Burası Filistin… Tanıtmaya gerek var mı?

Burası Filistin… Tanıtmaya gerek var mı?

Hepimiz; doğunun doğusundan, batının batısına kadar. Evet, hepimiz Filistin’de kimliğimizi ve insanlığımızı kaybettik… Paramparça, bölük pörçük olduk. Milyonlar, yüz milyonlar olarak sayılıyoruz. Ama işe gelince kimseyi göremezsiniz.

Filistin Olmadan, Değil Hayırlı Ümmet, Ümmet Bile Olamayız

Talal Selman

Filistin sahnesi Arap dünyasının vicdanını patlattı. Teorik de olsa körfezden okyanusa kadar yayılmış olan milyonlar “Araplar fiilen bitti mi? Kimsenin zorbalığıyla değil kendi ayaklarıyla mı tarihten çıktılar?” sorularını yöneltmektedir.

Arapların tarihte nasıl bir yeri olsun ki…

Filistin adındaki ülkeleri yok olurken onlar hareket etmiyor, silahları da ortaya çıkmıyor, aksine Siyonistlerle Amerikalılara teslim oluyor, onların topraklarında, tarih ve geleceklerinde istedikleri gibi davranmaları için onlarla işbirliği yapıyorlar.

Filistin kelimesi, aslında kutsal çağrı mesabesindedir. Bu çağrı yapılınca, insanlar yaşlı genç, çocuk ve kadınlar, annelerinin sütünü Filistin ismiyle birlikte içen genç kızlar ve erkekler yardım için koşarlar.

Şimdiye kadar yüz yirmiden fazla kişi şehit oldu, on binden fazla kişi de yaralandı. Bunların elinde taş ve sapandan başka bir şey yoktu. Şimdiye kadar tek bir işgal askerini ellerindeki bu imkânlarla öldürmediler, hatta birinin dişini bile kırmadılar. Bunlar Siyonistlerin Gazze’nin etrafına inşa ettiği ambargo sorununu da ortadan kaldırmadılar.

Bütün bunlara karşı hiçbir Arap ülkesinde bir gösteri ve yürüyüş yapılmadı.

Siyonist rejimle ilişkisi olan hiçbir Arap ülkesi bu rejimle ilişkilerini kesmedi, oradaki elçisini bile geri çağırmayı düşünmedi.

Bazı Avrupa ve Asya ülkelerinin liderlerinin yaptığı gibi Arap liderlerinden hiç kimse meydanlara çıkıp Siyonist rejimin sergilediği vahşeti sert bir dille kınamadı.

Fas’tan Cezayir’e, Tunus’tan Kahire’ye, Beyrut’tan BAE’ye, Şam’dan Bağdat’a, oradan da Sana’ya meydanlar halklarla dolup taşmadı…

Radyo ve televizyonlar bile bu tarihi olayı basit bir haber olarak geçiştirdi. Öncesi ve sonrası yokmuş gibi davrandılar. Bazıları yayını kesip Gazze’deki muhabirine bağlanıp burada olup bitenleri aktardıktan sonra normal programına devam etti.

Acaba bu bir uyutma mı yoksa uyuşturma mı? Bu bir yorgunluk mu, yoksa içten kaynaklanan bir umutsuzluk mu? Bu kimliği inkâr ve tarihten çıkma ve Araplarla ilgili olmayan başka uyruk, devlet ve medeniyetlere iltica etme talebi mi?

Filistin, kutsal toprak, peygamber ve resullerin toprağı…

Burası toprağına iki semavi dinle gelen iki peygamber coğrafyası… Peygamber (s.a.s)’in de miracı, İsra yeri ve Sidretu’l-Munteha’ya çıktığı yerdir…

Burası Filistin… Tanıtmaya gerek var mı?

Bize gelince… Hepimiz; doğunun doğusundan, batının batısına kadar. Evet, hepimiz Filistin’de kimliğimizi ve insanlığımızı kaybettik… Paramparça, bölük pörçük olduk. Milyonlar, yüz milyonlar olarak sayılıyoruz. Ama işe gelince kimseyi göremezsiniz.

Filistin BİZ demek…

Filistin olmadan biz sadece bireyler oluruz. Bizi hiçbir şey birbirine bağlamaz ve bir araya getirmez. Kabilelere ve şubelere ayrılan halkların arta kalanları olarak kimliksiz ve birbirimizi tanımadan yaşarız. Ne tarihimiz olur, ne de bizi bir araya getiren ortak bir değerimiz…

Filistin olmadan insanlar için hayırlı bir ümmet olamayız…

Filistin Enformasyon Merkezi

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *