Necm suresi ilk 9 ayet

Necm suresi ilk 9 ayet

Bir okur mektubunda Necm suresi ilk 9 ayeti ile ilgili sorulan soruya Ercümend Özkan, şöyle cevap vermişti:

Ercümend Özkan

Necm suresinin ilk dokuz ayeti ile ilgili görüşlerimiz aşağıdadır.

“Battığında yıldıza and içerek” söze başlayan Allah, kendisine deli veya yolunu şaşırmış dedikleri hemşehrileri, arkadaşları, (Mekke’de) herkesin tanıdığı Muhammed’in (Allah’ın elçisi’nin) şaşırmadığını, aklından zoru olmadığını, sapmadığını ve sapanlarda olduğu gibi bâtıla inanmadığını, ayrıca nefsinin isteklerine göre de hareket etmediğini, yalnızca Allah’ın elçiliğini yaptığını, Allah Mekkelilere yeminle ifade ediyor.

Onun, “Bu sözler bana vahyolunan Allah’ın sözleridir” dediği sözler için siz ona, “Sen kendi sözlerinin bir kısmı için bize, ‘bunları bana Allah söylüyor’ diyorsun” sözüne karşılık Allah, onlara teminat vererek, o sözler (yani ‘vahiy’ diye söylediği sözler) için, “O sözleri ona Ben vahyediyorum, o sözler onun kendine ait sözler değildir” diyor. Bu ayet, klasik anlayışta, Peygamberin söylediklerinin tümü vahiymiş gibi algılanagelmiş ve yanlış anlaşılmıştır. Peygamberin vahiyden başka sözleri, kendine ait sözleridir.

Kur’an, o sözleri ona, “kuvvetlinin kuvvetlisi” diye tarif ettiği bir varlığın öğrettiğini, o varlığın da aklında ve davranışlarında kâmil bir melek olduğunu belirtiyor, ki bu meleğin vahiy meleği olan Cebrail olduğunu düşünmek pek ters görünmüyor. “Muhammed’e vahyi indirdikten sonra aslî suretine girip doğruldu. İşte o zaman kendisi en yüce bir ufukta idi” diyerek âyet bitiyor.

8-9-10 ve 11. âyetlerde ise “Sonra ona yaklaştı ve sarktı” diye başlıyor ve devamla, “İki yay kadar yahut daha yakın oldu. Allah vahyettiği şeyi bunun üzerine vahyetti. Gördüğünü ise kalbi yalanlamadı.” diyerek âyetler bitiyor. Bu ayetler, Muhammed (sav) ile Cebrail arasındaki durumu anlatıyor. Anlatılanla iktifa etmekte yarar vardır. Zaten söylenecek fazla bir söz de görünmüyor.

“Onun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile tartışacak mısınız?” diyen 12. âyette açıkça, Cebrail’in kendisine vahiy getirdiği Allah’ın elçisi Muhammed ile tartışmalarının bir anlamı bulunmadığı ve bu tartışmadan sakınmaları gerektiği Allah tarafından anlatılmaktadır.

Bu âyetlerin, ‘miraç’ ile hiçbir türlü ilgisinin bulunduğunu söyleyebilmek mümkün değildir. Zira zaten Miraç, Kur’an’da bir kerre bile geçmeyen bir kelimedir. Kur’an’da ‘isra’ söz konusudur ki ilgili ayette, Mescid’ül-Haram’dan Mescid’ül Aksa’ya, Allah’ın, kulu Muhammed’e, bazı ayetlerini göstermek için bir gece yürüyüşü yaptırdığından söz edilmektedir. Bunun niceliği ile ilgili bize herhangi bir bilgi de verilmemektedir. Bu sebeble de biz, ayette söz edildiği kadarına inanırız, fazlasına değil..

İktibas, 1994, sayı 191-192

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *