Sporumuzun durumu ve İslam ahlâkı üzerine

Sporumuzun durumu ve İslam ahlâkı üzerine

Futbol gibi diğer spor dallarında, sporcuların kılık-kıyafetlerinden tutun da üzerinden oynanan bahis/kumar oyunlarına kadar, hangi birinin milli ve manevi, dahası İslam esaslarıyla bağdaşır yanı var? El cevap; hiçbiri!

Yeni Akit yazarlarından Ahmet Gülümseyen, spor alanında da İslam’ın gereklerinin uygulanması gerektiğini ve gayrı-İslami uygulamalardan uzak durulması gerektiğini vurguladığı dünkü yazısında, spor adı altında yaşatılan ‘bir kısım’ rezaletlere’ daha ne kadar seyirci kalınıp, vebal/günah üstleneceğiz acaba sorusunu yöneltiyor okurlarına. Peygamberimizin vasiyetinden söz ederek başladığı yazısında şöyle diyor Ahmet Gülümseyen:

Peygamberimiz (sav) hadis-i şerifte şöyle buyuruyor: “Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız; Bunlar, Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” Kur’an ve Peygamber mirasının neresindeyiz? ‘İlim ve irfanın neresinde, azim ve gayretinin hangi aşamasında olduğumuz?’ sorusunu kendi kendimize sorduğumuzda, bulunduğumuz yer, soruların da karşılığı olacaktır. Bu aynı zamanda samimi veya samimiyetsizliğimizin göstergesidir dersek bu, inanın abartma değil gerçeklerle yüzleşmemiz manasına gelir!..

İşte sporumuzun durumu! Spor kendi başına değil, sosyal, ekonomik, politik, psikolojik gibi birçok açıdan, insan hayatını etkileyen unsurları içerisinde barındırıyor. Spor ahlakı, mücadelenin kurallara uygun gerçekleştirilmesi derken, bu tanım ve uygulamanın can damarı, dahası kurallar neye göre nasıl belirleniyor. İşte burada Müslümanlığımızın gereği, İslami esaslar devreye girmesi gerekmekte. Sana, bana, ona göre denildiği vakit, şeffaf bir süreç ortaya çıkar ki, işte o vakit de tartışmanın ötesinde ‘günahın’ içerisine sürüklenmek kaçınılmaz olur ki, Allah (cc) muhafaza. Öyle ise temel alınması gereken İslami esaslar olmalı! Peki, bu nasıl olmalı?..

Yaratılanların en mükemmeli olan insan, günahsız olarak dünyaya gelmiştir. Günahsız olan insan, ergenlik çağından itibaren nefis ve şeytan üçgeninde, günah sürecine girmeye başlar. Hayat mertebesi, günah/sevabında adeta tetikleyicisi olur. Akla şu soru gelebilir: “Tüm bunlarla spor arasında ne tür bağlantı kurulabilir?” Özellikle spor dendiği zaman, akla ilk gelen futbol. Futbol gibi diğer spor dallarında, sporcuların kılık-kıyafetlerinden tutun da üzerinden oynanan bahis/kumar oyunlarına kadar, hangi birinin milli ve manevi, dahası İslam esaslarıyla bağdaşır yanı var? El cevap; hiçbiri! Öyle ise, spor adı altında yaşatılan ‘bir kısım’ rezaletlere’ daha ne kadar seyirci kalınıp, vebal/günah üstleneceğiz acaba?..

“Kur’an ve Peygamber yolundan bizleri ayırmasın, inşallah.” duasında bulunan Ahmet Gülümseyen bir Müslüman sporcunun hikayesini de hatırlattı:

“1984 olimpiyatları ve Judo final müsabakası. Minderde Mısırlı Judocu Muhammed Ali Rasvan ve rakibi Japon Yaşuhiro Yamashita. Müsâbakalar sırasında Yamashita’nın sağ ayak kasları yırtılmıştır ve finâl karşılaşmasına sakat olarak çıkar. Olayı hatırlamayanlar, bilmeyenler, bulup videosunu izlerlerse görürler. Yamashita sol ayağıyla yürüyor, sağ ayağını resmen sürüklüyor peşinden. Maç sırasında Muhammed Ali’nin antrenörü kenardan sürekli halde bağırır; “Sağ bacağına oyna!” Sağ bacağına vur!” Hakikaten maçı izleyen herkes de görüyor ki, Muhammed’in rakibinin sağ ayağına bir defa vurması yetecekti. Fakat yapmadı. Yenildi ve gümüş madalya ile yetinmek zorunda kaldı… 

Maçtan sonra etrafını saran bütün gazetecilerin sorusu aynıydı. -”Niçin?.., Niçin yapmadın?…” Cevaben: “Benim Din’im insana, yaralıya, hele de yaralı yerinden vurmayı yasaklıyor. Eğer o durumdayken bir de ben oradan yüklenip oraya vursaydım, sakat da kalabilirdi. Madalya için bunu ona yapamazdım” der. Muhammed’in bu tavrı ayakta alkışlandı ve Uluslararası Fairplay Komitesi “1984 Fairplay Ödülüne” lâyık görüldü. Daha sonra gittiği Japonya’da da onu bir kral gibi karşıladılar. Şimdi dikkat!  O sene binlerce kişinin onun bu tavrından etkilenip, İslam’ı inceleyip Müslüman olduğu kayıtlara geçti!..”

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *