.
Geliniz…İddianız olan sosyal demokrat çizgide İş Bankasındaki hisselerinizi hazineye devrederek bu sömürücü para ve faiz sistemini kaldıracak kanun teklifini yapınız ve arkasında durunuz. AKP’ni de buna mecbur ediniz. Bu devrimci adımla milleti selâmlayınız. Ülkeye ciddi bir hizmet yapmış olursunuz. Milletimiz yapılanı unutmaz. Sandıkta da değerlendirir. Korkmayınız, “Borca dayalı para sistemi ve faize dayalı ekonomi ”ye karşı çıkmanız sizi İslâm’a yaklaştırmaz ama İslâm’ın bir diğer adı olan insanlık çizisine/halkımıza yaklaştırır.

Sevgili Okuyucu
Ali Rıza hoca, senin derdin ne diyebilirsiniz. Bazılarının su-izanda bulunarak zannettiği gibi benim derdim falanca kişi veya filanca siyasi kurum değildir. Derdim İnsan doğasıyla örtüşen İslâm’dır, milletimdir, İslâm ülkeleridir, insanlıktır.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *