Dünyayı değiştiren tarih: 11 Eylül

Dünyayı değiştiren tarih: 11 Eylül

11 Eylül 2001 saldırısı resmi tarih ve dünya medyasına göre “kapanmış” bir dosya… Ama kamuoyu için o dosya hâlâ açık ve muammalarla dolu. O gün gerçekte ne oldu? Kim yaptı?

Dünyanın Müslüman toplumlarının başına karabasan gibi çöken Amerikan emperyalizminin saldırılarına yeni bir gerekçe oluşturan 11 Eylül saldırılarının bugün yıldönümü. Dünya Ticaret Merkezine yapılan saldırının ardından cevaplanmamış pek çok soru varlığını sürdürürken, Amerika bu saldırıyı gerekçe göstererek Afganistan’a ve Irak’a girmiş, bu ülkelerde milyonlarca Müslüman hayatını kaybetmişti. Buna karşılık Amerika’nın bu ülkelerdeki hakimiyeti askeri yöntemlerle tesis edilmişti.

Haşmet Babaoğlu, Amerika’nın 11 Eylül sonrası planları arasında Lübnan’ın işgali olduğunu da öne sürdüğü Sabah gazetesindeki yazısında, bir başka ilginç noktaya daha temas ederek, şu an İsrail başbakanı olan Netanyahu’nun saldırıdan çok daha önce, 1995 yılında yazdığı kitapta Dünya Ticaret Merkezi’nin yıkılacağını yazdığını belirtiyor.

Haşmet Babaoğlu 11 Eylül’ün yıldönümünde şunları hatırlatıyor:

“Sam Amca’nın şansına bakın!..
İkiz kulelerin yıkılışının hemen ertesi günü Boston havaalanında terk edilmiş bir arabada bir Kuran ve Arapça el yazısıyla uçuş talimatları buldular.
Araba teröristlerin lideri Muhammed Atta tarafından kiralanmıştı.
Saldırının büyük şokuna rağmen Amerikan istihbaratının davaya böyle odaklanması kamuoyuna güven vermişti.
Üstünden bir hafta geçmedi ki, ikiz kulelerin iki blok ötesinde Atta’nın pasaportu bulundu.
Yangın ve yıkılış sırasında kulelerden uçuşan kâğıt parçalarını izlemiştik ama uçağı gökdelene çarptıran Atta’nın pasaportunun cehennemden sağ salim çıkmış halde ele geçmesi bambaşka bir şey…”

Sanmayın ki, bu dokunaklı fakat dalgacı satırlar bir komplo teorisyenine ait! Hayır!
İlginç kitaplar yazmış bir toplum bilimci ve köşe yazarı olan Anne Karpf bu satırları 11 Eylül’den bir yıl sonra Guardian’da kaleme almıştı.

***

11 Eylül 2001 saldırısı resmi tarih ve dünya medyasına göre “kapanmış” bir dosya…
Ama kamuoyu için o dosya hâlâ açık ve muammalarla dolu.
O gün gerçekte ne oldu?
Kim yaptı?
Bu iki sorunun cevapları üzerindeki sessiz şüpheler sürüyor.
Ancak şunu biliyoruz…
İkiz kulelerin yıkılışının hemen ardından “Yeni Dünya Düzeni” için tetik çekildi.
Bugün de uluslararası planda yaşadığımız ne varsa, hepsi 11 Eylül ile açılan safhanın birer uzantısıdır.
Görüp rastlıyorum, 11 Eylül’ü yaşamamış ve merak edip öğrenmemiş çok genç var.
Onlar da vakit geçirmeden dönüp olup bitenleri detaylarıyla öğrenmeli.
Düşünün, dönemin ABD Başkanı Bush o gün uykuya yatmadan önce (nasıl uyuyabilmişse artık!) hatıra defterine şöyle yazmış: “Bugün 21. Yüzyıl’ın Pearl Harbour’unu yaşadık…”

***

Üzerinden 17 yıl geçti…
İnsan şimdi ister istemez Netanyahu’nun çok daha önce, yani 1995’te yazdığı kitapta “İslami terör Dünya Ticaret Merkezi’ni yıkacak” dediğini hatırlıyor.
Ne isabet, değil mi!
Neyse, günümüze gelecek olursak…
İpek Yolu/Ejder Yolu kavgasını birkaç yıllık hikâye sanıyoruz.
Hayır! Bu kavganın kapısı 11 Eylül 2001’de açılmıştır.
General Wesley Clark’ın 2005’te yaptığı bir konuşma bu bakımdan ilginçtir: “Bush yönetimi 11 Eylül’ün hemen ardından beş yılda yedi ülkeyi kapsayacak bir savaşın emrini verdi.” Afganistan ve Irak’ı biliyoruz.
Ya diğerleri?
Lübnan’ın işgalinin de planlandığı ama İngiltere ve Fransa’nın bu girişimi önlediği doğru muydu?

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *