Kırbaşoğlu: Diyanet, siyasetin müdahalesinin dışına çıkarılmalı

Kırbaşoğlu: Diyanet, siyasetin müdahalesinin dışına çıkarılmalı

Hayri Kırbaşoğlu, Türkiye dindarlığının küresel kapitalist sistemin istediği değer yargılarına ve davranış modellerine teslim olduğunu, ondan farklı olarak sadece oruç tutup, namaz kıldığını dile getirdi.

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu, Medyascope TV’de İrfan Bozan’ın konuğu oldu. Dün gerçekleştirilen programda “Türkiye Dindarlığının Güncel Sorunları” üst başlığıyla özellikle gündemdeki tartışma konuları ele alındı.

Kırbaşoğlu Türkiye dindarlığı hakkında bir değerlendirme yaparak başladığı konuşmasında, bu dindarlığın sözlü kültüre dayandığını ve bugün kendisine hocaefendi diyen ama yetkin olmayan birçok kimse tarafından beslendiğini belirtti.

Kırbaşoğlu, Türkiye’deki dindarlığın İslami değerleri ekonomiden sanata, eğitimden siyasete tüm alanlarla temsil etmekten uzak olduğunu ifade ederken, bugün Türkiye’de, İslam’ın kurucu metni Kuran ve kurucu örnekliği sünnetten uzaklaştığını, 14 asırlık geleneğin tortularına ortaçağda alimlerin yaptığı yorumlara hapsedildiğini vurguladı.

Kırbaşoğlu, Türkiye dindarlığının küresel kapitalist sistemin istediği değer yargılarına ve davranış modellerine teslim olduğunu, ondan farklı olarak sadece oruç tutup, namaz kıldığını dile getirdi.

Nureddin Yıldız’a açılan soruşturma hakkında da görüşlerini dile getiren Kırbaşoğlu, öncellikle yargının teolojiye müdahalesini kabul etmediğini belirtti ve Yıldız tarafından gündeme taşınan konuların Türkiye’ye mahsus olmadığını, ümmetin diğer bölgelerinde de bu konuların tartışma konusu olduğunu, bunun eleştirel akıl ve düşünceden uzak bir din yoruma sahip olunduğu için ortaya çıktığını ifade etti.

Kırbaşoğlu’nun sözlerinden bir kısım şu şekilde:

Diyanet işleri tam bağımız bir anayasal kuruluş olmalı. Siyasetin müdahalesinin dışına çıkarılması lazım. Mevcut siyasi iktidarın hoşuna gitmeyecek şeyler söylendiğinde söylenlerin başına soruşturma geliyor. Bu durumda da insanlar konuşmuyorlar. Din adamlarının hakikatleri bütün çıplaklığıyla söylemesini istiyorsanız, bunu siyaset de toplum da istiyorsa bunun yolu Diyanet İşleri Başkanlığı’nı tam bağımsız anayasal bir statüye kavuşturmaktır. Ancak Diyanet zihniyetinin değişmesi gerekmektedir. Bugün bu zihniyetin sokaktaki popüler İslam’dan çok farkı olmadığını gördük.

Bugün İlahiyat akademisi de problemlidir. Popülist siyasetten dolayı popülizmden dolayı patır patır fakülteler açıldı. Buralara ne kadar FETÖ’cü varsa dolduruldu. Onun yetmediği yerde de en muhafazakar, dogmatik insanların yerleştirilmesine özen gösterildi. Bunları söylediğimizde biz linç edildi.

Şunu da ifade etmeliyim ki bugün İslam dünyasının modern dünyanını meydan okumalarına cevap verecek potansiyeli var.

İslami Analiz/Haber Merkezi

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *