Saadet Partisi – Uğur Dündar yakınlaşması üzerine

Saadet Partisi – Uğur Dündar yakınlaşması üzerine

Yeni Şafak’tan Bülent Orakoğlu, Erbakan Ödülleri programında Uğur Dündar ve Ruşen Çakır’ın yer almasının taşıdığı anlama dikkat çekti.

Orakoğlu, Uğur Dündar’ın 28 Şubat’taki rolüne değindiği yazısında Fatih Erbakan’ın Saadet Partisi hakkında sarf ettiği Milli Görüş çizgisinden uzaklaşarak Batıcı ve emperyalist zemine kaydığı iddialarını da dile getirdi. Orakoğlu’nun, bugün Yeni Şafak’taki yorumunun bir bölümünde şunları söylüyor:

Saadet Partisi’nin düzenlediği ‘Erbakan Ödülleri ‘programında 28 Şubat darbe sürecinde darbecilerle işbirliği yapan bazı gazetecilerin törene çağrılması ve bu kişilere plaket verilmesi ’Erbakan Vakfı’’ ve kamuoyunda büyük tepki gördü. Ak Parti Milletvekili Mehmet Metiner ve bazı uzmanlarca ‘’Saadet Partisi’nin de tarlasını sürmüşler’’ iddiaları üzerinden bu partinin Milli Görüş çizgisinden hızla uzaklaşarak Erdoğanfobik batıcı ve emperyalist bir zemine kaydığı görüşleri dile getirildi.

Erbakan Ödülleri programına çağrılan gazetecilerden Uğur Dündar ve Ruşen Çakır’ın 28 Şubat Darbesi’nde darbeci askerler ile birlikte hareket ederek Erbakan düşmanlığı yaptığı İslam karşıtı söylemleriyle mütedeyyin dindarlara psikolojik harekat uyguladıklarına yönelik kamuoyunda ve medyada güçlü algı mevcut olduğu için bu yazarlara medya ödülü verilmesi çeşitli kesimlerce tepkilere neden oldu. Erbakan hocanın kemikleri sızlatılacak şekilde rencide edildi. Üstelik 28 Şubat’ın asker sanıklarına darbe suçundan21 müebbet verilmesi sonrasında medya ayağı başta olmak üzere diğer sivil ayaklarına yapılacak operasyonun arifesinde bu ödüller hoş olmadı doğrusu. Zira Uğur Dündar’ın 28 Şubat CUNTA’sının darbe sürecinde ödüllendirdiği 40 gazetecinin içinde bulunması yaptığı programlarla masum insanların hayatlarında silinmeyecek ölümcül izler bırakması ideolojik ve ticari çıkarlara dayalı olarak kitleleri manipüle haberlerle yanıltan yönlendiren programlar yapmasının hesabını şüphesiz yargı önünde verecek. Bu iddialar Uğur Dündar ile birlikte Kanal D’de yayımlanan ‘’Arena’’programının yapım yardımcısı ve muhabirliğini yapan 28 Şubat Süreci’nde Medya adlı kitabın yazarı Nuraydın Arikan’a ait. Bizzat 28 Şubat Süreci boyunca anti-demokratik CUNTA lehine yayınlar yapan bir televizyonun ve ‘Arena ‘programının bizzat mutfağında bulunmuş bir üniversitede yüksek lisans tezi olarak hazırlanmış tamamen kaynaklara dayalı tümüyle objektif bir eser. Kitabın en önemli bölümünde ise Uğur Dündar’ın süreç içinde yaptığı “Arena” programları tek tek ele alınıp inceleniyor. 3 Ekim 1996 – 12 Haziran 1997 tarihlerini kapsayan yayın dönemine ait toplam 30 programın ve aynı tarihlerde anti-demokratik yayınlar yapan Hürriyet gazetesinde yazdığı bir dizi köşe yazısının ayrıntılı bir şekilde ele alındığı bu bölümde birbirinden ilginç (hatta ilgilisinin foyasını ortaya çıkaran yüz kızartıcı) ayrıntılar bulunulduğu iddia ediliyor.

Fatih Erbakan’ın başkanlığını yaptığı ‘’Erbakan Vakfı’’ tarafından yapılan zehir zemberek açıklamada ise Saadet Partisi yöneticilerinin Erbakan çizgisinden uzaklaşarak Erbakan’ın misyonuna ihanet ettikleri iddia edilmişti. ‘’Erbakan düşmanlarıyla verilen görüntülerin kabul edilmesinin mümkün olmadığı’’ belirtilen açıklamada Türkiye’de seçim sath-ı mahalline girildiği bir dönemde “Erbakan Ödülleri” ile Erbakanca duruş görüntüsü sergilenmeye çalışılması ‘Milli Görüş’ün odak noktalarından uzaklaşmasını maskeleme amaçlı olduğu iddia edilmişti.

UĞUR DÜNDAR DOST MU DÜŞMAN MI?

Fatih Erbakan başta olmak üzere 28 Şubat darbe sürecini yaşayan veya hatırlayanlar Uğur Dündar’ın Refah-Yol iktidarını yıkmaya yönelik psikolojik harekat unsuru programlarındaki darbeci zihniyetini ve ideolojik düşmanca yaklaşımlarını unutamıyorlar sanırım. Bilhassa Arıkan’ın kaleme aldığı ‘’28 Şubat Sürecinde Medya isimli kitabın ‘28 Şubat Arenası’ başlıklı dördüncü bölümünde bu konuda epey delil ve doküman ortaya konmuş görünüyor. Peki 28 Şubat Darbesi’nde REFAH-YOL iktidarını irticai faaliyetlerde bulunduğu yönde asparagas haber çeşitli komplo ve kumpaslarla yaftalayıp antidemokratik bir şekilde iktidardan düşürülmesine neden olan gazetecilerden biri olan Uğur Dündar’ın Erbakan ve Saadet Partisi ile kurduğu iddia edilen iyi ilişkiler veya dostluk ne anlama geliyor. Uğur Dündar bu ilişkilerde samimi mi? Erbakan’ın Uğur Dündar’ın ARENA programlarına katılması şüphesiz kamuoyunda çok ilgi görmüştü. Erbakan’ın çok yüksek izleyicisi olan bu programlara katılma nedeninin siyasi yarar açısından olduğunu düşünüyorum. Uğur Dündar da reyting açısından Erbakan veya partisi ile ilişki kurmuş olabilir diye düşünmek saflık olur herhalde.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

1 Comment

  • hüseyin alan
    30 Nisan 2018, 10:25

    Rivayet o ki, Erbakan ödülünü vermek için eski milli görüşçü, yeni AKP’li büyük bir iş adamına-müteahhit- teklif yapılmış. Fakat adam "Erdoğan benim kellemi alır" diye teklifi geri çevirmiş.

    Erbakan ödülleri verilirken milli görüşe öteden beri muhalifliğiyle bilinen U. Dündar’ın da ödüllendirilenler arasında olması, "milli görüşçünün ahlakı ile muhalif olanın saygısı" arasında bir tercih yapıldığını gösteriyor. Ben bu değerlendirmeyi Hürriyet gazetesinin internetgazetesinde yazan baş örtülü bir bayandan okudum.

    Dolayısıyla Seçim öncesi parti kurma hazırlığı içinde olup bazı yerlere mesaj vererek Saadet partisinin oylarını bölmeyi hesaplayan Fatih Erbakan’ın, Erbakan vakfı olarak verdiği ilanın da masum olduğunu düşünememiz için bir sebep yok.

    REPLY